Deniz kenarında öykülere teslimiyet gibisi yoktur. Arada sıcaktan bunaldığında bir koşu denize girip serinlemek gibi, her öykünün bitiminde aynı duyguyu yaşarım. Plaj çantamın içindeki kitap da her romanını ayrı bir heyecanla okuduğum Louis de Bernières’nin Başkana İki Ölü Balık Gönderen Adam kitabı. Kitapta toplam on dört öykü var. Brezilya’nın arka sokaklarından, Fethiye’nin bir dağ köyüne, Londra metrosundan, Amazon kıyılarına değin, sıra dışı nüktedanlığıyla okuyana keyifli zamanlar yaratıyor. Her öykü sanki bu zamana ait değilmiş gibi başlayıp daha sonra sizi şaşırtıyor.
Biraz yazar hakkında bilgi vereyim. Louis de Bernières’yi en çok Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini kitabıyla hatırlarsınız. Roman 1995 yılında basıldıktan sonra Hollywood’un ilgisini epeyce çekti ve 2001 yılında Nicolas Cage, Penelope Cruz ve Christian Bale gibi yıldız oyuncularla beyaz perdeye aktarıldı.
Yazarın bu denli Türk ve Yunan tarihine olan ilgisi kendisinin iflah olmaz bir oryantalist olmasından gelmekte, bu sebeple de Kanatsız Kuşlar kitabındaki ayrıntılar, bize fazlaca tanıdık geliyor.
Öykü severler için, yazın deniz kenarında içinizi serinletecek türden bir kitap önerisiyle haftaya notumu iliştiriyorum. Kitabın adı epeyce uzun olmasına karşın, öyküler sizi keyiflendirecek türden. Bir yazlıkçının olmazsa olmazı, yazlığına yanında götüreceği en az dört beş kitap olmalıdır. Başkana İki Ölü Balık Gönderen Adam da bunlardan biri. Ben şimdi bahçeyi sulayıp, balkonu yıkadıktan sonra akşamüstü sefasına eşlik edecek türden kitaplarımla yazlıkçılığın hakkını vermeye gidiyorum. Size de keyifli okumalar…
Twitter
Instagram