Dünyanın masum yanlarından birinin hayvanlar olduğunu düşünüyorsanız doğru yerdesiniz. Hayvanların tertemiz sevgisini ve sadakatini ortaya koyarak içinizi sıcacık yapacak filmleri sizler için derledik. Bazıları gerçek hikâyeye dayanan bazıları komik olan dostluğu temel almış 15 film sizi bekliyor. Yüzünüzde tebessüm oluşturacak ve hayvanların çok iyi birer dost olduğunu hafızalara kazıyacak en iyi hayvan temalı filmler ile karşınızdayız!
The Animal filminde kaza geçiren ve hayati tehlikesi yüksek olan Marvin'in yaşadıkları aktarılıyor. Hayvanların organları sayesinde hayata döndürülen kahramanımız, onların yapabildiği her şeyi yapabilen birine dönüşüyor. Aynı zamanda hayvanlarla iletişimi de yoğun şekilde güçleniyor. Komik sahneleri ve farklı bakış açısıyla izleyicinin beğenisi toplayan film, keyifli pazar akşamlarında tercihleriniz arasında yer alabilir.
Yıllardır dillere pelesenk olan kedi ve köpek savaşını konu alan Cats and Dogs, 2001'de izleyicisiyle buluştu. Çok eğlenceli ve bir o kadar da sürükleyici filmin konusu, köpek beslemeye engel olan alerjiye yönelik aşının bulunmasıyla başlıyor. Aşının varlığını kabullenemeyen ev kedileri, bu gelişmeyi kıskanıp önderleri Mr. Tinkles ile köpeklere karşı âdeta soğuk savaş başlatıyor. Gözünüzü ayırmadan izleyeceğiniz filmin Türkçe dublajını Hülya Avşar, Ali Poyrazoğlu ve Volkan Severcan'ın yaptığını söylemeden geçmeyelim.
Tam bir dostluk hikâyesi olan Air Bud filminde çok yetenekli basketbol oyuncusu olan Buddy'nin hayatı anlatılıyor. Buddy, babasının ölümünden sonra hayatı kararan Josh'ın dünyasını bir anda aydınlatıyor. Evin üyesi hâlini aldıktan sonra yeteneklerini sergileyerek çevresindekileri hayrete düşürüyor. Herkesin hayran olduğu basketbolcu Buddy'nin Josh ile olan dostluğu da gün geçtikçe pekişiyor. İzlerken içinizi ısıtacak bu filme mutlaka şans vermelisiniz.
Ailesinin biricik üyesi Beethoven, aşırı derecede şişmanladığı ve büyüdüğü için veterinere götürülüyor. Hayvanlara karşı kötü yaklaşımları olan ve onları kullanan veteriner, sevimli köpek Beethoven'ın üzerinde deneyler yapmayı planlıyor ve onu kaçırması için iki adamını görevlendiriyor. Beethoven'ı çok seven ailesi onu kurtarmak adına gereken her şeyi yapmaya başlıyor. Ailecek keyifle izleyebileceğiniz filmi seveceğinize eminiz.
Hayvanların yer aldığı macera ve aksiyon yapımları, bazen âdeta komedi filmi hâlini alıyor. Başrolünde Glenn Close'un yer aldığı 101 Dalmaçyalı filmi de bunlardan biri. Koşmanın ve kovalamacanın yoğun olduğu filmin konusu, insanların dalmaçyalı köpeklerin kürklerine olan ilgisi üzerinden ilerliyor. Perdy ve Pongo'nun sahibi olan Anita'nın patronu Cruella, dalmaçyalı köpeklerin desenine hayran oluyor. Köpekleri ele geçirmeye çalışan Cruella'nın çabasını izlerken çocukluğunuza damga vuran 101 Dalmaçyalı romanını da anımsayacaksınız.
Veteriner olan Doktor Dolittle'ın hayatında hayvanlar ve onlarla kurduğu iletişim farklı bir yer tutar. Hayvanların seslerinden ne demek istediklerini anlayıp onlarla konuşabilen Doktor Dolittle, zamanla bu özelliğini yitirdiğini düşünür. Evlenip aile kurduktan sonra karşılarına çıkan bir köpekle konuşabildiğini ve hâlâ bu yeteneğini kullanabildiğini fark eder. Dr. Dolittle, kimi zaman hayvanlardan uzak durmaya çalışsa da onlara yardımcı olmak için çalışmalar yapmaya devam eder. Yönetmenliğini Richard Fleischer'ın üstlendiği müzikal filmi beğeneceğinizden eminiz.
My Dog Skip, bir çocuk ve bir köpeğin dostluğunu konu ediniyor. İletişim problemleri yaşayan Willie, çevresine karşı utangaç bir çocuk. Ailesinin ona Skip isimli köpeği hediye etmesiyle Willie'nin yalnızlığı sonlanıyor. Zamanla herkes tarafından çok sevilen ve tanınan Skip, her zaman dostunun yanında yer alıyor. Bu sayede Willie'nin iletişim problemleri ortadan kalkıyor ve hayatına farklı kazanımlar katabilen bir çocuk olarak yaşamaya devam ediyor.
2008 yapımı Marley & Me filmi, çocuk sahibi olmanın zorluklarını anlamak için Marley adını verdikleri köpeği sahiplenen bir çiftin hikâyesini anlatıyor. John ve Jennifer, Marley'nin yaramazlıklarıyla başa çıkmakta oldukça zorlanıyor. Aksiyon dolu filmde, köpek sahibi kişiler kendi hayatlarından parçalar bulabilir. Jennifer Aniston ve Owen Wilson'ın başrolleri paylaştığı yapım, keyifle izlenecek romantik filmler arasında yer alıyor.
İzlendiği yıllarda köpek sahiplenme oranında büyük bir artışı sağlayan Lassie Come Home filminde Joe, parasızlık nedeniyle köpeği Lassie'yi satıyor. Üstelik köpeğini yakında olan ya da istediğinde gidip görebileceği herhangi bir yere değil, İskoçya'ya satıyor. Burada güzel bir hayat sürebilecek olan Lassie, sahiplerini çok özleyip İskoçya'dan kaçarak Joe için yola çıkıyor. Lassie'nin yolculuğundaki maceralara film boyunca tanık olurken içiniz ısınacak.
Çok farklı bir bakış açısıyla beyaz perdeye taşınan Can Dostum filmini izlerken âdeta bir köpeğin felsefik yolculuğuna tanık oluyorsunuz. Filmde birkaç defa ölüp yeniden hayata dönen köpeğin dünyaya geliş nedenine ve yaşamında yaptıklarına yer veriliyor. Köpeklerin hayatlarını değiştirdiğine inanan insanlar da filmin içinde bir araya gelerek yaşamları boyunca köpeklerin gerçek dostları olduğunu kanıtlıyor. Çok sevilen hayvan temalı filmler arasında yer alan Can Dostum'a mutlaka şans vermelisiniz.
Evsiz, eroin bağımlısı ve psikolojik sorunları olan sokak müzisyeni James, sokakta bulduğu hasta ve hâlsiz kediyi alıp onu iyileştirmek için çaba harcıyor. Bob ismini verdiği sarman kedisiyle ortak bir hayatı paylaşmaya başlayan James'in yaşamı, olumlu yönde etkileniyor. Sokak kedisi Bob ve James, sokak sanatçılığı yaparak etraftakilerin sevdiği bir ikiliye dönüşüyor. Birbirinden hiç ayrılmayan ikilinin başına hayatın içinden pek çok olay geliyor. Kedi sahiplerinin zevkle izleyeceği bu filmin aynı zamanda gerçek bir hikâyeyi anlattığını söylemeden geçmeyelim.
Best in Show, Amerika'da düzenlenen bir köpek yarışmasında köpek sahiplerinin yaşadığı farklı süreçleri anlatıyor. Köpekler ve sahipleri, yılın ödülünü almak için heyecanlı şekilde büyük bir çaba harcıyor. Eğlenceli bir komedi yapımı olan filmde birçok köpek ve birbirinden keyifli sahneler yer alıyor. Ortak panayırda buluşan her biri diğerinden farklı olan köpekler ve sahipleri, izleyiciye neşeli anlar sunuyor. Her hayvan ve köpeğin özel ve güzel olduğunu hatırlatarak bu filmi de izlemenizi öneririz.
Mutlaka izlemeniz gereken filmlerden biri olan Life of Pi, hayvanat bahçesine sahip olan bir ailenin göç yolunda kazaya kurban gitmesi ve aile bireylerinden yalnızca Pi'nin hayatta kalmasıyla şekilleniyor. Pi, hayvanlar ile birlikte denizin üzerinde birbirinden değişik tecrübeler yaşayarak hayata tutunmaya çabalıyor. 4 Oscar kazanan filmin yönetmenliğini Ang Lee üstlenirken başrolde de Suraj Sharma'yı görüyoruz.
Sahibi tarafından çok sevilen ve ona çok bağlı olan Hachi, her gün sahibini işe uğurlayıp dönüş yolunda ise onu karşılıyor. Sadakatiyle nam salan sevimli köpek sadece yaşadığı evin değil, sıkça gittiği tren istasyonunun da simgesi hâline geliyor. Filmin senaryosunun Japonya'da yaşanan gerçek bir hikâyeden ilham alarak şekillendiğini söylemeden geçmeyelim.
Ormanlardaki saltanat çekişmelerini konu edinen Aslan Kral'da yavru aslan Simba'nın başından geçenler anlatılıyor. Henüz küçük bir yavruyken babasını kaybetmesinin ardından yaşadıkları nedeniyle izleyenler tarafından gelmiş geçmiş en iyi hayvan temalı filmlerden birisi olarak anılıyor.