Dinlediğiniz Müziğin Bedeninizi ve Ruhunuzu Şekillendirdiğinin Bilimsel Kanıtları

'Eğer evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız enerji, frekans ve titreşim konuları üzerine düşünmeniz gerekiyor.'

– Nikola Tesla

'Madde dediğimiz şey aslında titreşimi duyularımızın algılayabileceği kadar düşük olan enerjidir. Madde diye bir şey yoktur. 

- Albert Einstein

Tesla bunu söyledi, Einstein ona katıldı; aslında bugün bilim de aynı şeyi söylüyor!

Artık evrende bulunan her şeyin -bizler dâhil- farklı frekanslarda titreşen enerjiden meydana geldiği çoğu bilim insanı tarafından kabul ediliyor. Durum böyle olunca da akıllara şu soru geliyor: Dinlediğimiz müziğin frekansları bedenimizi ve ruhumuzu etkiliyor mu?

Frekanslar birbirlerini etkilerler. Yani evet, bizler de mâruz kaldığımız frekanslardan etkileniyoruz.

Bunu şöyle düşünebiliriz: Yemek yaparken farklı bileşenleri birbirleriyle karıştırır, harmanlarız ve sonuç olarak yemeğe katılan tüm maddeler yemeğin tadını etkiler. Tıpkı bu şekilde frekanslar da birbirleriyle karışırlar ve birbirlerini değiştirir, dönüştürürler.

Frekansların fiziksel dünya üzerindeki etkileri bilimsel çalışmalarla ispatlanmıştır.

Hatta konuyla alakalı 'Cymatics' isimli bir bilim dalı dâhi mevcuttur. Bu bilim dalı, sesin su, hava, kum gibi çeşitli ortamlarda yayılırken maddenin frekansını ne şekilde değiştirdiğini incelemektedir.

Aşağıdaki video, metal bir plaka üzerine dökülmüş kumun, farklı frekanstaki seslere mâruz kaldığında ne gibi şekiller ürettiğini gözler önüne seriyor.

Konu üzerine yürütülen bir diğer çalışmaya ise "su hafızası" ismi veriliyor.

Dr. Masaru Emoto tarafından yürütülen bu çalışma, duygu, düşünce ve seslerin suyun kristalleşme biçimini nasıl değiştirdiğini gösteriyor. Bedenlerimizin aslında maddî bir varlık değil, titreşim hâlindeki frekanslar olduğunu söylemiştik; hatırlamamız gereken bir diğer şey ise vücutlarımızın %70'inin sudan oluştuğudur. Kısacası bu deney göz önünde bulundurulduğunda, dinlediğimiz müzikler neticesinde mâruz kaldığımız frekansların da bedenimizi şekillendirdiğini söylemek doğru olur.

Gelelim müzik konusuna...

Duyduğunuz çoğu müzik, Uluslararası Standartlar Örgütü tarafından 1953 yılında alınan karar gereği A (la notası) = 440 Hz frekansına sabitlenmiştir. Ancak gezegenimizin titreşimsel doğasına bakıldığında bu frekansın doğal rezonansla uyum göstermediği görülmektedir. Bu sebeple standart hâline gelmiş bu frekansın insan bilinci ve davranışı üzerinde negatif etkiler yaratabileceği düşünülmektedir.

Hatta bazı araştırmacılar daha ileri giderek bu standardın bilinçli olarak oluşturulduğunu iddia etmektedir.

Bu teorisyenlere göre 440 Hz frekansı, Naziler tarafından insanda korku ve agresyon duygularını en çok tetikleyen frekanslar üzerine bir dizi bilimsel çalışma yapıldıktan sonra standart hâline getirilmiştir. Bu komplo teorisinin gerçek olup olmadığını bilmiyoruz ancak yapılan bazı çalışmalar bu standardın A=432 Hz olarak değiştirilmesinin getireceği faydalardan ciddi şekilde bahsetmektedir.

432 Hz frekansının doğanın matematiksel yapısıyla daha büyük bir uyum içinde olduğu söyleniyor.

Böyle düşünülmesinin sebebi 432 Hz frekansının hem doğada bulunan düzenliliklerle, hem de Güneş, Dünya ve Ay'ın birbirlerine olan oranlarıyla uyum gösteriyor. Ayrıca 432 Hz'in çakralarımızla uyum içerisinde olduğu, 440 Hz'in ise bedenimizle uyumsuzluk gösterdiği iddia ediliyor. Neyse, sizi daha fazla merakta bırakmayalım ve bu farkı kendiniz test edin...

440 Hz

432 Hz

Popüler İçerikler

Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
Kızılcık Şerbeti'nde Giray'ı Canlandıran Kaan Taşaner Dizide Rol Almaktan Duyduğu Pişmanlığı İtiraf Etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
13.11.2016

Özellikle şu baştaki Tesla ve Einstein'a ait sözler olmak üzere izlediğim birçok bilimsel belgeselde Kuran'dan izlere rastlıyorum. Kuran'ı inkar etmek istesem artık benim için mümkün değil. Her zaman şu gerçeği söylemekten büyük gurur duyuyorum: Kuran ile bilim birbirinden ayrı düşünülemez. Akılsız olanlarınız muhtemelen küfür edecek ancak akıllı olanlarınız merak edecek acaba hangi açıdan bakarak bu sonuca vardın diye. Açıkçası bu çok uzun bir mesele yani sadece bu içeriğe bakarak biyere varmak zor, önceden bitakım şeyleri bilmek, üzerine düşünmek lazım. Dolayısıyla karşılıklı sohbet esnasında konuşulacak bir mesele bu. Ancak şunu söyleyebilirim ki Kuran'da geçen tüm yasakların ve kuralların evrenin ve insanın fıtratına göre düzenlendiğini anladım. Sadece günümüz için bakacak olursak da Kuran mütevazı yaşam tarzını önermesi ve vaktimizi boş işlerle harcamamız gerektiği tavsiyeleriyle kesinlikle kapitalizmin panzehiridir.

14.11.2016

Hocam müzik haram uğraşma böyle işlerle yat günaha gircen..

14.11.2016

Hangisinin hangisi oldugunu soylemeseydiniz belki durust bi cevap verebilirdim.O kadar okumadan sonra psikolojik olarak 432 Hz'ye Kibariye-Annem koysaydınız bile huzur dolardım.

14.11.2016

sanki kuranda geçiyor gibi

TÜM YORUMLARI OKU (26)