HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, partisinin TBMM grup toplantı salonunda bazı illerden gelen esnaf ve sanatkarlar odaları birliklerinin başkanlarını kabul etti.
Demirtaş, burada yaptığı konuşmada esnaf, sanatkar ve iş adamlarının çabasının çok önemli olduğunu dile getirerek; 'Biz her zaman şunu ifade ediyoruz; Barış cesaret ister. Bizim koşullar ne olursa olsun şiddete, silaha karşı çıkmamız gerekiyor. Ülkemizde kan, gözyaşı istemiyoruz. Çünkü halk hakkaniyetten yana sesini güçlü şekilde çıkarırsa siyasetçilerde, Kandil'dekilerde halkın bu hakkaniyet sesine kulak vermek zorunda kalır. Silahlar konuştu diye sivillerinin susmaması lazım. Tam da sivillerinin konuşması gereken zamandayız. STK'lar, siyasetçiler, esnaflar konuşmalıdır. Yitirdiğimiz her can bu ülkenin, hepimizin evladıdır. Acılarımızı ortaklaştırmakta barışın bir yoludur. Bir Türkün, bir Kürdün annesinin gözünden akan yaşın rengi aynıdır. Evladının giydiği üniformaya göre annenin yürek acısı değişmez. Bütün cenazeler bizimdir. İşverenler, sanatkarlar olarak en çok zarar gören kesimlerdensiniz. Ekonomi darbe alırsa işçiden işverene, memurdan köylüye herkes bunun zararını görür. Sizin hassasiyetiniz ülkede istikrarı sağlamak yolunda önemli bir girişimdir' diye konuştu.
'YAKILAN ARAÇLAR, İŞ MAKİNELERİ BİZİMDİR'
Demirtaş, PKK'nın şantiye basma ve iş makinesi yakma eylemlerini tasvip etmediklerini dile getirerek şunları söyledi; 'Zaman zaman bölgeden araç yakma, işyeri ve iş makinesi yakma haberleri de alıyoruz. Bunların hiçbirini asla doğru bulmadığımızı, tasvip etmediğimizi belirtmek istiyoruz. Yakılan araçlar, iş makineleri bizimdir. Bunun derhal mazeretsiz bir şekilde durdurulması lazım. Bununla ancak bizler zarar görüyoruz. Başka kimse zarar görmüyoruz. Halkın malıdır, mülküdür, insanların krediyle, borçla aldıkları kamyonudur, traktörüdür.'
'DOKUNULMAZLIKLAR GÜNDEME GETİRİLİRSE BU SADECE GERİLİM YARATIYOR'
Çözüm sürecinin tekrardan başlaması gerekliliğinin altını çizen Demirtaş; 'Son 3 yıldır ağır aksakta olsa devam eden çözüm sürecinin tekrar başlaması lazım. Konuşmak inciltici, onur kırıcı bir şey değildir. PKK için de değildir. Teslim ol çağrıları yapmak yerine masaya davet etmek daha insani, vicdanidir. Türkiye toplumu olarak taraflara 'Derhal elinizi tetiklerden çekin, bu iş masada çözülsün' demeliyiz. Böyle dönemlerde demokratik siyaset kanallarını sonuna kadar açmak çözümün parçasıdır. Parti kapatma, dokunulmazlıkların kaldırılması gibi tartışmalar demokratik siyaset kanallarını tıkar. Bizim Allah'tan başka kimseden korkumuz yok, halkımız verdiğimiz barış sözümüz var. Biz bu söze karşı mahçup olmamak için uğraşıyoruz. Yoksa dokunulmazlıkları kaldıralım. Fakat bu tarz baskı yöntemi olarak dokunulmazlıklar gündeme getirilirse bu sadece gerilim yaratıyor' diye kaydetti.