Devletin Mehmet Bebek Savunması: Annesi Balkona Çıkartmasaydı

Cizre'de beş yıl önce evindeyken, dışarıdan atılan gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden 18 aylık Mehmet Uytun için açılan davada karar çıktı. Açılan tazminat davasında jandarmaları kusursuz bulan mahkeme, aileye 20 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. Dava sırasında devlet 'Küçük bir çocuğu evin balkonuna çıkaran annenin de sorumluluğu var' savunması yaptı

Mardin İdare Mahkemesi’ndeki davaya gönderilen savunmada, Uytun’un gaz fişeği ile değil, göstericilerin attığı iddia edilen taşlardan yaralandığı savunulurken, bebeğini kaybeden anne suçlandı. Savunmada ise, “Eylemci grubun taşlı saldırıda bulunduğu vegüvenlik güçlerinin eylem yaptığı bir sırada küçük bir çocuğu evin balkonuna çıkaran annenin de sorumluluğunun bulunduğu, annenin ve teröre müzahir grubun eylemlerinin idarenin sorumluluğunu ortadan kaldıracak nitelikte olduğu” ileri sürüldü.

Mardin İdare Mahkemesi, kararını 29 Ocak 2014’te açıkladı. Kararda, şüpheli jandarma görevlisi hakkında Cizre Kaymakamlığı tarafından soruşturma izni verilmediği, Cizre Başsavcılığı’nca yapılan itirazın da Diyarbakır İdare Mahkemesi tarafından reddedildiği ifade edildi. Bu kararda, “Kafadaki kırığın çocuğun düşerek kafasının sert zemine çarpması sonucu mu, ya da künt bir cismin direkt havalesi veya gaz bombasının isabeti sonucu mu meydana geldiğinin ayrımının yapılamadığının” belirtildiği anlatıldı. Söz konusu kararlar nedeniyle “idaresinin sorumluluğunun bulunmadığına” hükmeden mahkeme, ailenin maddi ve manevi tazminat talebini reddetti. Yalnızca 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında, 20 bin 59 TL 90 kuruş maddi tazminat ödenebileceği belirtildi.

Kararda, 100 bin TL tazminat istendiği, ödenen tazminat düşüldüğünde, 79 bin 940 TL’lik kısmın reddedildiği belirtildi. Reddedilen bu miktar üzerinden, ailenin ödemesi gereken vekalet ücretinin 8445 TL olduğu belirtildi. Bu miktarın “adil yargılanma hakkı yönünden kabul edilemeyeceği” savunuldu. Türkiye ’de öteden beri, tazminat davalarında sonradan rakam değiştirilemediği için dava dilekçesinde rakamın yüksek tutulduğuna dikkat çeken mahkeme, “Avukatlık ücreti miktarının kişilerin mahkemeye erişim haklarını orantısız bir biçimde ve hakkın özüne dokunur bir şekilde sınırlandırmaması gerekir” dedi. Mahkeme, AİHM kararları ışığında usülun dışına çıkarak, davalı idare lehine nispi değil, matbu vekalet ücretine takdir etti. Böylece aileden alınacak miktar, 3 bin TL’ye düştü.

Uytun Ailesi’nin avukatı ve İHD Diyarbakır Şube yöneticisi Rehşah Bataray Saman, bebeğin gaz fişeğinden öldüğü ve fişeğin kimin tarafından atıldığı belliyken kaymakamlığın kararı nedeniyle dava açılamadığına ve idare mahkemesinin de bu karara dayandığına dikkat çekti. Avukat Saman, “Ailenin maruz kaldığı durum ömür boyu telafi edilemeyecek bir manevi ızdıraptır. Kucağındaki bebeğinin bu şekilde yitiren bir annenin manevi acısını dindirecek hiçbir yöntem yok. Ancak mahkemenin vermiş olduğu karar ailenin manevi ızdırabını kat be kat arttırmakta, adalete olan inançlarını tamamen yıkmaktadır” dedi.

FİŞEK VAR, SAHİBİ YOK

Cizre’de 9 Ekim 2009’da PKK yanlısı bir grup ile jandarma ve polis karşı karşıya geldi. Uytun ailesinin oturduğu Nur Mahallesi’nde de tedirginlik vardı. Anne Kevser, kucağındaki 18 aylık oğlu Mehmet’le balkondan salona geçerken, Akaydın Caddesi’nden içeriye gaz bombası atıldı. Fişek Mehmet’in başına isabet etti ve çocuk ağır şekilde yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Mehmet’in ‘künt cisimle yaralandığı’ saptandı. Mehmet bebek, Diyarbakır Devlet Hastanesi’nde 21 Ekim’de öldü. Anne Kevser Uytun, ifadesinde oğlunun gaz bombasından yaralandığını anlattı. Şırnak Valiliği yaptığı açıklamada, eve göstericilerce taş atıldığını savundu. Dayanak olarak da o sırada evde olmayan dede Osman Uytun’un, “Torunumun eylemcilerin attığı taşlardan yaralandığını duydum” ifadesini gösterdi. Buna karşılık Cizre Savcısı Halil Koçak’ın, olay günü hazırladığı tutanaklara göre, evde boş bir kırmızı renkli gaz fişeği kapsülü bulundu. Tutanakta, evdeki fişek ile ‘jandarmaya ait altı adet dolu gaz fişeğinin muhtemelen aynı renk ve ebatta olduğu’ kaydedildi. Bu kez gözler jandarmaya çevrildi. Jandarma Üsteğmen Bahadır Şahin, Kıdemli Çavuş Abdurrezzak Emre ve Uzman Çavuş Hakan Alkan tarafından hazırlanan tutanakta fişeğin jandarma tarafından atıldığı belli oldu. Tutanakta, ‘Uzman Çavuş Alkan’ın gaz mermisi ile bir el duvara ateş ettiği, mühimmatın duvara çarpıp yere düştüğü ve gaz yaydığı, göstericilerin taş attığı, taş atılan istikametteki evden bir kadının kucağında bebekle bağırarak çıktığı’ belirtildi.

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt