Dişlerdeki sarılık ya genetik olarak insanda vardır ya da ilerleyen yaşla beraber ve yeme içme alışkanlıklarına bağlı olarak gelişebilir.
Diş beyazlatma işleminin iki şekilde yapılacağını belirten Çağdaş Kışlaoğlu diş beyazlatma yöntemlerini şöyle anlatıyor:
“Birinci yöntem ev tipi beyazlatma yöntemidir. Diş hekimi tarafından dişlerinizin üzerine takmanız için ağız ölçünüze uygun kalıplar hazırlatılır. Bu kalıbın içerisine Amerikan FDA onaylı bir ilaç konularak beyazlatılacak dişlerin üstüne yerleştirilir. Günde ortalama 4-6 saat takılması gerekir.
İkinci ise muayenehanede uyguladığımız beyazlatma işlemidir. Dişlerdeki gözeneklerin temizlenmesinde ‘hidrojen peroksit’, yani oksijenli su veya türevi ‘karbamid peroksit’li jeller kullanılır. Bu maddeler 45 dakika süreyle lazer ışığı verilerek aktive edilip beyazlama gerçekleşir. Bu uygulamada diş eti ve dokular özel koruyucularla korunduğundan zarar görmez. Kişinin diş minesinin rengine bağlı olarak beyazlama oranı değişir. Ayrıca yapılan işlem, esmer tenlilerde daha belirgin bir şekilde görülür”.
Beyazlatılan Dişin Dayanıklılık Süresi Nedir?
Beyazlatılan dişlerin her zaman için eskisinden daha beyaz göründüğünü söyleyen Kışlaoğlu, “Ancak dişlerinizin yeniden sararmasını ve lekelenmesini istemiyorsanız çay, kahve, sigara ve türevleri, çikolata, salça, ketçap gibi boyalı gıdalar, renkli ve asitli içecekler, kırmızı şarap tüketimini mümkün olduğunca azaltmalı, hatta kullanmaktan kaçınmalısınız. Alışkanlık ve ağız bakımına bağlı olarak beyazlık uzun süre korunabilir. Yine de bu süreçte beyazlatıcı diş macunları ile tedavi desteklenebilir. Altı ayda bir diş hekiminizi kontrol amaçlı ziyaret ettiğiniz takdirde, diş sağlığınızı korumakla beraber rengi ile ilgili uygulamalar da yaptırıp ömür boyu sağlıklı ve bembeyaz dişlerle gönül rahatlığıyla gülebilirsiniz” diyor.
Diş beyazlatmanın mümkün olmadığı durumlarda gelişmiş estetik diş hekimliği teknikleri ile yine de bembeyaz bir gülüş sahibi olunabileceğini belirtiyor.