Dış Basın Anlattı: Can Kayıplarının Bu Kadar Yüksek Olması Önlenebilir miydi?

Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti Washington'un en büyük ve en eski gazetesi olarak bilinen Washington Post, 6 Şubat'ta ülkemizde meydana gelen ve hepimizi sarsan depremde yaşanan can kayıplarının önüne geçilip geçilemeyeceğini uzmanlara sordu. Bilim insanları ise depremlerin önlenemeyeceğini fakat bilimsel yollar ile can kayıplarının engellenebileceğinin altını çizdi... 

Haberin detayları aşağıda... 👇

6 Şubat'ta merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 9 ilimizi de etkileyen deprem, ülkemizi yasa boğdu ve derinden sarstı.

Depremin boyutu ve oluşturduğu büyük hasarlar sebebiyle dünyanın birçok ülkesinden yardım da geldi.

Ünlü Washington Post gazetesi, bu depremdeki can kayıplarının önlenip önlenemeyeceğini uzmanlara sordu.

Ankara'da büyüyen ve Kolorado’da yaşayan jeolog Ezgi Karasözen, Türkiye’nin güneydoğusunda meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki duyduğunda gözyaşlarına boğulduğunu söyledi.

Anavatanındaki depremler hakkında özel olarak çalışan Karasözen, bu depremi duyduğunda bir yıkımın yaşandığını biliyordu.

Çoğu sismoloğun genellikle dünyada deprem için endişe duydukları yerlerin bir listesi oluyor. Mesela, Türkiye'de bu hafta kırılan Doğu Anadolu fayı, bilim insanları ve devlet yetkilileri tarafından biliniyordu ama en azından geçen yüzyıl boyunca yıkıcı bir deprem yaşanmamıştı.

Türkiye, deprem risklerine karşı korunmak için bina yönetmeliklerini uygulamaya koydu fakat bu hafta afet sonucu ölüm sayısı 30 bini aştı...

Bilim insanları, gereken özen ve titizliğin yeterince gösterilmediğinin altını çizdi.

Yerbilimciler, büyük depremlerden kaynaklanan ölümlerin ve yıkımların çoğunun daha iyi inşaat uygulamaları ile önlenebileceğini söylüyor: Çünkü bu trajediler tahmin edilebilir.

Ancak insan davranışları ve yatırımları genellikle deneyimler ile şekilleniyor. Önümüzdeki nesil ve nüfusu korumak için bina yönetmelikleri uygulansa da başka acil sorunlar öne çıkabilir.

Kolonların sonradan kesilmesi ve eski yapıların savunmasız kalması gibi.

Washington Üniversitesi sismoloğu Harold Tobin, “Bence depremlerle ilgili bu kadar kötü şey bu. Birçok nesil böyle bir şeyin meydana gelmesini bekleyebilir. Kesinlikle hiçbir şey yapamazlar. Dakikalar, saniyeler içinde kıyamet kopar” şeklinde anlattı.

Bilim insanları yıllardır Kaliforniya’daki San Andreas fayında büyük bir deprem bekliyor. 1990'lardan beri Kaliforniya'da birkaç 7.0 büyüklüğünde deprem oldu ancak bu fayda olmadı.

Jeolog Wendy Bohon, “Buraları düşünmek için çok zaman harcıyoruz: Ne zaman kırılabilir? Fakat dünyada stresi daha yavaş biriktiren uyuyan devler var ve sırf gözümüzün önünde olmadıkları için onlara fazla odaklanmıyoruz” şeklinde açıkladı.

Türkiye, yer kabuğunun üç parçasının birbirine çarptığı bir kavşakta yer alan ve sismik olarak aktif bir bölge.

Yıllardır Türkiye'de farklı bir fay olan Kuzey Anadolu Fayı, bilim insanlarının odağı oldu. Şu anda ise büyük depremler fay boyunca batıya doğru ilerleyerek ve Marmara Denizi'nin altında bariz bir sismik boşluk bırakarak dünyanın en kalabalık metropollerinden biri olan İstanbul'a tehlikeli bir şekilde yaklaştı...

Bilim insanları, önümüzdeki birkaç on yıl içinde İstanbul'da büyük bir deprem olma olasılığını üzerinde yoğun çalışarak tekrar ve tekrar hesapladı.

1960’larda başlayan sismik izleme döneminde Doğu Anadolu fayında birçok 6.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 2020 yılında Karasözen'in de yer aldığı bilim insanlarından oluşan bir ekip, faydaki bir kırılmanın neden olduğu 6,8 büyüklüğündeki bir depremle ilgili ayrıntılı bir çalışma yayımladı.

6 Şubat'ta meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki deprem bu yüzden bekleniyordu ancak yine de bilim insanları için biraz şaşırtıcı oldu: Düşünüldüğünden daha çok yıkım yaşandı.

Logaritmik bir ölçekte ölçülen depremler, 6.8 ile 7.7 arasındaki farkın göründüğünden daha büyük olduğu anlamına gelir. Karasözen de “Bu fayın potansiyelini ve ne kadar ölümcül olabileceğini biliyorduk” şeklinde açıkladı.

Bilim insanları depremleri tahmin edemeseler veya durduramasalar da, ölümleri nasıl önleyeceklerini biliyorlar.

Bu yüzden olayları böyle görmek çok acı.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’ndan jeofizikçi Tom Parsons, 'Eski bir deyiş şudur: 'Depremler insanları öldürmez, binalar insanları öldürür’' şeklinde açıkladı.

Bilim insanlarını en çok üzen şey; bina yönetmelikleri varken bile yönetmeliklere uyulmaması veya uygulanmaması sebebiyle insanların canının tehlikede olması...

Boğaziçi Üniversitesideprem mühendisliği bölümünün kurucusu Mustafa Erdik, gönderdiği e-postada Türkiye'deki sorunların mevzuata uygunluğu altında yattığını söyledi.

Karasözen, Twitter'da Malatya’da bir binanın deprem standartlarına uygun olduğunu belirten bir emlak ilanını paylaştı...

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Karasözen çalışmalarının anavatanına yardımcı olabileceğinden dolayı gurur duyuyor fakat bu kez henüz verilere bakmaya cesaret edemediğini söyledi...

'Elbette bu farklı. İnsanların enkaz altında kaldığı tweetleri görmek... Bu kadarı fazla' diyen Karasözen, tüm enerjisini bağış toplamak için kullanıyor.

İlginizi çekebilir:

Hatay'da Üç Günde Neler Yaşadım? "Baraj Patladı" Yalanının Söylendiği Gece Neler Oldu?
Tayvanlı Ekip Kurtarma Yapacağı Esnada Türk Ekip Tarafından 'Kibarca' Uzaklaştırılmış
Özel Sistemlere Sahipler, Simülasyonla Eğitim Alıyorlar: Japonya Depremlerle Nasıl Başa Çıkıyor?

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi