Dikkat Zam Dönemi Yaklaşıyor: 2023 Asgari Ücret Zammı İçin Uzmanlar Ne Diyor? Tüm Maaşlar Asgari mi Olacak?

2021'in son çeyreğinde kur ataklarıyla enflasyondaki yükseliş hızlı olmuştu. Kurun dizginlenmesiyle yükseliş sürerken, ivme kaybı enflasyonu da yavaşlatmıştı. Ancak yükseliş sürüyor ve bu da özellikle sabit gelirlilerin alım gücünü eritiyor. 2022'de yapılan maaş artışlarının çoğu kısa sürede etkisini yitirmişti. Haliyle bu durum ülkede maaşla çalışan ve geçinenlerin çoğunluğunun asgari ücret ve yakınsayan gelirlerinde, yıl sonu zamlarını öne çıkarıyor. Asgari ücret zammı, genel zamlarda baz etki yaratırken, emekli, işçi, memur kim varsa 2023'te yapılacak zamları bekliyor. Vergi dilimlerinde de güncelleme gerektiren artışlar, enflasyon karşısında ne durumda? Beklentiler neler?

2023 yılı asgari ücreti, Aralık ayında toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri sonunda belirlenecek.

Toplantıların tarihi yaklaştıkça, yeni asgari ücret beklentileri de sıklıkla konuşulmaya başlandı. Medyada 8 bin 500 ila 10 bin TL arasında değişen sayılar telaffuz ediliyor. 

Geçen haftalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “Bundan öncekilerden çok daha farklı bir hazırlığın içinde olduğunu” açıkladı. Bakan Bilgin de “Enflasyonun emekçiler üzerindeki tahribatını ortadan kaldıracak bir düzenleme yapacağız” demişti.

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 27 Ekim’de yaptığı Enflasyon Raporu sunumunda yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 65’e güncellediklerini açıklamıştı.

2022'ye başlarken, zam oranını Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamıştı.

2 bin 825 olan asgari ücret 4 bin 250 TL olmuş yılın ilk aylarında alım gücünün erimesiyle Temmuz ayında da 5 bin 500 TL'ye çıkarılmıştı. Bu artış, asgari ücrette son yılların en yüksek zam oranlarından olurken, geçim sıkıntısının da en çok hissedildiği dönem oldu.

Asgari ücret 2015 yılına kadar Türkiye'de, Doğu Avrupa ülkelerinin çoğunun üzerinde olurken, sonrasında işler değişti.

ichef.bbci.co.uk

BBC Türkçe'den Onur Erem'in haberine göre, Kocaeli Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi endüstri ilişkileri, emek tarihi ve çalışma hukuku uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, AB'ye dahil olan bu ülkelerde ortak pazar ve serbest dolaşım ile asgari ücretin arttığını söylerken, Türkiye’deki asgari ücretin AB üyesi olmayan ülkelerin de gerisinde kaldığını iletiyor.

Avrupa'nın TÜİK'i Eurostat verilerine göre, 27 Avrupa ülkesi ve Türkiye karşılaştırmasında, Arnavutluk’tan sonra en düşük asgari ücret Türkiye'de bulunuyor.

ichef.bbci.co.uk

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe TL'deki değer kaybının ana etken olduğunun altını çiziyor. Prof. Karatepe, ihracatın artırması için kontrol edilebilen tek kısmın işçilik ücretleri olduğunu ve bunun da baskılanarak avantaj elde edilmeye çalışıldığını ancak yine kur etkisiyle ithalatın ihracattan daha fazla arttığını belirtiyor. Yoksullaşmanın dış ticareti rekabetçi yapmadığını, ücretlerin baskılanmasının istenen ve beklenen sonuçları doğurmadığını vurguladı.

Prof. Çelik, Türkiye’deki sendikalaşma oranlarında Avrupa ülkelerinden çok geride olunduğunu, asgari ücretin düşük kalmasında önemli bir etkenin de bu olduğunu ekliyor.

Avrupa’ya oranla, Türkiye’de Toplu İş Sözleşmesi (TİS) problemi olduğuna dikkat çeken Çelik, Türkiye’de sözleşmelerin sadece sendikalı işçileri kapsadığını, Fransa gibi ülkelerdeyse işyerindeki herkesin bundan faydalandığını belirtti.

Prof. Aziz Çelik asgari ücret düzeyinin dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının en az yarısı kadar olması gerektiğini söylerken, Türk-İş hesaplamalarına göre, Eylül ayında dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 23 bin 600 TL oldu.

Asgari ücretin bu hesaplamanın yarısı olması halinde 11 bin 800 TL olması için yüzde 114 oranında bir zamma ihtiyaç duyuluyor. Bu da resmi enflasyon olan yüzde 84 seviyesinin üzerinde gerçekleşiyor.

Çelik, asgari ücrete resmi enflasyon oranına göre zam yapılmasının da sakıncalarını şu şekilde anlatıyor:

  • Yoksulların harcama sepetlerindeki artışın TÜİK enflasyon hesaplamasındaki ortalama harcama sepetinin üzerinde olmasıyla, dar gelirlilerin harcamalarında gıda, kira ve faturaların oranı, daha üst gelir grubuna göre fazla. Gıda enflasyonu ve kira artışının resmi enflasyonun üzerinde olduğundan asgari ücret artışı enflasyon oranında kaldığında, yoksulluk artıyor.

  • Diğer bir sakınca da resmi enflasyon oranının güvenilirliği oluyor. TÜİK'in son yıllarda açıkladığı enflasyonunun tartışmalı olmasıyla hissedilen enflasyon farkını ortaya çıkarıyor.

Prof. Çelik, asgari ücretin nominal artış oranında ziyade, alım gücündeki artışın önemli olduğuna değinerek, “Reel bir asgari ücret artışı olduğunu söylemek oldukça zor.” diyor.

ichef.bbci.co.uk

2023'te yapılacak seçimlerin asgari ücrette önemli bir artış oranını gündeme getirdiğini belirten Çelik, yine de oran konuşmak için henüz erken olduğunu söylüyor.

Asgari ücrette beklentilerin üzerindeki bir zammın enflasyonda da yükselişe neden olacağı tartışmalarında, Prof. Dr. Yalçın Karatepe, zaten bu artışın enflasyonun yarattığı hasarı telafi etmeye yönelik olduğunu belirtiyor.

Karatepe, Türkiye’deki enflasyonun talep kaynaklı olmadığını, maliyet enflasyonu olduğunu vurguluyor. Ana neden olarak da faiz politikasını işaret eden uzman, bunun da döviz kurlarındaki artışı tetiklediğini belirtiyor. Asgari ücret zammının enflasyona yol açmayacağının altını çiziyor ve şöyle söylüyor:

Enflasyonla mücadeleyi vatandaşın yoksullaşması üzerine kurgulamak bir iktidar politikası olamaz. 'İnsanları domates biber almasına imkan vermeyecek bir gelir seviyesine mahkum ederek enflasyonu düşürüyoruz' diyebilir misiniz? Bir iktidarın esas amacı halkın refahını yükseltmek olmalı.

Karatepe, ayrıca asgari ücrette yüksek oranda bir artışın, yoksul kesimde alım gücünü artırmak için tek başına yeterli olmayacağını ve enflasyonun kontrol altına alınması gerektiğini belirtiyor.

ichef.bbci.co.uk

Enflasyon düşmediği müddetçe, yapılan zamların, etkisinin birkaç ay içinde yitirileceğini söylüyor. Bunda da ücretlerin düşük olmasının ana sorun olduğunu, sadece asgari ücretlilerin değil, tüm çalışanların maaşlarının düşük kaldığını ve verilerin de bunu destekleyerek, çalışan kesimin neredeyse yüzde 90’ının yoksulluk sınırı altında kaldığını söylüyor.

Prof. Aziz Çelik de bunu Avrupa ülkelerindeki asgari ücretli çalışan kesimin oranının düşüklüğü ile açıklıyor.

ichef.bbci.co.uk

Türkiye’de emekçi kesimin yarısından fazlasının asgari ücretle çalıştığına dikkat çeken uzman, istihdamda “asgari ücretliler topluluğu”na dikkat çekerek, Türkiye’de asgari ücretin temel ücret belirleyicisi olduğunu ve bunun çok ciddi bir problem olduğunu belirtiyor. Orta Gelir Tuzağına benzer şekilde 'asgari ücret tuzağı' olarak adlandırdığı sistemi asgari ücretteki yüksek artışın takip edilememesiyle tüm maaşların yakınsamasının görüldüğünü söylüyor.

Bu durumda hükümetle birlikte belirlenen asgari ücretin tüm maaşları hükümetin kontrol etmesi anlamına geldiğini de ekliyor.

Son 20 yılda iktidar döneminde asgari ücretin yaklaşık 30 kat arttığını, memur, kamu işçisi ve emekli maaşlarınınsa 13-15 kat arttığını söyleyen Çelik, bunun bilinçli bir politika olduğunu öngörüyor. 

Prof. Karatepe, iktisat teorisinde asgari ücretin başlangıç ya da geçici bir ücretlendirme olduğunu hatırlatarak, günümüzde Türkiye’de kalifiye çalışanların dahi asgari ücret aldığına vurgu yaparak, iyi üniversitelerinden mezun olmuş, kurumsal şirketlerle çalışan kişiler de asgari ücretin az bir miktar üzerinde maaş almasının sürdürülebilir olmadığını belirtiyor.

Prof. Karatepe, işgücünün ve şirketlerin milli gelirden aldığı payın yükselmesiyle bu durumun düzelebileceğini, TÜİK verilerinde 2016’da işçilerin milli gelirden yüzde 40 pay alırken, 2020’de yüzde 38, 2022’de yüzde 25 pay aldığını hatırlatıyor.

data.tuik.gov.tr

Şirketlerin aynı pastadan aldığı pay da 2016'da yüzde 41 olurken, 2020'de yüzde 42 ve 2022'de yüzde 54 olduğu görülüyor. 

Şirket kârlılıklarındaki artışın çalışanlara daha yüksek maaş ödeyebilecek durumda olduğunu söyleyen Karatepe, sendikal haklara dikkat çekiyor. Muhalefetin bu konudaki baskısının vergi sisteminde de değişikliğe yol açacağına vurgu yaparak, TÜSİAD ve DİSK'in ortak açıklamasına dikkat çekiyor. Vergi düzenlemesinin harcanabilir geliri artıracağını, yoksulluk sınırı altındaki tüm gelirlerin vergiden muaf tutulması gerektiğini iletiyor. İktidarın “bütçeye zarar vereceği” gerekçesine de kurumlar vergisinde ciddi bir artış ile çözüm bulunacağını söylerken, KKM yerine gelir vergisine kaynak aktarılmasının bölüşüm sorununa nasıl bakıldığında turnusol olduğunu iletiyor.

Eurostat, asgari ücretin satın alma gücü paritesine göre, Türkiye'deki asgari ücret bazı Doğu Avrupa ülkelerinin üzerinde yer alırken, Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Erhan Aslanoğlu, satın alma gücü endeksinin yatırımcılara ülkelerin iç piyasalarını karşılaştırma imkanı verdiğini bunun ücretler karşılaştırılırken satın alım gücüne göre değil, nominal verilere göre yapılması gerektiğini belirtiyor.

ichef.bbci.co.uk

Aslanoğlu, bu oynaklıkların TL'deki aşırı değer kaybından kaynaklı olduğunu, yüzde 10 değer kaybının, enflasyonda yüzde 1,5-2 oranında artış yarattığını belirtiyor. Türkiye'deki temel mal ve hizmet fiyatlarının da bu durumda Avrupa ile farkta açılma olduğunu, Türkiye'deki yoksulluk sınırlarının asgari ücretle dört kişilik bir ailenin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu söylüyor. Asgari ücretin, nominal ücret seviyesi, yoksulluk sınırı ve/veya ihtiyaçları karşılama sınırına göre belirlendiğini vurgulayan Aslanoğlu, satın alma paritesine göre karşılaştırmanın doğru olmadığını, kalkınma için de nominal ücretlerin yükselmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde değişiklikle ücret gelirlerinin vergilendirilmesi düzenlendi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, 'Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'i Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girerken, genel bütçe kapsamında kamu idareleri tek işveren sayılarak, ücret gelirleri kümülatif matrah dikkate alınarak tevkif suretiyle vergilendirilecek. Kamu görevlileri ayrıca beyanname vermeyecek.

Aynı yıl içinde birden fazla işverenden ücret alan özel sektör çalışanlarına da kolaylık sağlanırken, yıllık beyannamede kümülatif matrah dikkate alınarak hesaplanan vergi mahsup edilerek fark vergi ödemeyecek.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Yeni Asgari Ücret Çift Haneyi Görür mü? Asgari Ücret Zammı Yüzde Kaç Olacak?
Patron Çıldırdı! Asgari Ücret 2023 Yılında 10 Bin Lira Olur mu? Asgari Ücret Masasından Dev Zam Çıkar mı?
Dünyada İşten Çıkarma Dalgası: Peki Türkiye'de Durum Ne? Hangi Sektörlerde İflas ve İşten Çıkarmalar Başladı?

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
31.10.2022

zam alınca hafta sonu boş geçirme paris'e git....

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ