Birleşmiş Milletler, arama kurtarma çalışmalarını genellikle felaketten beş ila yedi gün sonra, ya da son felaketzedenin kurtarılmasının üzerinden bir ya da iki gün geçtiğinde sonlandırıyor.
2013 yılının Mayıs ayında bir kadın Bangladeş'de bir çöken fabrikanın yıkıntıları arasından, felaketten 17 gün sonra canlı olarak çıkarılmıştı. Arama kurtarma görevlileri kadının yıkıntıların altından 'kurtarın beni' feryatlarını duymuş ve tam yerini bulabilmek için görüntü ve ses tespit aletleri kullanmışlardı.
Haiti'de 2010 yılının Ocak ayında yaşanan depremden 12 gün sonra ise bir adam, defalarda yağmalanan bir dükkanın yıkıntıları altından canlı olarak çıkarılmıştı. O depremde en az 200 bin kişi ölmüştü.
Bir başka sıradışı kurtarma hikayesi de 2005'de yaşandı. 40 yaşında bir kadın Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yaşanan depremin üzerinden iki ayı aşkın zaman geçmişken, evinin mutfağının yıkıntıları arasından kurtarıldı.
Doktorlar Nakşa Bibi adlı kadının kımıldayamayacağı kadar küçük bir alanda sıkışmış olarak bu kadar uzun bir süre hayatta kalabilmiş olmasını 'mucize' diye nitelediler.
Oksijen
İngiltere merkezli bir arama kurtarma örgütlenmesi olan IRC'nin (International Rescue Committee) yöneticilerinden Julie Ryan'a göre, yıkıntılar arasında ne kadar hayatta kalınabileceği, büyük ölçüde depremin ilk anlarında neler olduğuna bağlı.
'İdeal durum bir boşlukta, ama dışardan oksijen girebilen bir boşlukta, yaralanmamış olarak mahsur kalmak ve bir şekilde su temin edebilmek.'