Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Çalışkan hazır bulunurken, tekerlekli sandalyeyle Mutlu, annesi Hanım, ablası Songül Kaya ve tarafların avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı, esas hakkında hazırladığı mütalaasında sanığın cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi.
Olaya ilişkin savunma yapan sanık Çalışkan 'İddia makamının mütalaasına katılmıyorum. Mesaj içeriklerinde şiddet uyguladığım hiçbir konu bulunmuyor. Olaydan bir hafta önce Dilek benim evimde kalıyordu. Kendisini sevdiğim için aramızda kıskançlık oluyordu. Olay günü Dilek'in evinde Yemek yedik Film izledik. Aramızdaki kıskançlık yüzünden tavırlıydık. Sosyal medyada kızları eklediğim iddiasıyla tartışma yaşadık. Çok bağırıyordu. Sesini bastırmak için elini tuttum ve masaya vurdum. Eline ne geçtiyse fırlattı. Evden çıkmak istedim. Benim omuzumdan ve kolumdan tuttu. Silah ve telefon elimdeyken yere düştük. Ondan sonra Dilek kanlar içindeydi' dedi.
Hayatında hiçbir insana karşı şiddete yönelik eğiliminin olmadığını öne süren Çalışkan, 'Yaşadığım olay bir kazadır. Hiçbir şekilde rahmetliyi öldürmeyi istemedim. Böyle bir şey varsa Allah beni cezaevinden ve cehennemden çıkarmasın. Kaderimin böyle olmasını istemezdim. Keşke ben ölseydim' şeklinde konuştu.
Valla çok rahatlatıcı bir haber sonun da yerini buldu adalet
Kıskançliktan öldürdüm deseydi ceza indirimi alırdı. Komple kurtulmaya çalışmış, yememisler.
Hic siddet yanlisi olmayan bir insanim ve o yuzden hep yanimda silah tasirim.. baktim siddet olacak dan dan dan.. siddet buyumeden olayi guzelce kapatirim..