Devlet Bahçeli'nin Öcalan'ı Meclise Davetinin Ardından Geçmiş Söylemleri Akla Geldi

22.10.2024 - 13:33

Abdullah Öcalan, özel bir operasyonla Türkiye'ye getirilirken koalisyonda DSP-MHP-ANAP üçlüsü vardı. Bu koalisyon bir sonraki seçimde bozguna uğramadan önce Öcalan'ın yargılanması ve idamıyla ilgili kritik bir karara imza atmıştı. Diğer iki isim siyaset sahnesinden silinse de Bahçeli o günden beri hep siyasetin merkezinde ve gündemde yer aldı. Kürt sorunu ile ilgili de her zaman gerek iktidara gerekse muhalefete 'ayar vermeyi' sürdürdü.

15 Şubat 1999'da dönemin başbakanı Bülent Ecevit'i bile şaşırtan bir gelişme olarak Abdullah Öcalan yakalandı ve yurda getirildi. Koalisyon hükümetinin ekonomik krizle uğraşsa da Öcalan'ın yargılanması da kritik bir dönemeçti.

Başlangıçta ölüm cezasına çarptırılan Öcalan'ın mahkûmiyeti Ekim 2002'de ömür boyu hapis cezasına çevrildi. MHP ve Bahçeli bu kararı alan hükümetin ortaklarındandı.

AKP'yi iktidara getiren seçimlerde MHP %8 alarak baraj altında kalırken ANAP %5, DSP %1 alarak adeta silinmişti. Koalisyon ortaklarından bir tek MHP yoluna devam edebildi.

2007 seçim mitinginde o tarihi an yaşandığında herkes tepkinin sertliğinden bahsediyordu. Bahçeli, Erdoğan'a, "Oğluna gemi alacak kadar paran var Apo'yu asacak kadar mı bulamadın. Al sana ip as da görelim." diyordu.

Devlet Bahçeli bu tarz sert söylemler ve milliyetçileri tekrar etrafında kenetleyerek yeniden partisini meclise taşımayı başardı. %14'lük oy oranı ile "milliyetçiler" bir kez daha seslerini meclis kürsüsünden duyurabilmeyi başardı.

MHP'nin özellikle Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçmesiyle CHP'yle yakın siyaset yapmaya başladığı günler yaşandı. Hatta ortak çatı aday olarak cumhurbaşkanlığına Ekmeleddin İhsanoğlu'nu belirlediler.

Ayrıca o günlerde Bahçeli "ip atmak" kadar sert eleştirilerini sürdürüyordu. Bahçeli, 2013 yılında Erdoğan'a "Sen de PKK'ya katıl, sınırdışına git" diyerek, Erdoğan'a koltuğunu Öcalan'a bırakma önerisinde bulunuyordu.

Ekmeleddin İhsanoğlu kaybettikten sonra AKP ve Erdoğan bir kez daha gücünü göstermişti. Halk "AKP" diyordu ve muhalefet mevzilerinde de yeni bir dizayn gerekiyordu.

7 Haziran 2015 ise muhalefet için bir milattı. HDP büyük bir oranıyla mecliste yer alacaktı. Erdoğan ilk kez yenilebilir, ilk kez tek başına hükümet kuramayacak bir durumdaydı. İş MHP'nin ne diyeceğine, MHP'nin ne tavır takınacağına kalmıştı.

7 Haziran seçimlerinden sonra MHP erken seçimi işaret etmiş; AKP gönülsüz koalisyon görüşmelerine başlamıştı. Erdoğan, CHP'ye hükümet kurma yetkisi dahi vermeden erken seçim startını vermişti. Ve kazanan bir kez daha AKP olmuştu, Bahçeli'nin başlattığı erken seçim tartışmaları AKP'yi tek başına iktidara taşımıştı. MHP, 3. partiyken dördüncülüğe gerilemişti.

2018'e geldiğimizde Bahçeli meydanda ip fırlattığı "PKK'ya katıl" dediği Erdoğan'la Cumhur İttifakı konusunda anlaştı. Farklı partiler de bu ittifaka girecek olsa da iki parti bu ittifakın hep lokomotifi oldu.

Bahçeli, kıyasıya eleştirdiği Erdoğan ile yaptığı ortaklıktan sonra eleştiri oklarını başta eski ortağı CHP olmak üzere, CHP etrafında şekillenen Millet İttifakı partilerine yöneltiyordu. Erdoğan'ın "müspet" adaylığını Erdoğan adaylık dahi açıklamadan destekleyeceğini zikrediyordu.

Bu ittifak zaman zaman çatırdasa da bugüne kadar seçimler kazanarak geldi. Yerel seçimlerdeki kayıp haricinde mecliste halen çoğunluğu bulunduran iki parti Cumhur İttifakı olarak yollarına devam ediyor ve ülke yönetiminde ortak söz sahibi oldukları görülüyor.

Meclis açılışında Sırrı Sakık ve DEM Partililerin elini sıkarak başladığımız gündem ise bugün bambaşka bir noktaya geldi.

Bahçeli bugün grup toplantısında Öcalan'a tecritin kaldırılmasını ve meclis kürsüsünden konuşma yaparak örgütün lağvedildiğini açıklamasını istedi.

Neredeyse son 25 yılda her söylediği ile gündemi belirleyen, her söylediği ile bir süreci başlatan Bahçeli'nin bu kez nasıl bir gündemin fitilini ateşlediğini ise hep birlikte göreceğiz.

YORUMLAR

Cindirella Man

22.10.2024

Fırıldaklığın tarihini yazmış anlat inkar eder

Bozkurt

22.10.2024

MHP uzun zamandır ülkedeki niteliksiz seçmen profili oranını en net veren parti konumundadır.

Hulusi Baba

22.10.2024

zevk şöförden, para akpden yıllardır bu zamana geldi işte...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ

Devlet Bahçeli'nin Öcalan'ı Meclise Davetinin Ardından Geçmiş Söylemleri Akla Geldi

15 Şubat 1999'da dönemin başbakanı Bülent Ecevit'i bile şaşırtan bir gelişme olarak Abdullah Öcalan yakalandı ve yurda getirildi. Koalisyon hükümetinin ekonomik krizle uğraşsa da Öcalan'ın yargılanması da kritik bir dönemeçti.

Başlangıçta ölüm cezasına çarptırılan Öcalan'ın mahkûmiyeti Ekim 2002'de ömür boyu hapis cezasına çevrildi. MHP ve Bahçeli bu kararı alan hükümetin ortaklarındandı.

AKP'yi iktidara getiren seçimlerde MHP %8 alarak baraj altında kalırken ANAP %5, DSP %1 alarak adeta silinmişti. Koalisyon ortaklarından bir tek MHP yoluna devam edebildi.

2007 seçim mitinginde o tarihi an yaşandığında herkes tepkinin sertliğinden bahsediyordu. Bahçeli, Erdoğan'a, "Oğluna gemi alacak kadar paran var Apo'yu asacak kadar mı bulamadın. Al sana ip as da görelim." diyordu.

Devlet Bahçeli bu tarz sert söylemler ve milliyetçileri tekrar etrafında kenetleyerek yeniden partisini meclise taşımayı başardı. %14'lük oy oranı ile "milliyetçiler" bir kez daha seslerini meclis kürsüsünden duyurabilmeyi başardı.

MHP'nin özellikle Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçmesiyle CHP'yle yakın siyaset yapmaya başladığı günler yaşandı. Hatta ortak çatı aday olarak cumhurbaşkanlığına Ekmeleddin İhsanoğlu'nu belirlediler.

Ayrıca o günlerde Bahçeli "ip atmak" kadar sert eleştirilerini sürdürüyordu. Bahçeli, 2013 yılında Erdoğan'a "Sen de PKK'ya katıl, sınırdışına git" diyerek, Erdoğan'a koltuğunu Öcalan'a bırakma önerisinde bulunuyordu.

Ekmeleddin İhsanoğlu kaybettikten sonra AKP ve Erdoğan bir kez daha gücünü göstermişti. Halk "AKP" diyordu ve muhalefet mevzilerinde de yeni bir dizayn gerekiyordu.

7 Haziran 2015 ise muhalefet için bir milattı. HDP büyük bir oranıyla mecliste yer alacaktı. Erdoğan ilk kez yenilebilir, ilk kez tek başına hükümet kuramayacak bir durumdaydı. İş MHP'nin ne diyeceğine, MHP'nin ne tavır takınacağına kalmıştı.

2018'e geldiğimizde Bahçeli meydanda ip fırlattığı "PKK'ya katıl" dediği Erdoğan'la Cumhur İttifakı konusunda anlaştı. Farklı partiler de bu ittifaka girecek olsa da iki parti bu ittifakın hep lokomotifi oldu.

Bu ittifak zaman zaman çatırdasa da bugüne kadar seçimler kazanarak geldi. Yerel seçimlerdeki kayıp haricinde mecliste halen çoğunluğu bulunduran iki parti Cumhur İttifakı olarak yollarına devam ediyor ve ülke yönetiminde ortak söz sahibi oldukları görülüyor.

Meclis açılışında Sırrı Sakık ve DEM Partililerin elini sıkarak başladığımız gündem ise bugün bambaşka bir noktaya geldi.

Bahçeli bugün grup toplantısında Öcalan'a tecritin kaldırılmasını ve meclis kürsüsünden konuşma yaparak örgütün lağvedildiğini açıklamasını istedi.

Neredeyse son 25 yılda her söylediği ile gündemi belirleyen, her söylediği ile bir süreci başlatan Bahçeli'nin bu kez nasıl bir gündemin fitilini ateşlediğini ise hep birlikte göreceğiz.

Popüler İçerikler