Bazı filmler baştan sona; kurgusuyla, oyunculuklarıyla ya da görsel efektleriyle kült olurken, bazıları son sözüyle akıllarımıza kazınır.
Bazı filmler baştan sona; kurgusuyla, oyunculuklarıyla ya da görsel efektleriyle kült olurken, bazıları son sözüyle akıllarımıza kazınır.
İlk gösterimi 26 Kasım 1942'de New York'ta yapılan efsanevi filmin final sahnesi de birçok kişinin hafızalarına yer etmiştir. Gece kulübü sahibi Rick Blaine ile işbirlikçi polis Louis Renault arasında geçmektedir. Yapılan onca kanunsuz işten sonra, karanlığın içinde kaybolurlarken Rick, Louis'e şöyle der:
-'Louis, bence bu güzel bir arkadaşlığın başlangıcı.'
1985'te çekilen zamanının ötesindeki filmin son sahnesinde çatlak bilim adamı Emmet Brown, yoldaşı Marty'e arabada şunu der:
'Yol mu? Gideceğimiz yerde yola ihtiyacımız olmayacak.'
Ağlamaktan göz pınarlarını kurutan, 1946 yapımı Şahane Hayat filminin son sahnesinde, türlü zorluklardan sonra çevresindekilerin de yardımıyla eski günlerine dönen George Bailey ile kızı arasında şu diyalog geçer:
-Baba bak! Öğretmenimiz der ki; 'Her zil çaldığında, bir melek kanatlarını kazanırmış'
-Bu doğru, aferin sana Clarence!
Ünlü Hannibal Lecter'ın hayatımıza girdiği film. İnsan eti yiyen bir seri katil Lecter'ın, FBI ajanı Clarince Starling ile yaptığı telefon konuşması efsane filmin son sahnesidir.
(Hannibal Lecter): 'Sizinle daha uzun konuşmak isterdim ama eski bir arkadaşımla akşam yemeğim var. Hoşça kal.
(Bu sahnede izleyici Lecter'ın Dr. Chilton hakkında konuştuğunu bilmektedir.
İlk dönem sesli sinemanın büyük yıldızı, karizmatik aktör Clark Gable'ın başrolünde oynadığı, 1939 yapımı Oscarlı film Rüzgar Gibi Geçti'nin son sahnesinde, Rhett (Clark Gable), Scarlett'i (Vivien Leigh) terkederken 'sensiz ne yapacağım?' sorusuna 'umrumda bile değil.' diyerek cevap verir. Sonrasında Scarlett oturmuş tek başına ağlarken;
'Oraya gideceğim, O'nu nası geri getireceğimi orada düşünürüm. Ne de olsa, yarın yeni bir gün.!
Romantik gorilimiz King Kong, Empire State Binası'nın tepesinde vurulur. Carl Denham (Robert Armstrong) ise şu sözlerle filmi açıklar:
'Oh hayır. O'nu uçaklar değil, Canavarı güzellik öldürdü.'
İş bulmakta zorluk çeken ve tanık oldukları bir çete kavgasından sonra kadın kılığına girerek yaşamak zorunda kalan 2 müzisyenin başından geçen komik hikayenin anlatıldığı filmin son sahnesinde Daphne (Jack Lemmon) kendisine asılan bir adamdan kurtulmak için dayanamayıp 'Ben erkeğim!' diye bağırır. Ancak adam ifadesiz bir şekilde şöyle karşılık verir:
'Tamam. Kimse mükemmel değildir.'
Dünyaca ünlü seri Örümcek Adam'ın ilk filminin son sahnesinde Peter Parker, kendisiyle yüzleşmek durumundadır.
'Bu benim yeteneğim ve lanetim. Ben kimim? Ben Örümcek Adam'ım.'
Norman Bates (Antohny Perkins), Alfred Hitchcock'un 1960 yapımı filminin ana karakteriydi. Ve son sahnede annesinin dış sesiyle, kendi iç sesi birleşerek şunları söyledi:
'Ben bir sineğe bile zarar veremem. Umarım izliyorlardır. İzlesinler, nasıl bir insan olduğumu görücekler ve bilecekler. Sineği bile incitmezdi diyecekler.
Kevin Spacey'e Oscar kazandıran filmin son sahnesine Keyser Söze'nin sözleri damga vurmuştur:
'Şeytanın en büyük numarası, dünyayı olmadığına ikna etmektir. Vee şöyle, puffff, gitmiştir bile...'
Roman Polanski'nin 1974 yapımı, Jack Nicholson'un başrolünde oynadığı suç filminin son repliğinde, özel dedektif JJ Gittes arabasını kullanırken şöyle der:
'Boşver Jake, burası Çin Mahallesi.'
1973 yapımı, başrolünde Clint Eastwood'un olduğu film. Son sahnede Eastwood, sinsi bir şekilde düşmanını öldürür ve bütün karizmasıyla;
'Bir insan sınırlarını iyi bilmeli.'
1937 yapımı komedi filminin son sahnesinde, veteriner Groucho Marx, sevdiği kadına döner ve şöyle der:
'Emily, itiraf etmem gereken bir şey var. Ben bir at doktoruyum ama benimle evlenirsen bir daha başka bir ata bakmayacağım.'
1939 yapımı fantastik film Oz Büyücüsü, birçok eleştiri yazısı ve anketlerde tüm zamanların en iyi 10 filminden biri olarak gösterilmiştir. Son sahnede ise, Dorothy göz yaşları içerisinde evine dönmeye hazırlanırken, sihirli kırmızı ayakkabılarını üç kez birbirine vurur ve şöyle der:
'Evim gibisi yok'
İş bulmakta zorlanan bir senarist ile unutulmuş bir aktristin yollarını kesiştiren 1950 yapımı filmi güzel aktris Norma Desmond (Gloria Swanson) şöyle bitirir:
'Bu benim hayatım ve hep böyle olacak. Sadece biz ve kameralar ve karanlıktaki o muhteşem insanlar. Tamam Mr. De Mille, yakın çekim için hazırım.'
Bir şirket çalışanı olan Baxter, evini, şirketin üst düzey yöneticilerinin kaçamak yapmaları için izin vermesi ile başlayan olaylar zinciri, patronunun hoşlandığı kadını evine götürmesiyle karmaşık bir hal alır. Sonrasında birbirlerini tanıyan Baxter ve Kubelik, filmin kapanışını şu diyalogla yapar:
Baxter: 'Dediğimi duydun mu bayan Kubelik? Sana kesinlikle tapıyorum.'
Kubelik:'Kes sesini. Anlaştık.'
4 astronotun bilinmeyen bir yere iniş yaparlar ve bölgede hayatta kalmaya çalışırlar. Sonrasında Taylor ve Nova sahilde at üstünde giderlerken Özgürlük Anıtı'nın kömürleşmiş kalıntılarını bulurlar. Taylor dizlerinin üzerine çöker ve şöyle der:
'Demek sonunda yaptınız. Sizi manyaklar! Mahvettiniz! Canınız cehenneme!'
Gerçek hayattan alınan ancak tarihi gerçeklere çok da bağlı kalınmayarak uzak batının bu efsanevi suçlularını sevimli gösteren bir vahşi batı filmidir. Onlarca ödül kazanan ve başrollerinde Paul Newman ile Robert Redford'un oynadığı Sonsuz Ölüm'ün kapanış sahnesinde ek olarak yanlarına gelen 3. güzel haydut Etta ile at sürerken şu şekilde biter:
'Hadi çocuklar gitmeliyiz. Bizler aranan birer haydutuz.'
Garip bir star adayı olan Rupert Pupkin (Robert De Niro), televizyon sunucusu Jerry Langford tarafından seyircilere şöyle takdim edilir:
' Rupert Pupkin, bayanlar ve baylar! Şimdi onu duyalım... Mükemmel. Rupert Pupkin, bayanlar ve baylar.'
Stephen King'in The Body adlı kitabından sinemaya uyarlanan 1986 yapımı filmde 4 arkadaşın maceraları anlatılır. Filmin kapanış cümlesi ise artık büyük bir adam olan ve aynı zamanda anlatıcı rolünü üstlenen Gordie'nin ağzından dökülür:
'Daha sonra, asla 12 yaşında sahip olduklarım gibi dostlarım olmadı. Sahip olan var mı peki?'
Kubrick'in ikinci dönem politik hiciv filmi. 1964 yılında gösterime giren filmin son sahnesinde, tekerlekli sandalyede yaşayan Dr. Garipaşk bir anda ayağa kalkar ve:
'Mein Führer, yürüyebiliyorum.'
Coen kardeşlerin yönettiği, başrolünde Nicolas Cage'in oynadığı 1987 yapımı komedi filminde, azılı bir suçlu olan Cage, o kadar çok yakalanır ki artık fotoğraflarını çeken polis memuruna aşık olur ve evlenirler. Ancak çiftin çocuğu olmaz ve dolar milyarderi bir ailenin 5 çocuğundan birini kaçırırlar.
'Bütün bu rüya, sanki gerçek gibiydi. Onlar biz gibiydik ve o ev de bizim evimiz gibiydi. Arizona'da değilse bile, çok uzakta olmayan başka bir yerde. Bütün ailenin yetenekli ve akıllı bireylerden oluştuğu, bütün çocukların mutlu olduğu ve sevildiği bir yerde. Bilmiyorum, belki Utah'tı.'
Başrollerinde Bill Murray ve Andie MacDowell'ın oynadığı 1993 yapımı komedi filminde, her gün aynı hayatı yaşayan Phil Connors'un prodüktörüne aşık olmasını anlatır. Filmin son cümlesi ise şudur:
'Bu çok güzel. Hadi burada yaşayalım. Başlangıcı kiralayacağız.'
Woody Allen'ın olgunluk dönemi filmlerinden olan ve aynı zamanda kendisine Oscar kazandıran filmi Annie Hall'da, kendi korkularını, rahatsızlıklarını ve filmin başrolünü paylaştığı, o dönem sevgilisi olan Diane Keaton ile yaşadıklarını aktardığı filmdir. Film uzun bir monologla sona erer:
'Sonrasında biraz geç oldu ve ikimiz de gitmek zorunda kaldık. Annie'yi tekrar görmek harikaydı. Ne kadar müthiş biri olduğunu ve onu tanımanın ne kadar eğlenceli olduğunu düşündüm. Şu eski fıkra geldi aklıma... Adamın biri psikiyatriste gider ve 'Doktor kardeşim delirdi, kendini tavuk sanıyor.' der. Doktor da der ki, 'Neden onu getirmediniz?' Bunun üzerine adam 'Getirirdim ama bana yumurta lazım.' der. İlişkiler hakkında ben de böyle düşünüyorum. Tamamıyla mantıksız, çılgınca ve absürttür. Ama galiba sürdürmek zorundayız çünkü çoğumuzun yumurtaya ihtiyacı var.'
Ailesiz büyüyen küçük domuz Babe, Hoggett'in çiftliğinde yaşamaktadır. Yılbaşı yemeği için kesilecekken Hoggett vazgeçer ve domuza büyük bir sempati beslemeye başlar. Sonrasında onu yarışmalara sokar ve son sahnede, kazandığı yarışmadan sonra, Hoggett Babe'ye dönüp şöyle der:
'Aferin domuzcuk, aferin.'
eyes wide shut kubrick son filminde yapacağını yapmıştır. son sahne , fuck kelimesiyle biter
Rambo 3'den unutamadığım bir replik : Filmin ilk başında Ramboyu gitmesi gereken afgan kampına götürecek olan afgan rehber ona istediğin malzemeleri de getirdim der ve çantadan çıkan mavi şeylerin ne olduğunu sorar ve Rambo cevaplar - Bunlar nedir ?.. - Mavi ışık.. - ne işe yarar?.. - ışık verir!..
DİKKAT SPOILER UYARISI