Avukat Bahri Bayram Belen, 'Hrant'ın öldürülmesiyle ilgili iki grup dava var. Birincisi tetikçiler diyeceğimiz, doğrudan suçu işleyen Ogün. Bunu organize eden Yasin Hayal ve geniş çaplı organize eden de Erhan Tuncel. Bir de onların 10-15 kişilik mahalle arkadaşları. Bunlarla ilgili dosya ayrıldı ve kesinleşti. Ondan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararla kamu görevlileriyle ilgili de dava açıldı. Mesela, Trabzon Emniyeti Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi ve İstanbul'daki polislerle ilgili… İkinci olarak yine bu karardan sonra Trabzon Jandarması, İstanbul Jandarması ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan bazı değişik rütbeli subay ve ast subaylar… Kamu görevlileriyle ilgili dava devam ediyor. Ogün Samast ve diğerleriyle ilgili dava bitti.
Ogün Samast, cinayet zamanında, 2007 yılında 18 yaşını doldurmamıştı ve bu nedenle aslında tahammüden öldürmenin cezası olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onda indirime gitti. Ogün Samast bu indirimli cezayla ceza evinde kaldı. Cezaevindeki kaldığı süre içerisinde başka suçlar işledi. Hem onların infazı hem de bu süre içerisinde suç işlediği için verilen ana cezadaki infaz yandı. Sonradan birçok af yasası çıktı. İnfaz yasası adında af yasaları çıktı. Son olarak da sanıyorum ki denetimli serbestlik, son infaz yasası nedeniyle denetimli serbestlikle bırakıldı.
Yasin Hayal'in, Erhan Tuncel'in çıkma imkanları yok. Bunlarla ilgili karar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları. Erhan Tuncel'in örgüt üyeliğinden de var. Ogün Samast'ın daha evvel çıkması gerekiyordu bu nedenle biraz erken çıktı. Hem Türkiye'de hem de dünyada hiçbir kişinin tutukluluğu, suçu ne olursa olsun ve kim olursa olsun, kime karşı olursa olsun, ebedi tutukluluğa dönüşemez. Cezası kesinleşmiş olsa bile, cezası ebedi mahkumiyet ve ebedi infaza dönüşemez' dedi.