Dikkat! Uzmanlar Uyarıyor: İşte Türkiye'nin Susuz Kalma Tehlikesiyle Karşı Karşıya Olan 5 Şehri

Türkiye'nin su rezervleri her geçen gün daha da kritik bir duruma evriliyor. Özellikle kurak geçen kış ayları ve artan sıcaklıklar, barajlardaki doluluk oranlarını dip seviyelere çekti. Uzmanlar, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde su kullanım alışkanlıklarımızın gözden geçirilmesi gerektiği konusunda ısrarla uyarılarda bulunuyor. 

İşte Türkiye'de barajlarında en az su kalan ve acil önlem alınması gereken 5 şehir 👇

Ankara

Başkent Ankara'nın durumu, alarm veren şehirler arasında ilk sırada yer alıyor. Geçtiğimiz yıla göre baraj doluluk oranlarında büyük bir düşüş yaşanıyor. Şehre su sağlayan barajlardaki doluluk oranı, yüzde 10'un altına kadar geriledi. Bu doluluk oranıyla birlikte, Ankara'nın sadece üç aylık içme suyu rezervi kaldığı belirtiliyor.

İzmir

Ege'nin incisi İzmir de su sıkıntısıyla boğuşan şehirlerden biri. Gördes Barajı gibi önemli su kaynaklarındaki doluluk oranları neredeyse sıfıra yaklaştı. Şehrin genel baraj doluluk oranı da kritik seviyede, yüzde 5'in altında seyrediyor. Bu oran, İzmir için sadece iki aylık içme suyu kaldığı anlamına geliyor.

İstanbul

Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul da su stresiyle karşı karşıya. Barajlardaki ortalama doluluk oranı, geçtiğimiz yıla göre yaklaşık yüzde 10'luk bir düşüşle yüzde 42 seviyelerine geriledi. Özellikle kentin önemli barajlarından olan Alibey Barajı'nda doluluk oranı yüzde 30'un altına düştü. Artan nüfus ve iklimsel faktörler, şehri su konusunda ciddi risk altında bırakıyor.

Konya

Konya Ovası, tarımsal sulama nedeniyle zaten yıllardır yeraltı sularında ciddi bir azalma yaşıyor. Ancak son dönemde yüzey sularındaki barajlar da alarm vermeye başladı. Bölgedeki baraj ve göletlerdeki su seviyeleri, sulu tarımın sürdürülebilirliğini tehdit eden seviyelere geriledi. Aşırı ve kontrolsüz tarımsal sulama, bu duruma en büyük neden olarak gösteriliyor.

Edirne

Trakya'nın en önemli nehir havzalarından biri olan Edirne'deki su kaynakları da risk altında. Özellikle Meriç ve Tunca nehirlerinin debisindeki azalma, barajları ve yeraltı sularını olumsuz etkiliyor. Bölgede yaşanan kuraklık, sadece içme suyunu değil, aynı zamanda tarımsal üretimi de ciddi şekilde tehdit ediyor.

Ne yapmalıyız?

Bu tablo, Türkiye'nin bir su kriziyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bireysel olarak duş sürelerini kısaltmak, muslukları açık bırakmamak ve su tasarruflu cihazlar kullanmak gibi adımlar hayati önem taşıyor. Ancak bu sorunun kalıcı çözümü için, tarımda daha verimli sulama yöntemlerine geçilmesi ve su yönetim politikalarının acilen gözden geçirilmesi gerekiyor. Geleceğimiz, bugün suya nasıl sahip çıktığımıza bağlı.

İSKİ Baraj Doluluk Oranları: İstanbul Barajları Alarm Veriyor
Barajlar Alarm Veriyordu! Bodrum'da Suyun Bittiği İddia Edildi
İçeriğin Devamı İçin Tıklayın

Popüler İçerikler

Doğar Doğmaz Yaşadıkları Travmaları Anlatarak Hafiften Gülümseten Kişiler
Fenerbahçe - Galatasaray Derbisinde Kazanan Çıkmadı: 1-1
En Düşük Emekli Maaşı İçin SGK Uzmanından Çok Konuşulacak Tahmin
YORUMLAR

Valla ne duş süresini azaltırım ne de başka bir şey. Onca dağları yok ettiler maden arayacaklar diye. Ormanları yaktılar. Şimdi oturup madenlerle yıkansın herkes kimse gıkını çıkarmıyor sosyal medyada vahlanmak dışında 😏

Helal olsun aynı şeyi düşünüyorum vallaha. Gölleri kuruttular, maden arayacağız diye ormanların içinden kestiler, denize sıfır 5 yıldızlı lüks otel yapacağız diye bir sürü doğa harikası yeri imara açtılar, şehirlerdeki toplanma alanlarının yerine AVMler diktiler iyice her yeri betona boğdular. Sonra yetmedi, zaten kendi başımıza zar zor idare ediyoruz, bir de dışarıdan milyonlarca ne olduğu belirsiz mülteci getirdiler. Şimdi de "E kuraklık olacak tasarruf yapalım" "Deprem olacak şunu yapalım." Hiçbir şey yapmak zorunda değilim abi benim suçum değil. Yöneticilerin suçu. Bunu en başından beri planladılar, bunun olacağını biliyorlardı ve HİÇBİR ŞEY yapmadılar çünkü öyle bir niyetleri yok. Onların tek amacı bizi süründürmek.

18.08.2025

Olay sadece duş süresini azaltmakla çözülebilecek bir şey değil. Bahçe sulamaları azaltılmalı. Araç yıkama istasyonları (şebeke suyu kullanıyorsa) kapatılmalı. Kamu kurumları, okullar, camiler gibi tuvalet ve musluk olan yerlerde onarımlar yapılmalı. Ozmos kullanan su arıtma cihazlarının satışı yasaklanmalı. Üretim tesislerinde kullanılan suyun denetimleri yapılmalı. Geri kazanım tesisleri özellikle siteler de ve büyük tesislerde teşvik edilmeli. vs. vs. vs.

18.08.2025

Geçen buna benzer global anlamda bir videoya denk gelmiştim. Bireysel anlamda yapılan bu tarz eylemler sadece olayı kamu oyuna yıkmak adına yapılan büyük şirketlerin geliştirdiği bir eylem aracı. Seni plastik pipet kullandığın için bile suçlu psikolojisine sokup dünyanın yıkımını yapan, anlaşmlara sırf gider marjında bakıp imza atmayan şirketler hükümetleride satın alıp dünyanın içinden geçiyorlar. Tabiki tasarrufa karşı değiliz. Ama suyun önünü alıp onu pazarlayan, maden sahaları açıp ağaçları katleden nemin toprakta tutunmasını engelleyen, havaya saldıkları karbonmonoksit gazı neticesinde küresel ısınmaya neden olan şirketleri engellenmediği sürece bizim yaptığımız tasarruflar mabatta osuruk ciğerde son nefes kalır.

18.08.2025

Halkla birlikte topraklar da Araplaşıyor ne güzel.

TÜM YORUMLARI OKU (13)