Dilovası bölgesinde, ağır metallerin kansere neden olduğunu belirten Ağdacı, 2017 yılına ilişkin kanserden ölümlerin oranlarını da paylaşarak, şunları söyledi:
'Kocaeli genelinde ve her ilçede partikül madde 10 kirleteninin yoğun olduğunu tespit ettik. Partikül madde 10 açısından İzmit merkezin hava kalitesinin Dilovası'ndan daha kötü olduğunu gördük. Partikül madde 10 ana kaynağı ise fabrikalar, enerji ve yakma tesisleri, inşaat, rüzgar etkisi, taş ocakları ve fosil yakıt tüketiminden kaynaklı. Dilovası bölgesinde ise maalesef ağır metaller yoğunluktadır. Bu da bu bölgede kanserden ölüm vakalarının fazlalığını açıklamaktadır. Bu bölgede 10 yıldan fazla yaşayan insanların kanserden, özellikle akciğer kanseri ve lösemi ölüm oranı, 10 yıldan daha az yaşayanlara oranla daha fazladır. Dünyada kanserden ölümlerin tüm ölümlere oranı yüzde 12,5, Türkiye'de yüzde 12,9, Kocaeli'de yüzde 18,9, Dilovası'da ise yüzde 33,7'dir.'
Daha fazla imkana sahip olacağız, daha fazla ekonomimiz yükselecek, refah seviyemiz artacak, sanayileşmemiz lazım diye diye zehir solumaktan öte gidemedik. İstanbul’da yaşıyorum ve hayalim İstanbul’dan taşınıp kırsal bir yere yerleşmek. Bizi bu hale getirdiniz her yer bina, gökdelen, site ... Tek tük ağaç var. Ağaçlarımızı kesiyorlar ve yerine bina dikiyorlar. Ağaçlar bize oksijen sağlıyor, ciğerlerimizi yerlerinden söküyorlar farkında mı değiller bilerek mi yapıyorlar anlam veremiyorum. Farkında olmamaları ahmaklıktan başka bir şey değil. Azra Kohen’in bir sözü var “Beynini,mideni sadece doğayla doldur, doğanın bilgisiyle beslen.”
Aynı duyarlılığı Hatay/Payas için de bekliyoruz hadi bakalım.
İstanbul'a giderken camı kapatmak zorunda kalıyoruz