Dinliyoruz Ama Biliyor muyuz? Onsuz Olmayan Müziğin Temel Bilgileri ve Terimleri

Müzik hakkında çok fazla tanım vardır. Hepsi de kabul edilebilir tanımlardır, ancak hepsini içine alacak genel bir tanım yapmak oldukça zordur. Ancak yine de tanımlamaya çalışırsa şöyle diyebiliriz: Müzik, insanların hislerini, düşüncelerini, doğadan aldıklarını ve bazen de salt doğayı anlatan, ifade eden, düzenlenmiş seslerdir. En ilkel çağlardan beri var olduğu bilinmektedir. İşte sadece dinlediğimiz ama aslında ayrıntılarını pek de fazla bilmediğimiz temel müzik bilgileri ve terimleri...

Ses

Herhangi bir cisimden çıkan ses dalgalarının hava aracılığıyla kulağımıza ulaşmasına ses denir. İnsan kulağı 20 ve 20.000 Mhz arasındaki sesleri duyabilmektedir. Sesin özellikleri şöyle sıralanabilir:

Sesin Yüksekliği: Seslerin tizliğini (inceliğini) ve pesliğini (kalınlığını) ifade eder.

Sesin Tınısı: Sesin ayırt edilebilme özelliği olan rengi-kişiliğidir. Örnek, insan sesi, keman sesi, piyano sesi

Sesin şiddeti (Gürlük): Sesin kuvvetliliğini ve hafifliğini ifade eder.

Sesin sürekliliği: Sesin zaman içindeki yayılımını ifade eder. Uzunluk ve kısalığını belirtir.

Sesin Vurgusu: İfade ve yorum itibariyle seslerin vurgulanmasıdır

Ritim

Seslerin belirli bir süre içerisinde ahenkli ve düzenli sıralanmasını sağlayan unsurdur. Ritim aslında sadece müziğe has bir şey değil, doğada ve evrende var olan bir olgudur. Daha önce de sözünü ettiğimiz kalp atışı, gece ve gündüzün hiç durmadan birbirini izlemesi, nefes alış-verişi buna örnektir.

Müzikte ise, vuruşlar bir araya geldiğinde gruplanır, vurgu aldığı vuruşa göre, ikili ya da üçlü gruplar oluşturur.

Tempo

Tempo, en basit şekliyle ifade edilirse, müzik parçasının “hız”ını belirler. Müzik, ağır ya da hızlı tempolu olabilir. Bunu belirlemek için, müzik yazısının üst kısmına bazı terimler yazılır. Genellikle İtalyanca’dan alınan bu terimler, müziğin hızını belirler. 

Bu terimlerden en çok kullanılanlar şunlardır:

Grave: Çok Ağır

Largo: Geniş

Adagio: Acele Etmeden

Andante: Yürük

Moderato: Orta Hızda

Allegretto: Oldukça Hızlı

Allegro: Hızlı

Vivace: Canlı

Presto: Çok Hızlı

Gürlük terimleri

Gürlük, sesin hafifliği ya da yüksekliği ile ilgilidir. En basit şekilde örnekleyecek olursak, fısıltılı konuşma ve bağırma arasındaki gürlük tezatını örnek verebiliriz. Müzikte de kimi yerde hafif, kimi yerde yüksek bir gürlük istenir. Bunları belirtmek için de bazı terimler kullanılır:

Molto Fortissimo: Son derece gür

Fortissimo: Çok gür

Forte: Gür

Mezzoforte: Orta gürlükte

Mezzopiano: Hafif gürlükte

Piano: Hafif

Pianissimo: Çok hafif

Molto Pianissimo: Son derece hafif

Ölçü

Müzikte bazı vuruşlar diğerlerine göre daha kuvvetli ya da daha vurguludur. Tekrarlanan nota gruplarında kuvvetli vuruşun yanında bir ya da birden fazla zayıf vuruş bulunur. Vuruşların düzenli gruplar halinde organize edilmesine ölçü denir.

Akor

Bir eseri icra ederken, kimi zaman gitar, akordiyon, piyano gibi bazı enstrümanların aynı anda birden çok farklı sese bastığını görürüz. Üç ya da daha fazla farklı sesin aynı anda duyulmasıyla elde ettiğimiz seslere akor denir. Akorlar genel olarak Latin harfleriyle gösterilirler (C, F, Dm, Gmaj7 gibi).

Nota

Nota sözcük olarak Latince kökenlidir. Not kayıt anlamında kullanılır. Sesleri kayıt etmekle ilgili bir terimdir. Bugün kullandığımız evrensel nota dili ve porte 11. yüzyılda İtalya’ da bir rahip ve müzik adamı olan Guido d’Arezzo Tarafından bulunmuştur. Notaya isimlerini veren bir ilahinin her mısrasının ilk hecesidir. Bu sıralama daha sonra si sesinin eklenmesiyle ve 17. yüzyılda Donun UT kelimesinin yerini almasıyla şöyle sıralanmıştır: Do, re, mi, fa, sol, la, si. 

La sesinin uluslararası bir standarda kavuşturulmasıyla  frekansı 440 Hz. olarak saptanmıştır. La notasının temel alınmasının nedeni bebeklerin ilk doğduğunda la sesi çıkarmalarıdır.

Seslerin yüksekliklerini ve sürelerini gösteren işaretlere nota denir. Şöyle düşünebiliriz: Yazıdaki harflerin yerine müzikte notalar vardır. Her nota belli bir sesi işaret eder. Nota okumayı bilen bir kişi, notalara bakarak hem o sesin yüksekliğini (incelik-kalınlık ayrımını), hem de o notanın ne kadar süreyle devam edeceğini (çalınacağını ya da söyleneceğini) anlar.

Anahtarlar

Nota adlarıyla belirtilen kesin ses yüksekliklerinin tam olarak bilinebilmesi, daha basit bir deyişle notaların okunabilmesi, ayırt edilebilmesi için kesinlikle gerekli olan araçlardan biri de anahtardır.  Başında anahtar görmediğimiz bir dizekte yer alan notalara isim veremeyiz. 

3 çeşit anahtar vardır: Sol, Fa ve Do.

Sol Anahtarı: Sol anahtarı adını sol notasından alır. Portenin ortasından (alttan 2.çizgiden) başlar ve dolayısıyla burada yer alan nota “sol” adını alır. 

Fa Anahtarı: Kalın sesleri göstermek için kullanılır. Anahtarın iki noktası arasından geçen çizgi portede “fa” notasını gösterir. Diğer notalar buna göre isimlendirilir. 

Do Anahtarı: Portenin 1., 2., 3. ve 4. çizgilerinden başlayarak yazılmak üzere dört türü vardır. Anahtarın ortasındaki birleşim yerindeki çizgiye “do” notası yazılır. Diğer notalar buna göre adlandırılırlar.

Nota değerleri

Bir notayı gördüğümüz zaman sadece o sesin yüksekliğini değil, ne kadar süreyle çalınacağını da düşünmek zorundayız. Nota yazısı sadece ses yüksekliğini değil, sesin uzunluğunu da belirtir. Notaların şekillerinden de o notanın değerini (süresini), yani, ne kadar süreyle çalınacağını anlarız. 

Günümüzde kullanılan en uzun nota, birlik notadır. Birlik nota 4 vuruş süresince uzar. Buradan yola çıkarak görselden diğer uzunluklardaki notaları da ayırt edebilirsiniz.

Uzatma Noktası: Herhangi bir notanın “yanına” konulan nokta, o notayı kendi değerinin yarısı kadar uzatır. Örneğin, iki vuruşluk bir nota kendi değerinin yarısı kadar uzayacağı için 3 vuruş olarak, bir vuruşluk bir nota ise, bir buçuk vuruş olarak çalınır ya da okunur. Bunun yanında eğer bir notanın yanında iki tane nokta varsa, o notanın değeri birinci notanın yarısı kadar uzatılır

Uzatma Bağı: Aynı adı taşıyan iki notayı birbirine bağlayan bağa “uzatma bağı” denir. Uzatma bağı ile birbirine bağlanan notalardan iki notanın süresi birinciye eklenerek okunur.

Müzikte “Es”ler

Tıpkı konuşmalarımızdaki duraksamalar, yazıdaki noktalar gibi, müzikte de çoğu zaman cümle bitişlerinde “es” yani susulması gereken yerler vardır. Esi gördüğümüz yerde, değeri kadar susarız.

En uzun es de yine 4 vuruşluktur.  Ancak bir eserde, daha fazla susulması isteniyorsa, o ölçüye 4 vuruşluk es konur ve yanına ya da üzerine kaç ölçü boyunca susulması gerektiği yazılır.

Değiştirici işaretler

Gam

Bir sesten başlayıp, o sesin oktavında sona eren ses dizisidir. Kalın sesten başlayıp incelen gama “çıkıcı gam” İnce sesten başlayıp kalın seslere doğru inen gama “inici gam” denir

Her derecenin akorunu bulurken o dereceyi kök ses (birinci ses) kabul edip, gamda o sesten başlayarak birinci, üçüncü ve beşinci seslerle bir triad oluşturup o derecenin akoru bulunur. Bulunan triadın aralık ilişkilerine bakılarak da triadın majör, minör, eksiltilmiş veya arttırılmış olduğunu anlarız.

Minör gamların üç çeşit olmasından dolayı oluşturdukları akorlar birbirinden farklıdır. Minör gamların akorlarını bulurken de majör gamda uyguladığımız yöntemler geçerli olacaktır.

Biraz da farklı müzik tarzlarından bazı terimleri kısa kısa inceleyelim;

Konçerto (Concerto, İtalyanca)

Bir müzisyenin (solo müzisyen) sahnenin ön tarafında oturarak ya da ayakta durarak melodiyi çaldığı, orkestranın geri kalanınınsa ona eşlik ettiği bir müzik parçası.

Ahenk

Sazların kiriş, tel, boru gibi ses veren kısımlarının veya insan sesinin belirli bir sese göre ayarlanması.

Oktav

Aynı ismi taşıyan iki ses arasındaki sekiz notalık aralığa oktav denir. İsimleri bir olan bu notaların yükseklik dereceleri farklıdır.

Acem

Klasik Türk Müziği'nde tiz sekizlideki (fa) sesi ve Klasik Türk Müziği'nde kullanılan birleşik makam.

Orkestrasyon

Bir müzik parçasını orkestraya uyarlama sanatı; çalgıların ve seslerinin incelenmesi.

Back Door Man

Blues’da evli kadının kocası eve gelmeden önce arka kapıdan gizlice çıkan sevgilisi.

Riff

Kısa, tekrar eden nota grubu. Motif.

Shred

Oldukça hızlı, saniye içinde pek çok nota basılan, keskin, sert metal solosudur.

Poser

Metal müziği, gösteriş yapmak için dinleyen insanlara verilen isim.

Solfej

“Okuma” anlamına gelir. Notaları adlarıyla, sesleriyle ve süreleriyle okumaya denir.

Bona

Sesleri sadece adları ve süreleriyle okumaya denir.

Hoochie Coochie Man

Blues’da alımlı, güzel kadınları baştan çıkarıp, koyunlarına girenlere de hoochie coochie man denir.

Moonshine

Moonshine dediğimizin genelde ayla pek ilgisi yoktur. Blues şarkılarında 'moonshine' viskidir. İskoç olur, Amerikan olur, kaçak olur. Ama viskidir.

Cover

Air Drums

Genelde müzik çalarken gaza gelen insanların olmayan bateriye, ellerindeki olmayan bagetleri ile vurarak bateri çaldıklarını hayal edip, müziğe kendince ritim tutma halini ifade eden terim... Air Keyboard ve Air Guitar da bunun klavye ve gitar versiyonudur.

Distortion

Gitarlarda ses dalgalarının metalikleştirilmesi sonucu ortaya çıkan yeni ses.

Alaturka

Batı müziğinin 'Türk tarzında' manasına gelir. İtalyanca tabirdir. Mızıkay-ı Hümayim hocası olarak gelen İtalyanların Milli Musiki terimidir. Daha sonra Arel bu terimi 'Türk Musikisi' olarak değiştirmiştir.

Bam teli

Mızraplı sazlarda bulunan kalın tel. Ud'da en altta, tamburda en üstedir. Ekseriye tempo tutmak için kullanılır ve teller çift değil tek olarak bağlanılır.

Porte

Notaların üzerine yazıldığı beş çizgi, dört eşit aralıktan oluşan şekle porte ya da dizek adı verilir. Notalar portenin üzerinde aldıkları yere göre birbirinden ayırt edilir.

Beste

Genellikle beste denilince herhangi bir müzik eserini düşünürüz. Beste, bestelemek, bestekâr yakın kelimelerdir.

Beste: Bir müzik eseri;

Bestekâr: Bir müzik eserini besteleyen müzisyen;

Bestelemek: Bir müzik eserini yapmak, yazmak.

Taksim

Tek bir sazla, makamların ses dizilerinde dolaşmaya 'Taksim' adı verilir. Bu formun batı müziğinde karşılığı impruvize'dir. Taksim, bir saz eserine veya bir şarkıya başlanılmadan evvel icra edilecek makamın seslerinde güzel nağmelerle (dolaşmak) seyir yapmaktır.

Rapsodi

Oldukça serbest bir forma sahip bir müzikal kompozisyon.

Boogie Chillun

Blues’da Chillun kelimesi güney'de children (çocuklar) kelimesinin basite indirgenmiş söylenişidir. Boogie nin ise bir çok anlamı vardır; bir müzikte ya da partide çabuk hareket etmek, gitmek, dans etmek vb.

Stingaree

Sözlükte, kamçıya benzeyen kuyruğunda bir veya daha fazla büyük keskin ve önemli yaralanmalara sebep olabilecek diken bulunan stingray balığının alternatif ismi olarak tanımlanır. Blues'da ise genellikle kadın cinsel organını daha hafif bir kelimeyle ifade etmek amacıyla kullanılmıştır.

Dem

Melodi çalan bir çalgıya yalnız uzun seslerle eşlik etme işi. Dem tutma da denir. Yaylı ve nefesli çalgı toplulukları arasında sıklıkla kullanılan dem veya dem tutma çok sesliliğin (polifoni) de başlangıcı sayılır. Anadolu sahasında çok nadir olarak sesle yapılan dem tutmaya rastlanabilir.

Vuruş (Beat)

Bir müzik yapını okurken süreleri oranlayıp ölçülendirebilmek için uygulanan yönteme vuruş denir. Vuruş ölçü esas alınarak yapılır. El, ayak veya başka materyallerle uygulanabilir.

Armoni

Çeşitli seslerden yapılan uyguların kullanış kaidelerinin düzenidir. Çok sesli müziğin nağmelerinin uzlaşık şekilde ve aynı zamanda işitilmesini sağlayan ilimdir.

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
YORUMLAR
12.07.2020

distortion açıklamasında saçmalamışsın...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ