Tüm Türkiye olarak 6 Şubat'ta gerçekleşen deprem felaketiyle sarsıldık.
Bu süreç boyunca Türkiye genelindeki tüm okullar kapatıldı ve eğitime ara verildi biliyorsunuz ki. Ancak hem eğitimciler hem de öğrenciler deprem bölgesi dışında olan illerdeki eğitimin durdurulmasına ve online eğitime bile geçilmemesine isyan etti.
Gelin detaylara hep birlikte bakalım.
Değrem bölgesinde eğitime ara vermek tabi ki zorunlu bir durum ama trabzondaki istanbuldaki okulu kapatmanın anlamı ne? Hatayda görevli astsubay arkadaşımın evi depremde zarar gördü, eşini ve çocuğunu ankaradaki annesine yollayıp kamuflajını giydi ve görevine döndü. Depremde evi zarar gören jandarma personeli çalışıyor ama trabzondaki müzik öğretmeni arkadaşım dün cafede serpme kahvaltı yapıyordu.
Eğitim zaten yerlerdeydi, şimdi yerin de altına indirdiler. Deprem bölgelerine yolladıkları kişilere özellikle kameraların olduğu yerlerde allahu ekber diye bağırtıyorlar, bunlara dikkat edin. Asla hafife almayın.
Her zaman eğitimi destekleyen biriyim ancak bu, farklı bir konu. Öğretmenler öldü. Çocuklar öldü orada. Ara tatili ailesiyle gecirmek isteyen, farklı şehirlerden deprem bölgesinde depreme yakalanıp hayatını kaybeden öğretmenler.. Tüm Türkiye'den binlerce insan şu an farkında olmayabilir ancak ileride ortaya çıkabilecek travmalar yaşayacak. Sosyalleşemeyecekler, kapalı bir yerde duramayacaklar, uyuyamayacaklar, sağ kalanlar evlatlarını bir daha görememe korkusuyla başka ildeki okullarına gitmesini istemeyecekler. Maddi külfeti de düşünün. Bu insanların evi barkı başına yıkılmış ceketlerini bile alamadan yalın ayak kaldılar ceplerinde kuruş yok. Nasıl karşılanacak okul masrafları?