Çaresizlik ve cehalet, her gün gazetelerin üçüncü sayfalarında yer alan haberlere konu oluyor. Özellikle halkın dini duygularını kullanarak sömüren, onları kullanan sahte hocaların ve kendini şeyh olarak tanıtanların sayısı hiç az değil. Ancak cehalet sanmayın ki sadece eğitimle aşılan bir şey. Aşağıda göreceğiniz olaylarda kandırılmış öyle insanlar var ki, okudukça hayret edeceksiniz.
Bursa'da bir ihbar üzerine yapılan baskında Uğur Korunmaz'ın, müritlerini taciz ettiği ortaya çıktı. Bazı kişilerle cinsel ilişkiye giren, bazılarına da oral seks yaptıran Sahte Şeyh'in savunması ise beyin yakan cinstendi: 'Ben müridim ile ilişkiye girmezsem, mürit zikir durumundan dolayı yanmaya başlıyor, iş ve gücünden kesiliyor ve deli durumuna geliyor'
Konya'da gerçekleşen olay, 20 yaşlarındaki bir erkek müridin, 65 yaşındaki sahte şeyh S.I. tarafından sürekli olarak dudaklarından öpülmesi şikayeti ile ortaya çıktı. Suçlamaları kabul etmeyen S.I. tutuklandı ve 70 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlandı.
Bu olay da Tuzla'da gerçekleşmiş. O kadar çok detay var ki, biz sadece buraya bir kısmını yazacağız. İddiaya göre 62 yaşındaki Yılmaz'ın 15 kadından oluşan bir haremi ve 60'tan fazla çocuğu var. Yılmaz'ın evinde bulunan 'hoca kadınlar', yaşları genç olan kadınlara gidip 'Hoca seni rüyasında eşi olarak görmüş' şeklinde tebliğde bulunuyorlar ve bu şekilde harem genişliyor. Bu arada evine gelen müritler burada Yılmaz tarafından oluşturulan ve içinde şeyhlerin yattığını söylediği boş tabutlara yönelip dua ediyorlar. Tabutlardan birinin üzerinde Hz. Danyal (AS) yazarak, Elham, Ayetel Kürsi, İhlas dualarının okunarak, şefaat dilenmesi isteniyor.
Aksaray Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi, kendini çevresine ‘sakallı hoca veya şeyh’ olarak tanıtan bir kişinin, izinsiz olarak açtığı Kuran kurslarına gelen kadınları, dini duygularını istismar ederek etkilediği ve onları ilişkiye zorladığı, yine dini duygularla çevresinden para topladığı yönünde ihbar aldı. Bunun üzerine harekete geçen polis, Mustafa Ç.’nin Aksaray’da iki ayrı noktada izinsiz olarak dini eğitim verdiğini saptadı.
Bu olay da Gebze'de gerçekleşmiş. Ali E. isimli sahte şeyhin çalıştığı bir kadın camilere giderek kadınlara 'üstünde büyü var' diye telkinde bulunuyor ve tanıdık bir hoca olduğunu söylüyor. Kandırılan kadınlar da büyüyü bozdurmak için Ali E.'ye gidiyor. Varlıklı kadınları gözüne kestiren sahte hoca önce onlarla cinsel birliktelik yaşamış, sonra da yaklaşık olarak 50 bin TL'ye yakın paralarını almış.
Bu olay da Ankara Pursaklar'da gerçekleşmiş. 25 yaşında olan ve kendisini Şeyh Muhammed Ali olarak tanıtan bu kişi, muska için kurban kesmek gerektiği söylemiş öncelikle. Bunun için de insanlardan para almış. Yılmaz’ın, kendine inananlardan yardım, bağış ve kurban parası adı altında 15 bin ila 30 bin lira gibi yüklü miktarda para topladığı ve bunları bir bankanın İncirli şubesinde açtığı 14 ayrı hesapta nemalandırdığı belirtilen kararda, hakkında kamu davası açıldıktan sonra Yılmaz’ın, hesaplardan çekilen 500 bin lira ile kardeşi Meltem’e Pursaklar’da 3 ayrı daire aldığı belirlenmiş.
Bu kez mağdurların eğitim seviyesi yüksek. İçlerinde doktor, avukat, hatta üniversite dekanı bile var. Emekli anaokulu öğretmeni olan Türkan B. ev toplantılarında, “Öbür dünyaya hiçbir şey götüremeyeceksiniz. Öldüğünüzde mezara konurken şeyhimiz yanınıza gelecek ve sizin adınıza şahitlik yapacak. Bu parayı bana verin şeyhime götüreyim ve sizin adınıza hayırlar yapalım” diyerek para toplamış. Mağdurlar arasına bulunan dekan ifadesinde, 10 yıl boyunca yaklaşık 500 bin lira para, 50 bin lira değerinde ziynet eşyası, Ankara’da dairesinden satışıyla elde edilen parayı şüphelilere kaptırdığını beyan etmiş.
İstanbul'daki olay basında geniş yankı bulmuştu hatırlarsanız. 5 yaşındaki otizmli oğlu için Ziyettin Ç'ye giden anne, “Oğlunda üç harfliler var, tedavi olması için muska yazmam lazım” diyen sahte hocaya önce 5 bin TL verdi. Daha sonra Ziyettin Ç, annede üç harfliler olduğunu, doğumda bunların çocuğu geçtiğini söyledi. Cinlerin kadınla ilişkiye girmeye devam ettiğini, kendisiyle ilişkiye girmeesi halinde cinlerden kurtulacağını söyledi ve 4 ay boyunca genç kadını istismar etti.
Samsun'da yaşanan bu olay da oldukça can sıkıcı. Geçmeyen baş ağrısı olduğunu söyleyen üniversite öğrencisi F.Ö, kız kardeşiyle birlikte Ahmet Ö'nün evine gidiyor. Burada çamurlu su ile genç kızı yıkarken dua okuduğunu iddia eden sahte hoca, genç kızın sırtına ve kasıklarına Arapça harfler yazdığını iddia ederek tacizde bulunuyor. Suçlamaları kabul etmeyen hocanın savunması da çok ilginç: 'Atletine yazı yazacaktım. Atleti olmadığı için vücuduna yazdım”
Konya'da geçirdiği trafik kazasının ardından vücudunun çeşitli yerlerinde ağrı olan 17 yaşındaki A.G., babası ile birlikte daha önceden tanıdıkları M.Ş.'ye gidiyorlar. Birkaç sefer taciz edildiğini düşünen ve tepkisini gösteren genç kıza 'İçine giren cinleri çıkarmak için yapıyorum' şeklinde cevap vermiş sahte hoca. En son seansta ise aileye 'Korkarsınız. Gözlerinizi bağlamam lazım' diyerek, baba ve kızın gözlerini bantladı. Daha sonra elini A.G.'nin kıyafetlerinden içeri sokarak genç kızı elle taciz eden M.Ş., dua okuyormuş gibi mırıldanıp, eylemine devam etti. Yaklaşık 20 dakika süren eylemin ardından A.G.'yi çay hazırlaması için mutfağa gönderdi. Kızın peşinden mutfağa giden M.Ş., 'Bana eş olur musun?' diyerek, tacizine devam etti. Yaşanan olaylardan rahatsız olan A.G., ailesine gitmek istediğini söyleyip, evden ayrıldı.
Kayseri'de yaşayan Perihan U., psikolojik sorunlara sahip bir kadın. Sorunlarının çaresi için bir de hocaya gitmeyi seçmiş ve İstanbul'dan Muhammet Açıkgöz isimli sahte hocayı Kayseri'deki evine getirmiş. Evdekilerden sirkeli su, tuz gibi şeyler istedikten sonra '10 dakika sonra rahatlama olur. Daha sonra da krize girecek, tutmamız lazım. O zaman yardım edeceksiniz, şimdi çıkın' diyerek diğer kişileri uzaklaştırıp kadına elle tacizde bulunmuş.
Balıkesir'e bağlı Gökköy yakınlarındaki sahte dergah kurup, şifa aramaya gelenlerin dini duygularının istismar edildiği ihbarını alan jandarma, 2009 yılı Şubat ayında operasyon düzenledi. Operasyonda sahte şeyh Recep Küçük ve eşinin de aralarında bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. Sahte şeyhin evinde yapılan aramada 6'sı porno, diğerleri dini içerikli ve değişik konulu toplam 571 CD ve kaset, ayinlerde kullanılan keman, tef, flüt, zil, ses yayın cihazı, sarık ve cübbe ele geçirildi. Ele geçirilen bazı CD ve kasetlerde zanlıların dergahta kaydettiği klarnetli, kemanlı, darbukalı alem görüntüleri ortaya çıktı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden Recep Küçük eşi 46 yaşındaki Sabriye Küçük ve müridi ;Kenan Tatar tutuklandı. Diğer, 7 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Aralarında anne babalarının zoru ile bunların yanına giden çocuklar dışında kimseye üzülmüyorum. Youtube'da bade olayına bakarsanız koca adam gitmiş adama kendisini s..ktirmiş ve bunu mahkemede söylemiş ,yetmemiş karısını kardeşini kim varsa getirmiş onları da s...ktirmiş.Adam hala diyor ki şikayetçi değilim.Bu adamın neyini üzülecen, bunların birçoğu laikliği şeytan icadı olarak gören insanlar. Gerçek laikliği öğrenirsen bunların hiçbiri yaşanmaz.
Yaklaşık bir asır önce; Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur , diyerek bunların ne fırıldak , ne yaramaz , ne o..ç.. olduğunu gözler önüne seriyordu yüce Atatürk.
Yıllar yıllar önce mevzu olmus bu insan müsvettelerini bugün durduk yere ısıtıp sofraya getirmenin anlamı nedir sayın editör..?! Oluşturmaya çalıştığın algının farkındayız, inanmıyorsanız yaşadığınız ülke içindeki çoğunluğun inancını manipüle etmeyin bari.. kutuplaştırmanın kaynağını da açığa verdiğiniz için sizi ayrıca tebrik ederim.. NOT: Bir ara Atatürk ve Cumhuriyet gibi değerler üzerinden ekmek yiyen, müridlerini kandıran, para yapan çakalları da açıklasanız, bir diğer açıdan da epey yardım etmiş olursunuz:.