Evlerimiz karakterimizi yansıtıyor derler. O halde, siz bir de sanatçıların evlerini düşünün. Bize ilham verici eserler armağan eden bu sanatçıların ve yazarların zaman geçirdikleri dünyalarına hep beraber göz atalım!
Evlerimiz karakterimizi yansıtıyor derler. O halde, siz bir de sanatçıların evlerini düşünün. Bize ilham verici eserler armağan eden bu sanatçıların ve yazarların zaman geçirdikleri dünyalarına hep beraber göz atalım!
Flaman ressam ve diplomat Rubens'in evi işte böyle gözüküyordu. Bir bakıma ressamın evi, resimlerindeki tarzını da yansıtıyor. Rubens resimlerinde genellikle mitolojik konuları ve av sahnelerini içeren tarihi olayları konu alıyordu.
Norveçli heykeltıraş Gustav Vigeland'ın evi zıtlıklar üzerine tasarlanmıştır. Stüdyo olarak da kullandığı evi aslında oldukça sade bir tasarıma sahiptir. Vigeland, bu ev için yastıklardan şamdanlara, koltuklardan lambalara kadar her şeyi kendisi tasarlamıştır.
Alman oyun yazarı ve şair Schiller, ne yazık ki kendi evini aldıktan 3 sene sonra hayata gözlerini yumdu. Evi, dönemin şartlarına göre yazar için lüks sayılabilecek, iki katlı bir evdi.
Fransız film yönetmeni Jean Cocteau, bir haftalık tatil için gittiği bu evde 11 yıl yaşamıştır. Duvardaki tüm eskizleri sanatçı yapmıştır ve bunlara 'dövme' adını vermiştir. Bu nedenle Fransa'nın güneyindeki bu ev 'Dövmeli Ev' olarak da bilinir.
İngiliz ressam ve heykeltıraş Leighton'un evi, renkli ruhunu çarpıcı şekilde yansıtıyor. Evde yer alan gizli kapı sayesinde Leighton'un modelleri komşuları tarafından görülmeden eve girebiliyorlardı.
Meksikalı tasarımcı Javier'in organik evi bir mağaranın içine benziyor. Bu ev mimari tasarımın da geleceği olarak örnek gösterilebilir. Evin tasarımı doğadan etkilenerek yapılmıştır. Dış cephesi ise çim, çiçek ve çalılarla kaplıdır.
Kyoto'da yaşayan seramikçi Kawai'nin evi zanaatının renkleri olan kahverengiyi ve organik formları barındırmaktadır. Mimar kardeşiyle birlikte çalışan Kawai'nin evi geleneksel ile modern tasarımın birlikteliğinin güzel bir örneğidir.
1900'lerde yaşayan Danimarkalı tasarımcı ve mimar Finn'in evi şaşırtıcı derecede modern gözüküyor. Sanatçı evini zarif, zengin, ve sade bir şekilde dizayn etmiştir.
Salvador Dali 1930'da küçük bir köyde balıkçı kulübesi satın alarak evini tasarlardı. Evin iç tasarımı ile ilgili ''Her şeyin küçük olmasını istedim'', yorumunu yapmıştır. Sonrasında bu köy onun ilham kaynağı haline gelmiştir. Bu evde sanal bir tur atmanız da mümkün.
Fransız ressam Giverny'deki evinde 40 yıl yaşamıştır. Başyapıtlarının çoğuna ilham veren su birikintileri evin hemen yakınında yer almaktadır. Sanatçının evi ressamın eserlerinde kullandığı renklere benzer renk paleti içermesiyle dikkat çekmektedir. Monet'in evini sanal tur ile ziyaret etmeniz de mümkün.
Hepsinin ortak özelliği konforsuz olması herhalde