Yangınlar ve kuraklıkla boğuşan Avustralya’da, su kaynaklarını tükettikleri gerekçesiyle 10 bin devenin öldürüleceği haberi hem Türkiye hem de dünya kamuoyunda çok tartışıldı, tepkilere neden oldu. Ancak alınan bu karar sadece develere özgü ve bir kereye mahsus bir uygulama değil. Ülkede yaşayan birçok yabani hayvan için uygulanan bir nüfus kontrolü yöntemi. Avustralya'da daha önce itlaf edilen hayvanlar arasında yabani atlar, domuzlar, kediler, tavşanlar, tilkiler ve hatta kanguru gibi canlı türleri de bulunuyor.
Taksonomik olarak insan kendi popülasyonu için diğer canlıları dengede tutmaya çalışan üst bir hayvandır önermesini doğrulayan haber ve insan dünyanın sadece %0,01'ini oluşturur. Buna rağmen gezegendeki hayvanların yüzde 83'ünün, bitkilerin ise yarısının yok olmasına yol açtık. Çıkarlarımız için bu kadar baskın olmamıza gerek var mı, yeme alışkanlıklarımız aşırı tüketim ve kapitalizmin varlığı. Çıkarlarımızı düşünürken aslında türümüzün geleceğini riske atıyoruz ne güzel çelişki devletlere şirketlere yetmiyor dünya. Önümüzde ki 30 yıl dünya nüfusunun 2 milyar daha artacağını düşünürsek kendimiz için de yeni savaşlara ihtiyaç duyarız.
Aga siz yanlış anladınız. Bu dünyanın kanser hücresi insandır. 7 milyarlık nüfus yarıya düşse 10bin deveye bedelerdir. Hayatımda ilk defa bir romanda "kötü" adamin tarafını tuttum. O da " Inferno". Adam haklı beyler dağılın.
İşine yaramıyorsa öldür gitsin işine gelirse iliklerine kadar emikle hem birbirimizle savaş halindeyiz hem doğayla insan kendinden başka can bağışlanmış herşeyin şeytanı.