Deliler Bayramı keşke bizde de olsa!🤪Orta çağ kadınlarının güzellik anlayışını yansıtan tüyden yoksun yüzler bir modaydı. Kadınlar daha güzel görünmek için kirpiklerindeki, kaşlarındaki hatta saçlarını koparıp yolarak daha güzel görünmeyi amaçlamaktaydı.Bir pagan festivali olan Saturnalia’dan esinlenilerek meydana getirilmiş olan bu günde insanların cinsiyeti, bulunduğu mevkii fark etmeksizin toplanılırdı. En yüksekten en düşüğe kadar olan mevkilerdeki ve cinsiyetlerdeki insanlar bu mevkileri, cinsiyetleri değiş tokuş ederek eğlenceler düzenlerdi.Upuzun bir buruna sahip olan ayakkabılar, erkekler için bir moda olarak kabul edilmekteydi. Özellikle de bu ayakkabılar ne kadar uzunsa o kadar soylu ve zengin olunduğu anlaşılırdı. Bu akım özellikle orta çağ soylularında popülerdi.Orta çağ zamanında çıkan veba gibi hızlı ve yüksek ölüm oranlarına ulaşan salgınları ölmemek için kişilerin kendilerini bir papaz yardımıyla planlı bir şekilde öldürmelerine 'ars moriendi' deniyordu. Ölüm sanatı diye adlandırılan bu intihar şekli özellikle üst tabakalarda gözlemleniyordu.Orta çağda insanlar gibi hayvanlar da mahkemelere çıkartılarak yargılanıyorlardı. Bu domuz, fare, maymun hatta yunus gibi hayvanların suçlarından bazıları insanları kemirmek, ısırmak, insanların evine yuva yapmaktı.Kadınların orta çağda korse taktığını, belini ince göstermek için türlü yöntemler denediğini çoğu kişi bilir. Aynı zamanda erkekler de bu nedenle korse takar, tayt gibi vücut hatlarını ortaya çıkartacak kıyafetler giyerdi.Evlilik öncesi, sırası ve sonrasında kadınlara pek de fazla söz hakkı tanınmadığı söylenmektedir. Kadınlar evlenmek için bir eş seçmezdi, eşleri onları seçerdi. Bazen eşlerini bile tanımadan evlenen kadınlar, evlilik sonrası ilişkilerde dahi söz hakkına sahip olmadığı durumlarla baş başa kalıyorlardı.Savaşa veya başka bir yere gönderilen erkekler, eşlerine veya sevdiklerine bekaret kemeri takardı. Bu kemer diğer kişilerle cinsel ilişkiye girmesini, tecavüze uğramasını ve mastürbasyon yapmalarını önlemek için kullanılırdı.Spermlerde küçük insanların var olduğunu ve bu insanların kadın rahminde büyüyerek dünyaya geldiğini ve kadınların bir nevi kuluçka görevi gördüğü düşünülmekteydi. Yani aslında kişiler, insan-çocuğun zaten spermde olduğunu ve kadının sadece o çocuğu dışarı çıkardığını düşünüyordu.Filmlerde, kitaplarda okuduğumuz gibi Londra kulesi gibi hapishanelere hapsedilen mahkumlar, şimdiki hapishanelerdeki gibi her gün yemek yiyemezdi. Zincire bağlı olabilen mahkumlar herhangi bir sosyallikten ve insanlıktan uzakta cezalarını çekmek üzere hapishanelere kapatılırlardı.Genelde resmi bir tören yapılmadan sokak ortasında bile evlenen çiftlerin orta çağda evliliklerinin kanıtlanması da çok zordu. Bu ilginç bir şekilde gerçekleştirilen evliliklerin gerdek gecesinde ise evli çiftleri izlemek için toplanan kişiler, partnerlerin cinsel ilişkilerini izlemek için orada bulunmaktaydılar.Kadının üstte olduğu seks pozisyonları kilise tarafından günah olarak kabul edilmekteydi. Bu nedenle kilise üreme dışında yapılan herhangi bir -kadının üstte olduğu- seksi günah sayıp yasaklamıştır. Bu yasak çiğnenirse ömür boyu hapis cezasına da çarptırılırlardı.
Şans eseri hayatta kalmışlar.
yine yazıların doğruluğu test edilmeden basılmış bir "içerik"