Detaylıca Açıklıyoruz: 'Big Bang' Yani Büyük Patlama Teorisi Dediğimiz Şey Aslında Nedir?

Evrenimizin oluşumuna dair en yaygın ve bilinen teori olan Büyük Patlama teorisini hepimiz duymuşuzdur. Peki bu teori tam olarak nasıl bir görüş içeriyor, nasıl bulgularla destekleniyor? Gelin açıklayalım...

Büyük Patlama evrenimizin nasıl meydana geldiğini açıklayan teoriler içinde en kabul göreni.

İlk kez 1922 yılında Alexander Friedmann tarafından ortaya atılan bu teori, sıcaklığı ve yoğunluğu aşırı yüksek bir noktanın şişip genişleyerek evreni oluşturduğunu belirtiyor. Bu genişleme önce akıl almaz bir hızda, sonra da daha yavaş şekilde seyrederek 13,8 milyar yıllık bir süreçte evrenimizin şu anki halini oluşturuyor. Evrenin genişlemesi ise henüz bitmiş değil!

Elbette evrenin doğum anına birebir tanık olmamız günümüz teknolojisiyle mümkün değil.

Bu yüzden Büyük Patlama'ya dair bildiğimiz şeyler büyük ölçüde matematiksel formüllerden ve modellerden geliyor.

Hikâyemiz 13,8 milyar yıl önce başlıyor.

Bahsettiğimiz yoğunluğu ve sıcaklığı yüksek nokta patlamaya benzer biçimde, ışık hızını geçen hızda bir balon misali şişip genişliyor.

Bu noktada Alan Guth'un Büyük Patlama'yı destekleyen Kozmik Enflasyon Teorisi'ni aktarmamız gerekiyor.

Guth'un 1980'de ortaya attığı bu teoriye göre kozmik enflasyon denilen evrenin şişmesi dönemi Büyük Patlama anının üstünden bir saniye bile geçmeden başlayıp bitiyor. Enflasyon gizemli bir şekilde sona erince evren bu defa çok daha yavaş bir şekilde yeniden ısınıyor ve maddeler ile radyasyon evrenimizi şekillendirmeye başlıyor.

Bu noktada evrenin içinde nötron, proton ve elektron gibi var olan her şeyin temelinde yer alan parçacıklar birikiyor.

Bu noktada evren adeta bir çorba halinde. Zamanla parçacıklar çekirdeklerle eşleşerek nötral atomları veya pozitif ya da negatif yüklü atomları doğuruyor. 

Nihayetinde bu çorbada ortaya çıkan nötral ve yüklü atomlar, 'geç ışıldama' olarak çevirebileceğimiz 'afterglow' döneminin kapısını açıyor. Yani evrene Büyük Patlama'dan 380 bin yıl sonra ışık geliyor.

Bu ışıma türü kozmik mikrodalga arkaplan ışıması (CMB) olarak da biliniyor.

1948'de Ralph Alpher önderliğindeki bir bilim insanları grubu tarafından öngörülen, bundan yaklaşık 1965'te de varlığı yanlışlıkla keşfedilen bu ışıma olgusu, Büyük Patlama'nın varlığına destekleyen en önemli olgu.

CMB şimdiye dek birçok araştırmacı ve uzay aracı tarafından gözlendi. NASA'nın COBE uydusu, kozmik düzlemdeki farklı ısı bölgelerini ölçen bu olgudan yararlanarak 1990'larda gökyüzünün bir haritasını çıkarmayı başardı.

Yıllar içinde uzayda çıkarılan CMB haritaları, evrene dair bize çok şey öğretti.

Örneğin evrenin uzun yıllar düşünülenin aksine 13,7 milyar değil; 13,82 milyar yaşında olduğunu!

Öte yandan CMB haritaları yeri gelince kafa karıştırıcı olabiliyor. Örneğin bu haritalarda neden Güney Yarımküre'nin Kuzey Yarımküre'den daha kırmızı (yani daha sıcak) görüldüğü henüz anlaşılmış değil. Zira Büyük Patlama teorisine göre farklı bölgelerde ısının aşağı yukarı aynı gözlemlenmesi bekleniyor.

Kozmologlar, Büyük Patlama'nın görsel bir tasvirine ulaşmak için yıllardır bilgisayar simülasyonlarına başvuruyor.

Kozmolog Masato Shirasaki bu konuda 'Aslında yaptığımız şey evrenimizin bebeklik fotosunu tahmin etmek.' diyor.

Shirasaki'nin önderlik ettiği 2021 tarihli bu araştırma, yer çekimi güçlerinin evrenin ilk halinde nasıl etki sahibi olduğunu ortaya koyuyor.

Bilgisayar modellerinde yaratılan sanal evren ile evrenimizin ilk günlerine ışık tutuyorlar.

2020 tarihli ve henüz değerlendirme sürecinden geçmemiş bir araştırma ise madde ile antimadde arasındaki ilişkiye odaklanıyor.

Bu araştırmaya göre evrende madde ve karşı maddenin dengesiz dağılmış olması, karanlık maddenin uzay boşluğunda bol miktarda bulunmasıyla ilgili.

Karanlık madde henüz hakkında çok az şey bildiğimiz, yer çekiminden güçlü ancak ışıkla etkileşimle girmeyen bir madde. Araştırmada yer alan bilim insanları, Büyük Patlama esnasında maddenin karşı maddeye kıyasla çok daha fazla miktarda üretilmiş olmasının karanlık maddeyi doğurmuş olabileceğini düşünüyor.

Gökbilimcilerin evrenin doğuşuna dair en sık kanıt aradığı konulardan biri hızla genişliyor olması.

Bu konuda kanıt ararken bazen yer çekimi dalgalarını, bazen iki kara deliğin çarpışması olgusunu, bazen de evrenin doğuşunu model alıyorlar.

Evren genişlerken hem CMB'sini, hem de yer çekimi dalgalarından oluşan bir 'arka plan gürültüsünü' yaratıyor..

Bu yer çekimi dalgaları ise bir araştırmacı gruba göre 'B mod' adı verilen, sadece teoride var olan bir kutuplaşma alanı yaratıyordu.

Araştırmacı John Kovac 'Ulaştığımız sinyalin gerçek olduğuna ve gökyüzünde bulunduğuna eminiz.' demişti bu konuda. Ancak çok geçmeden görüş alanlarının galaktik toz tarafından engellenerek değiştirildiğine yönelik bulgulara oluştu. Bu bulgular, Planck uydusunun ulaştığı yeni sonuçlarla da destekleniyor.

2015'e gelindiğinde ise alınan sinyallerin büyük ölçüde yıldız tozu olduğu ispatlandı. Söz konusu yer çekimi dalgalarının ise var olduğu ispatlanmış durumda.

Büyük Patlama'ya dair mevcut yanlış önyargılardan biri ise bu hadisenin bir patlama olduğu.

Patlamalar tanımları gereği mevcut bir uzayda bir merkez noktadan etrafa eşit hızla dağılan parçaları ifade ediyor. Büyük Patlama ise mevcut bir uzayda gerçekleşmekten ziyade o uzayın kendisinin patlamasıyla gerçekleşmiş bir olgu. Ayrıca her parçanın eşit hızda dağıldığı şeklinde bir durum da içermiyor.

Evrenimiz günümüzde bile artan bir ivmede genişlemeyi sürdürüyor.

Üstelik birden fazla evrenin varlığı üstünde duran çoklu evren teorisine göre içinde yaşadığımız alan, evrenlerden sadece biri!

Dahası içinde yaşadığımız genişleme dönemi, muhtemelen evrenimizin tarihinde ilk kez yaşanan bir şey değil. Kimi bilim insanları evrenin düzenli olarak bir genişleme ve sönme döngüsünden geçtiğini, bizim bu döngülerden birinde yaşadığımızı öne sürüyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Aklınızın Sınırlarını Zorluyoruz: İşte ''Cosmos''dan 13 Muhteşem Bilgi
Büyük Patlamanın Sırrını Çözmek İçin 4 Bin Sanal Evren Yaratıldı
Araştırmalara Göre Devasa Bir Asteroit Geçmişte Mars'a Çarpıp Megatsunamilere Neden Olmuş Olabilir!

Popüler İçerikler

Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Bahis Reklamı ve Teşvik İçin Soruşturma Başlatılmıştı: RTÜK Başkanı TV8 İçin İnceleme Başlatıldığını Açıkladı!
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi