Kılı kırk yararak para harcayıp yine de ay sonunu zor getiriyor, bir türlü para biriktiremiyorsanız eğer, sorun bazı otomatik hale getirdiğiniz alışkanlıklarınızda olabilir.
Business Insider'dan derledik, göz gezdirmeniz kesinlikle iyi bir fikir olur deriz!
Su faturalarındaki "atık su bedeli+ KDV", elektrik faturalarındaki "TRT payı+KDV", cep telefonu faturalarındaki "telsiz kullanım bedeli+özel iletişim vergisi+KDV", internet faturalarındaki "özel iletişim vergisi+KDV", araç alırken "özel tüketim vergisi+KDV", tüm otoyolları ve köprüleri parasını ödeyerek geçmeme ve arabaya dair devletten herhangi bir hizmet almamama rağmen yılda iki kere ödediğim "motorlu taşıtlar vergisi", her ay düzenli olarak ödediğim SGK primine rağmen eczanede ilaç alırken "hasta katılım payı" ... sizi bilmeme ama anlayacağınız ben devlete çalışıyorum. Devletin eli sürekli cebimde ve ben artık devlete para yetiştiremiyorum.
Bankalardan mümkün mertebe uzak durmak lazım. Zaruri olmadıkça kredi kartına elini bile sürmeyecek, kredi işlerine ise gerçekten çok çaresiz değilsen hiç girmeyeceksin. Bankalar günü kurtarmak için çok güzel olanaklar (bin liralık maaşla beş bin liralık telefon alma salaklığına imkan) sunuyor gibi gözükse de uzun vadede büyük zararlar ettirir. Zaten bankacılık bu değilmi? Bu kurumların kazanabilmesi müşterisinin kaybetmesine bağlı. Niye kazançlı bir olanak sunsun. Banka reklamları biraz dürüst olsa replikler şu şekulde olur du. "Olmayan paranızı mı harcamak istiyorsunuz, kaşınıyormusunuz? Gelin size borç verelim fazla fazla geri alalım, ödediğiniz parayı sizin gibi başkalarına borç verelim. O kadar kibar ve medeniyiz ki gö*ünüze giren kazığı hissetmeyeceğinize emin olabilirsiniz."
...yiyip.. diye yazılır lütfen . Ünlü daralması .