Kahramanmaraş ve 10 ili yıkıma uğratan depremlerin ardından yaralar sarılmaya devam ediyor ancak depremzedelerin afet bölgesinden anlattıkları felaketin gerçek yüzünü tekrar tekrar ortaya koyuyor. Ailesini toprağa verdikten tam bir hafta sonra 'Anılarına saygımdan sustum' diyen bir kullanıcı depremin geride bıraktığı yıkıntıların altında insanların canlarının nasıl hiçe sayıldığını ve organizasyon sorunlarını anlattı.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde önce 7.4 ardından 9 saat sonra Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde gerçekleşen depremler 10 ili de büyük bir yıkıma uğrattı.
Dersuniyeli, depremin ikinci gününde Hatay'a varabildiğini ve askeriyenin yanında olan evine gittiğinde bir enkazla karşılaştığını söylüyor.
Bölgedeki askerin enkaz altında canlı bir kişi olduğunu söylemesi üzerine çağrılan ve saatler sonra gelen AFAD ekiplerinin 'Sesimi duyan var mı?' diye seslenip ses alamayınca gittiklerini anlatan Dersuniyeli, 'Baygın ya da uyuyor olabilirdi' diye ifade etti.
'Israrlar ses alamadıklarını söyledikleri enkaz için işlem yapamayacaklarını söyleyip gittiler. Biz de maden ekipleriyle konuştuk ve birlikte oradan 2 kişiyi sağ çıkardık. Bu kişiler benim komşumdu ve yaşlılardı.'
Dersuniyeli, 'Niye AFAD denen kurum bu kadar organize edemeden çalışabiliyor? Neden bunun eğitimi bir deprem ülkesi olmasına rağmen kimseye özellikle verilmiyor? Madem verilmeyecek AKUT'u neden siyasal çıkarlarınız yüzünden dağıttınız? Asker niye sahaya bu kadar geç indi? Hem iş gücü hem moral açısından bu kadar destekçi olabilecek bir gücü neden birinin egosu yüzünden geç kullandık?' diye sitem etti.
Dersuniyeli, anneannesinin de depremde yıkılan evin altında kaldığını ve enkazdan kendi elleriyle çıkardığını ifade ediyor. Depremin üçüncü gününde hiçbir ekibin gelmediği yerden anneannesinin cenazesini çıkaran kullanıcı, 'Üstünde kolon vardı. Onu kaldıramayınca ekip bekledik, cenaze bir gün boyunca ortada kaldı.' diyor.
Dersuniyeli, o anlarda çevredekilerin yardımı ile ayakta kalabildiğini söylüyor. Şöyle devam ediyor: 'Cenazelerimizi Gebze Belediyesinin İnşaat işçileri ve onların ekibi ile kaldırdık. AFAD neredeydi? 7-8 gün boyunca yapamadığını, bize yardım edenlerle 5-6 saatte yapabildik.'
Dersuniyeli, hazır bekleyen bir sürü makine ve personel varken AFAD prosedür gereği bunların kullanılmasına engel oldu, dedi ve AFAD'ın bölgeden mahallede silahlı grupların dolaştığını söyleyerek 'kaçtığını' ifade etti: 'Arkadaşlar evimiz askeriyenin yanı. Artı sokakta sürekli jandarmalar devriye geziyor. Amacı arama ve kurtarma olan bir kurumun üyeleri neden iş yapmamak için bahane bulur bir türlü anlayamıyorum.'
'Hadi benim imkanım vardı 10 gün arabada uyudum. Ya başkaları? Tuvaletlerin sokağa yapılmasından dolayı ortaya çıkabilecek salgın hastalıkları hiç mi düşünmüyorsunuz?' diye soran Dersunyeli, 'Belki de pek çoğunuzun duyduğu şeylerin gerçek olduğunu bilin istedim.Çünkü ben deprem bölgesinde bu şekilde olan tek kişi değildim.İnanın daha anlatabileceğim pek çok rezillik var ama hangi birini anlatayım bilemiyorum.Umarım böyle bir felaketi böyle bir yönetimle bir daha yaşamayız' diye sözlerini bitirdi.
Akut.. akut a patronun kim olduğu göstereceğim hırsından dolayı, kaybımıza bak!Onlar sahada olsa her durumu sizden iyi koordine ederdi, deprem bir felaket ama gerçek çabayla herşey farklı olabilirdi
Kurtarmak istememisler belli.. huuu ses geliyo mu... der gibi enkaz altinda adam mi aranir. Namazda gozleri yoktu Ezana kulak asmamislar iste. Havalaninda yabanci yardim ekiplerini, yurt icinden gelen ekipleri kasitli beklettiler. Acil durumda imza, izin beklemek nedir.? Bunun proseduru boyle olmamali. EMASYA yi darbe paronayalari yuzunden kapattilar, hadi kapattiniz , daha yenisini ve iyisini kurun... YOK..Halk olse onlar icin onemsiz belki. Birde Suleyman Karabacak isimli bir sahsin depremden once abisiyle olan telefon konusmasi kayitlari var. Ama SIKI durun, bunlarin hepsi cahapenin sucudur. Depremde yikilan camiler vardi, fotograflarini saklayin cunku bunlar az ortalik durulsun o fotograflari cahapa cami yihtiiii madururkkkk diye lanse edecekler. SABIR SABIR SABIR..!
99 depreminde devlet yine yoktu, o zaman asker ve akut hızlıca müdahele etmiş bir çok hayat kurtarmış ve kahraman olmuşlardı. Şimdi de devlet yok, ama bu sefer hazırlıklıydı(!) kahraman olmalarını önlemek için asker durduruldu, yardım kuruluşlarına hakaret edildi, onların işlerine de çomak sokuldu ki bir kez daha kahraman olmasınlar, yabancı kurtarmacılar bile nasibini aldı aldı çirkeflikten, olan ise enkaz altında kurtarılmayı bekleyen hayatlara oldu. Deprem öncesi önlem almayan, rant peşinde olan devlet, deprem sonrasında da kendi çıkarını düşündü.