Psikiyatristler Laura LaChance ve Drew Ramsey, Dünya Psikiyatri Dergisi’nde 2018 yılında yayınladıkları makalede, besin profillerine dayalı olarak “antidepresan gıdalar” olarak en iyi olabilecek yeni bir gıda analizi yayınladılar. Bu belirli besin ögeleri ile ilgili araştırmaları, bu besin ögeleri açısından zengin gıdalarla dikkatli bir şekilde ilişkilendirilen ilk girişimdir.
Yapılan çalışmaların sonucunun en önemli ortak özelliği, depresyonu azaltmaktı.
Tabii bu çalışmaya vurgu yapınca sanki hepsini ayrı ayrı hap formatında yutunuz gibi bir öneride bulunduğumu düşünmeyin. Burada gösteriyor ki; ancak çeşitli beslenme programı ile tüm vitamin, mineral ve yağ asitlerini dengeli almamız mümkün. Bu nedenle birden fazla yeme tipi üzerinde yapılan çalışmada en verimli sonucu yine, yeniden AKDENİZ TİPİ beslenme ile alabildiğimiz gözlemlenmiş.
Buna ek olarak sinir sistemi üzerinde B grubu vitaminlerin öneminin altını çizmek ve kan tahlili sonrası doktorunuza danışarak takviye almanız iyileşme sürecinize katkı sağlayabilir. Ayrıca beyin ile bağırsakların sindirim sistemini kendi aralarında paylaştıklarını biliyoruz. Bağırsaklarımız sakinleştirici ve mutluluk verici hormonlarla yakın bir ilişki içinde hareket ediyor ve hatta mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin yüzde 5’i beyinde, yüzde 95’i bağırsakta üretiliyor.
Elbette psikiyatrik hastalıklarda işin uzmanından destek almak ve bazı durumlarda ilaç tedavisi gerekli ve önemlidir. Ancak besinlerin ve besin ögelerinin koruyucu ve iyileştirici etkisini görmezden gelmemek size uzun vadede çok büyük katkı sağlayacaktır.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio