Dev Arşiv! 2019 Yılını Geride Bırakırken Son 10 Yılda Bilim Dünyasına Damgasını Vurmuş 35 Bilimsel Gelişme

Son 10 yılda bilim dünyasını kasıp kavuran birbirinden ilginç gelişmeleri duyunca 'neler neler olmuş' demeye hazır olun!

1. 47 milyon yıllık bir fosil keşfedildi ve insan evriminde kayıp bir zincir olma olasılığı bilim dünyasını oldukça çalkaladı.

Evrim tartışmalarına yeni bir boyut katan ve günümüze neredeyse hiç bozulmadan gelen 'Ida' isimli primat fosili inceleyen, Norveçli bilim adamı Jorn Hrum, 'İnsan evriminin ilk evrelerini anlayabilmek için çok önemli bir buluş çünkü bu şu ana kadar bulunan en eski ve en iyi durumdaki memeli fosili. Bu fosil, ilk memelilerin evrimini anlamak açısından çığır açabilir.' açıklamasında bulundu.

2. Hubble uzay teleskobu, o yıla kadar elde edilen "en eski galaksi" görüntülerini yakaladı!

NASA ve Avrupa Uzay Ajansının ortak projesi olan Hubble teleskobu 13 milyar ışık yılı uzaklığındaki ulaşılan en derin evrenin, Büyük Patlama’dan 600 milyon yıl sonraki halini görüntülemeyi başardı.

3. 2009 yılının belki de en büyük bilimsel olaylarından biri de, insan evrimi konusunda yeni soru işaretleri yaratan 'ARDİ' oldu.

4.4 milyon yaşındaki Ardipithecus ramidus iskeleti 17 yıl sonra bir araya getirildi ve bu zamana kadar keşfedilen en eski insan iskeleti olarak atalarımız konusunda yeni ipuçları ortaya koydu. 

Kaliforniya Üniversitesi'nde uzman Tim White,'İskeletin biyolojik özelliklerinin kavranabilmesi için asıl gerekli olan bölümler kafatası, dişler, leğen kemiği, bacaklar, el ve ayaklardır. Elimizde bunların tümü var. Bu fosillerin en müthiş yönü, evrim sürecinde 4.5 milyon yıl öncesine uzanan kara bir deliğe ışık tutması.' yaptığı açıklamasıyla, Ardi'nin keşfedilmesiyle insanlık tarihinde bir aydınlanma yaşandığının altını çizdi.

4. Rus ve Amerikan fizikçilerin uranyum ötesi olarak kategorize ettikleri Tennesin veya Ununseptiyum olarak adlandırılan 117. element keşfedildi.

Halojen ailesinin en ağır üyesi, atom numarası 117 olan Ununseptiyum elementi, varlığı kanıtlandıktan sonra Tennesin ismiyle element simgesi 'Ts' olarak periyodik tabloda yerini aldı. Ömrü 80 milisaniye civarında olan elementin varlığı dört yıllık sıkı bir çalışmanın ardından 2014 yılında kanıtlandı.

5. Sibirya’daki Denisova mağarasında bulunan küçük bir parmak kemiğinin DNA dizisi çıkarıldı ve yeni bir insan türü keşfedildi: Denisovalılar!

Denisovalılar arkalarında çok az fosil kalıntı bıraktı. Sadece bir parmak kemiği ve birkaç diş... Bulunan azı dişleri üzerinde yapılan DNA analizleri ve mağaradan elde edilen yeni tarihlerle, mağarada şaşırtıcı derecede erken bir zamanda yaşadıkları ortaya çıktı. 

Analizler parmak fosilinin en az 50,000 yıl öncesine ait olduğunu ve diğer iki azı dişinin sahiplerinin de 170,000 yıl önce mağarada öldüğünü ortaya koydu.

6. Dünyanın ilk sentetik yaşam formu oluşturuldu ve yeni bir DNA üretildi!

İlk kez insanların genetik haritasını çıkaran bilim insanı Dr. John Craig Venter, bu sefer de dünyanın ilk sentetik yaşam formunu oluşturarak biyoteknoloji alanında çığır açtı. Yeni bir DNA yapısı oluşturan Venter ve ekibi, yapay kromozomu bir bakteriye nakletti. Sonucunda, yapay bir DNA'dan, yapay bir canlı elde ettiler!

7. İlk kez beyin implantı yapılarak maymunların sanal bir kolu hareket ettirmesi ve nesneleri hissetmesi sağlandı.

Sıra dışı deneyde maymunlar, kolu yalnızca düşünerek kontrol etmek için kullandılar ve doğrudan beyinlerine gönderilen elektrik sinyalleriyle dokundukları nesnelerin dokusunu hissetmeleri sağlandı.

Duke Üniversitesi'nden Miguel Nicolelis ve araştırma ekibi, felçli kişilerin kollarını ve bacaklarını tekrar kullanmalarına, dokundukları nesneleri ve yürüdükleri yerlerde dokunma hissini kazanmalarına yardımcı olmak için bütün bu sistemi inşa ettiler. Bilim insanları, herhangi bir dokunma hissi olmadan, insanların tutmaya çalıştığı nesneleri ezmesi veya düşürmesi, araziyi ayaklarının altına alması ve tökezlemesinin kolay olacağını belirtti bu sebeple çok yönlü bir sistem kuruldu.

8. Karahindiba çiçeği üzerindeki fotoğrafıyla akıllara kazınan dünyanın en hafif metali, Guiness Rekorlar Kitabı'na girdi.

Amerika'da Hughes Araştırma Laboratuvarı (HRL) tarafından geliştirilen nikel ve fosfor içeren mikro kafes, en hafif sünger olarak bilinen strafordan 100 kat daha hafif.

Hughes Araştırma Laboratuvarı'nın yöneticisi Bill Carter, 'En hafif metali üretmenin amacı, imalat işlemlerindeki esnekliği ortaya koyabilmekti. Aynı yöntemle alüminyum kadar yoğun fakat hava kadar hafif, güçlü ve yararlı bir materyal üretebiliriz. Bu sadece teori değil, ufak bir değişiklikle ulaşılması mümkün bir hedef' dedi.

9. NASA'nın Dawn isimli uzay aracı, bilinen en büyük ikinci asteroit olan Vesta'nın yörüngesine girdi.

Dawn uzay aracı 2011 yılında, 310 mil genişliğindeki (500 kilometrelik genişlikte) asteroidin yörüngesine girdi. Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasında, ana asteroit kuşağının bir parçası olan Vesta'ya ulaşmak için 2,5 milyar kilometreden fazla mesafe katetti.

Vesta görevinin başındaki isim Chris Russell, 'Bu gerçekten heyecan verici bir görev, sadece asteroidin etrafındaki yörüngeye girmek değil, aynı zamanda güneş sistemimizin tarihindeki en eski bölümlerini keşfetme şansımız var.' sözleriyle uzay boşluğundaki bu inanılmaz görevin geleceği nasıl aydınlatacağını vurguladı.

10. Uzayın keşfinde yeni bir dönemin başlangıcı SpaceX'in Dragon'u, uzay istasyonuna ulaşan 'ilk özel uzay aracı' görevini başarı ile tamamladı!

Elon Musk tarafından kurulan özel uzay şirketi SpaceX, 31 Mayıs 2012 tarihinde Dragon adlı uzay aracı, NASA ile anlaşma imzalayarak uzaya çıkan ilk özel roket unvanıyla tarihi görevini başarıyla tamamladı.

Dragon kargo uzay aracı, Uluslararası Test İstasyonu'na ilk gelen uzay aracı olarak tarih yazdı. O zamandan beri Dragon, NASA ile ticari anlaşmalar çerçevesinde kargo taşımayı sürdürüyor.

11. Bilim insanları 'Tanrı parçacığı' diye bilinen Higgs bozonunun izine rastladı.

4 Temmuz 2012 tarihinde, CERN'de Büyük Hadron Çarpıştırıcısı adlı atomaltı parçacık hızlandırıcısında çalışan bir grup bilim insanı, Higgs bozonu ile uyumlu olduğunu düşündükleri deney sonuçlarını açıkladı. 2012 yılında yapılan araştırmalar sayesinde varlığı kesin olarak 2013 yılında kanıtlandı. 

Higgs bozonu, maddenin yapıtaşı olan temel atomaltı parçacıkları ve bu parçacıkların birbiriyle olan etkileşimlerini açıklayan matematiksel modeldeki eksik halkaydı ta ki 2012 yılına kadar... 45 yıldır bilim dünyasının aradığı parçacığın ismi de, fikir babası olan bilim insanı Peter Higgs’ten geliyor.

12. H5N1 kuş gribi virüsü "şarbondan daha korkunç" tartışmalarıyla yeniden gündeme geldi.

Haziran ayında, araştırmacılar memeliler arasında bulaşabilecek virüsü genetik olarak değiştirebilecekleri ölümcül H5N1 kuş gribi virüsüne dair oldukça tartışmalı bir çalışma yayınladılar. 

Dünya Sağlık Örgütü'nü sentetik grip virüsü araştırması üzerine bir moratoryum çağrısı yaptı.

13. Yeni insan fosilinden 400.000 yıllık bir DNA zinciri çıkarıldı!

İspanya'da keşfedilen 400.000 yıllık insan fosilinden mitokondriyal bir genom elde edildi! DNA üzerinde yapılan analizler, keşfedilen bu yeni insan türünün Denisovalılara yakın olduğunu ortaya koydu. 

İspanya'da bulunan mağaradan çıkarılan fosiller, Sima İnsanları olarak biliniyor. Dahası Sima insanlarından elde edilen genomun, keşfedilen en eski insan genomlarından biri olduğu tespit edildi.

14. 36 yıldır uzay boşluğunda yolculuğuna devam eden Voyager 1, Güneş sistemini terk eden ilk uzay aracı oldu.

1977 yılında Prof Dr. Carl Sagan ve ekibinin önderliğinde Voyager 1 ve Voyager 2 isimli uzay araçları birkaç ay ara ile Dünya'nın dışına fırlatıldı. 

Voyager 1 uzay aracı bünyesindeki güneş panelleri ile enerjisini sağlayarak yoluna devam ediyor. Fakat Güneş sisteminden çıkması ile birlikte akıllarda oluşan soru işareti aynı oldu... Enerjisini nereden sağlayacak? Beklenen kötü sonuç olmadı ve Voyager 1 aracı kendisine en yakın yıldızdan ışık alarak yoluna devam etti.

15. Sağlık sektöründe tartışmalara yol açarken, insan hayatında çığır açan yöntem!

İnsan vücudunda hasar gören organlarını tamir etmekte kullanılan kök hücreleri elde etmek için 17 yıl süren bir çalışmanın ardından, Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi döllenmiş yumurtanın peş peşe bölünerek klonlanması ile insan embriyolarından kök hücreler üretti. 

İngiltere'de 1996 yılında insan embriyosu üretmek için Dolly adlı koyun kopyalanmıştı. 'Hayvanlarda güvenli olmayan bu yöntem, insanlarda da güvenli olmayacaktır. Bu yüzden böyle bir girişim yapılmamalı.' gibi tartışmaları da beraberinde getiren yöntemin amacına ulaşabilmesi ise soru işareti...

16. Oldukça ender görülen 'kara deniz şeytanı' olarak bilinen fener balığı ilk kez görüntülendi.

Kaliforniya kıyılarında uzaktan kumandalı bir araçla denizin derinliklerinde saklanan fener balığı ilk defa kameralara yakalandı ve sonunda bilim dünyası yeni bir türü daha belgeledi. Ender bulunan balık, yırtıcı görünümünden dolayı kara deniz şeytanı olarak da adlandırılıyor.

17. Rosetta: 1980'li yıllarda planlandı, 2004'te uzaya fırlatıldı ve tarihte ilk kez 2014 yılında kuyruklu yıldıza iniş yaptı!

Gökbilimciler, Avrupa Uzay Ajansı tarafından geliştirilen Rosetta uzay aracını 67P/Churyumov-Gerasimenko isimli bir kuyruklu yıldıza yolladı. Rosetta, Philae olarak bilinen çıkartma gemisinin üstündeki kameralardan çekilmiş bir selfie bile gönderdi. Dahası, Rosetta 2014 yılına kadar Jüpiter'in yörüngesine en yakın uçan uzay aracı oldu.

Tarihi iniş için, Rosetta kuyruklu yıldız yüzeyine Philae aracını bıraktı ve enerji yetersizliği yüzünden uyku moduna geçen Philae, kendini kapatmadan önce kuyruklu yıldızın yüzeyinden topladığı organik molekülleri Dünya'ya göndermeyi başardı.

18. Dünya'nın en eski adli tıp vakası çözüldü, İngiliz krallarından biri aldatılmış olabilir!

Leichester Üniversitesi Genetik Departmanı’ndan Doktor Turi King ve ekibi, belirsiz kimliği ile tartışmalar yaratan kral III. Richard’a ait bir iskeleti 529 yıl sonra analiz etti ve dünyanın en eski tıp vakasını çözümleyerek tarihe geçtiler. 

III. Richard’ın akrabalarından alınan DNA örnekleriyle, babadan geçen Y kromozomlarının farklı olması sonucunda kralın aldatılmış olduğu ortaya çıktı. Sadece III. Richard’ın soyunu değil, İngiliz Kraliyet soyunu da etkileyen bu durumu açıklığa kavuşturmak için, diğer kralların iskeletlerinden DNA örnekleri toplanarak test edilecek.

19. 30 yıl aradan sonra yeni bir antibiyotik geliştirildi!

Massachusetts'teki Northeastern Üniversitesi'nde bilim insanları 'Metisilin' adlı antibiyotiğe dirençli bakterilerle savaşan Teixobactin ismini verdikleri yeni bir antibiyotik geliştirdi. 

Bu keşif sayesinde insanoğlu artık antibiyotiğe dirençli bakterilerle mücadele edebilecek. Aynı zamanda, basit ama ölüme yol açabilecek bakterilerin etkisiz kalmasını da sağlıyor.

20. 2015 yılında ses getiren gelişmelerden biri de, keskin bir görüş kalitesi sunarak, gözlük ve lenslere meydan okuyan 'biyonik mercek' buluşu oldu.

Kanada’da bulunan Ocumetics Technology Corp şirketinin kurucusu Dr. Garth Webb'in geliştirdiği  “Ocumetics Biyonik Mercek”  adı verilen buluş, sekiz yıllık bir araştırma sonucunda en mükemmel görüş netliği sağlayan bu eşsiz biyonik mercek, gözlük ve lens kullanıcıları için müjde oldu. Aynı zamanda bu biyonik mercek insanların katarakt hastalığına yakalanmasına da engel oluyor.

21. 2015 yılına kadar keşfedilen atalarımıza ait en eski fosil bulundu!

ABD'li bilim insanları, Etiyopya'daki Afar Çölü'nde 3,5 ile 3,8 milyon yıl öncesine ait fosil kalıntıları arasında birkaç tam çene ve bir iskelet buldu. Fosiller incelendiğinde 2015 senesine kadar keşfedilen en eski kalıntılar olduğu ortaya çıktı.

22. SpaceX gelecek için büyük adımlar attı, Falcon 9 roketinin dikey inişi tarihe geçti!

NASA ve Avrupa Uzay Ajansı'nın okyanus üzerinde roketlerin iniş yapması için yerleştirdiği özel gemilere, SpaceX şirketinin Falcon 9 isimli roketini başarıyla fırlatsa da, indirme aşamasında ana roketin devrilmesi ile başarısızlıkla sonuçlandı fakat her halükarda bu yıla damgasını vuran gelişmelerden biri oldu.

Bir roketin dikey olarak inebilme kabiliyeti, ucuz ve kolay bir şekilde tekrar kullanılabileceği anlamına geliyor, bu da inanılmaz miktarda para tasarrufu sağlayacak sistemin ilk denemesi için, oldukça başarılı bir adım diyebiliriz.

23. Gizemli Dokuzuncu Gezegen hipotezi ilk kez 2016 yılında ortaya atıldı.

Varlığı hala günümüzde tartışılan, ortaya birçok hipotez atılmasına sebep olan Dokuzuncu Gezegen ilk kez 2016 yılında soru işaretleri ile ortaya çıktı. 

Dünya'dan 10 kat daha büyük bir kütleye sahip ve Neptün'den 20 kat daha uzak olduğu düşünülen dev gezegen için kolları sıvayan astrofizikçi Konstantin Batygin konuyla ilgili 'Eğer Dokuzuncu  Gezegen'in varlığını görmezden gelirsek, bu durum problemi çözmektense daha fazla sorun ortaya çıkarır.' dedi.

24. Dünyanın en büyük asal sayısı keşfedildi!

ABD’deki Missouri Üniversitesi’nde bir bilgisayar tarafından  22.338.618 milyon basamaklı bir asal sayı keşfedildi. Önceki rekor sahip asal sayıdan 7 milyon basamak daha uzun.

Yeni asal sayı matematiksel olarak 2^74,207,281-1 şeklinde ifade ediliyor.

25. Erken doğumlar için tasarlanan yapay bir rahimde kuzu büyütüldü.

ABD'de erken doğumlarda bebeğin organlarının gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlaması için geliştirilen yapay rahimde, test amacıyla erken doğan bir kuzu gözlemlendi. Testin sonucu ise oldukça başarılı! 28 gün boyunca yapay rahimin içinde kalan kuzunun organları sağlıklı bir şekilde gelişmeye devam etti. 

Anne karnı ile birebir imkanları sunması için tasarlanan yapay rahim, 22 hafta erken doğan bir bebeğin gelişimini tamamlama kapasitesine sahip.

26. Uzayın karanlık boşluğunda umut ışığı olan, Trappist-1 yıldız sisteminde 7 gezegen keşfedildi!

NASA, Trappist-1 yıldız sisteminin yörüngesinde Dünya büyüklüğünde 7 öte gezegen keşfetti. Dahası, Trappist-1’de bulunan gezegenlerden 3'ü Dünya gibi Güneş'e oldukça uygun bir mesafede konumlanıyor ve öte gezegenlerin 6'sında buz veya su olduğu keşfedildi.

Keşif hakkında yapılan araştırmalar sonucunda 2 gezegenin Dünya koşullarına benzer özellikler taşıması, gelecek için hepimize umut oldu.

27. CRISPR gen teknolojisi sayesinde gen değişimleri artık mümkün!

Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi'ndeki bilim insanları sadece tıp alanında değil birçok alanda çığır açacak CRISPR gen teknolojisini kullanarak, insan embriyosundaki kusurlu genleri silmeyi başardı. Bu benzersiz teknoloji sayesinde kronik ağrılardan, kalp kası sertleşmesine sebep olan genlere kadar birçok alanda başarılı sonuç elde edildi. 

CRISPR gen teknolojisi aynı zamanda tarım alanında da kullanılarak bitki genetiği üzerinde geliştirmeler yapılması bekleniyor.

28. 65.000 yıllık! Dünyanın en eski mağara resimleri keşfedildi.

İspanya'da La Pasiega mağarasında bulunan, kronolojik sıralamada modern insana en yakın tür olarak bilinen Neandertaller'in kırmızı toprak boyası kullanarak yaptığı dünyanın en eski mağara resimleri geçmişimizi aydınlattı.

29. Bilim insanları daha önce varlığını bilmediğimiz yeni bir organ keşfetti.

Mount Sinai Beth Israel Tıp Merkezi'nde tedavi esnasında keşfedilen organın, insan vücudu içerisindeki diğer organlar arasında en hacimlisi olduğu düşünülüyor. 'İnterstitium' adı verilen organ şok emici görevi görerek diğer organların zarar görmesini engelliyor.

30. Dickinsonia, şu zamana kadar yaşamış en eski hayvan olarak 558 milyon yıl sonra tarihe geçti.

Rusya’da bulunan 1,4 metre boyundaki fosilde kolestrolden dolayı oluşan yağlar bulundu. İyi korunan dokularından elde edilen verilerle, yaşamış en eski hayvan olduğunu kanıtlandı. Bu eşsiz keşif beraberinde yaşadığı dönemi ve o döneme ait canlı yapısını anlama konusunda bilim dünyasına birçok yenilik kattı.

31. 2018'e damgasını vuran en büyük olaylardan biri de dünyanın en büyük roketi 'Falcon Heavy'nin uzaya fırlatılması oldu.

SpaceX şirketi dünyanın en güçlü roketi olan Falcon Heavy aracını, Kennedy Uzay Üssü'nden uzaya fırlattı. Dahası, Falcon Heavy Elon Musk'ın 100 bin dolar değerindeki Tesla Roadster model aracını da uzaya taşıdı.

32. Bu yıl insanlık tarihini yeniden yazan bir gelişme yaşadık... 67.000 yaşında 'yeni bir insan türü' keşfedildi.

Filipinler'de Callao Mağarası'nda bilim insanlarının daha önce hiç karşılaşmadığı yepyeni bir insan türüne ait  67.000 yıllık, 13 kemik ve diş kalıntısına ulaşıldı. Homo luzonensis adı verilen yeni insan türü, en yakın tarihsel süreçte yaşayan atalarımız olarak tarihe geçerken, birçok yeni araştırmayı da beraberinde getirdi.

33. Karşınızda Ay'ın bu zamana kadar çekilen en net fotoğrafı!

Hindistan'ın Vikram adı verilen uzay aracından iniş sırasında bağlantısını kaybetmesiyle biz görevin başarısız olduğunu sanarken, Ay yörüngesinde dönmeye devam eden araçtan bu zamana kadar çekilmiş en detaylı fotoğraflar geldi! 

Terrain Mapping Camera ile alınan bu görüntüler, bu zamana kadar çekilen Ay fotoğrafları arasında en net çözünürlüğe ve detaya sahip eşsiz kaynaklar.

34. SpaceX'in en zolu görevi: Falcon Heavy beraberinde 24 uyduyla uzaya fırlatıldı.

Falcon Heavy 2018 yılında Elon Musk'ın Tesla aracını uzaya taşıma şovuyla dikkatleri üzerine çekerken, 2019'da 24 uyduyu beraberinde taşıyarak bu zorlu görevle gündeme oturdu.

35. Bu seneye damgasını vuran 'Canavar Kara Delik' fotoğrafı, tarihe evrenin bilinen ilk kara delik fotoğrafı olarak geçti.

Dünya'dan tam 500 bin katrilyon kilometre uzaklıkta, Güneş'ten 6.5 milyar kat büyük kütlesi ile tarihe geçen canavar kara delik Event Horizon Teleskopu ile yakalandı.

Peki sizi en çok etkileyen ve son 10 yıla damgasını vurduğunu düşündüğünüz gelişme hangisi yorumlarınızı bekliyoruz...

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
YORUMLAR
08.12.2019

guzel ve doyurucu bir konu olmus, elestrimi yanlis anlamayin, hatanin duzeltilmesi icin yaziyorum. #14 voyagerlarin gunes panelleri yoktur, enerjilerini gunesden almazlar. gunesden bu kadar uzakda gunes enerjisiyle calismalari zaten sozkonusu olamazdi. voyagerlar plutonyum bataryalari ile nukleer gucle calisiyorlar. bozunan plutonyumunun yaydigi isidan uretilen termoelektrik enerji ile calisiyorlar. bu sayede gorev suresinin cok cok otesinde onlarca yildir gorev yapabilmekteler. lakin bataryalari omrunu tamamlamak uzere. voyager 1in 2025 yilinda tamamen kapanacagi ve artik sinyal gondermiyecegi tahmin ediliyor.

05.12.2019

Biyonik lens ne zaman piyasaya sürülecek ? Denildiği kadar büyük bir buluşsa insanlar lazer ameliyatını da gözlüğü de kontakt lensleri de bırakır, direk geçiş yapar, bende dahil...

karadelik'in fotograflanmasi. hesaplamalarin yanilmayacagini, hipotezlerin teorilerin gokten gelmedigini, insanlik olarak akil ve bilimi baz almamizi bi kere daha kanitladi. su turunculuga baktikca icim aciliyor <3 <3

event horizon olmasa karadeligi goremezdik :) isik olmazsa karanlik fark edilmezmis

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ