Kahramanmaraş depremleri 10 ili birden yıkıma uğrattı. O illerden biri olan Hatay'da ise binlerce insan hayatını kaybetti, depremde yakınlarını kaybeden vatandaşların bir çoğunun evi yıkıldı ve dışarıda kaldı. 6 gün boyunca deprem bölgesi Hatay'da depremzedeler ile birlikte olan Gazeteci Ece Çelik ise depremin ardından yaşadığı ve tanık olduğu olayları sosyal medya üzerinden paylaştı.
Büyük yıkıma uğrayan şehirlerimizde en çok binanın Hatay'da yıkıldığı aktarılıyor. Yaklaşık 130 bin binanın bulunduğu Hatay'da 5 bin 696 bina yıkıldı. Yıkılan bağımsız bölüm sayısı 23 bin 90 oldu.
Yıkılmayan binaların bir kısmı da bu depremlerde yıkıldı ve sokakta kalan bazı vatandaşların evlerine girmesi nedeniyle 43 bin 556 kişinin hayatını kaybettiği depremlerde can kayıpları arttı.
Bölgede tanık olduklarını anlatan Çelik, yardımların depremin yaşandığı andan itibaren ilk üç dört gün ulaşmadığını belirtti.
Vefat sayısının 40 bine ulaştığı depremlerde, yardımların gecikmesinin insanların canına mal olduğunu belirten Çelik, 'Onları çaresizce kurtarmaya çalışan ama yardım bulamayan yakınları şu anda akıl sağlıklarını yerinde tutmakta çok zorlanıyor' dedi
'Özellikle Samandağ’da insanlar doğal olarak inanılmaz öfkeli. Kayıplarını arayanlar, enkazdan yakınlarının cenazelerini bekleyenler, kulaktan kulağa yayılan mistik hikayeler… Merkezden uzak noktalara yardım gitmesi çok gecikti' diyen gazeteci 'Gösterdikleri videoları ve fotoğrafları anlatmak istemiyorum', dedi.
Bölgedeki yardım ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte çalışmadan, yardımları tek elden AFAD'ın üstlendiğini söyleyen Çelik, 'Örneğin Kızılay gibi diğer kurumlar görev paylaşsaydı kesinlikle yardımlar daha hızlı ulaşırdı. Dışardan gelen yardımlarda büyük bir düzensizlik var' dedi.
Bölgede tuvaletin hem depremzedeler hem de insani yardıma gelen ekipler için büyük problem olduğunu ifade eden Çelik, 'Her şeye ihtiyaç her gün artarak devam ediyor' dedi.
Hatay'da gerçekleşen depremlerin ardından bölgede endişelerin daha da arttığını ifade eden Çelik, 'Her sarsıntıda etraftaki hangi ağır hasarlı bina yıkılacak diye düşünüyorsunuz. Yollar patlıyor, köprüler ve alt geçitler zarar görüyor' dedi.
Her gün yüzlerce kişi evlerinin enkazından eşyalarını bulmaya çalışıyor. Son deprem eğer gündüz olsaydı büyük ihtimalle yüzlerce kişi daha hayatını kaybederdi.
Çelik, sözlerini bitirirken 'Türkiye nasıl bu işin altından kalacak bu insanlar nasıl tekrardan hayata dönecek çok merak ediyorum. Çok üzgün ve çok öfkeliyim. Allah herkese kolaylık versin' diye konuştu.
Böyle insanlar sayesinde iktidarın bizden gizlemeye çalıştığı rezillikleri öğrenme fırsatı buluyoruz. Bu kadın'ın gerçekten gazetecilik adına ödül alması gerekiyor.
Bölge için bütün dünya seferber olup da bütün işi sadece afad yaptı diyebilmek için herşeyi afada yaptırmak, olayların sakinleştiği dönemde en iyisi biziz demenin ötesine götürmez. Her kuruma bir görev verilebilirdi. Her ekibin başına yine bi afad çalışanı koyup koordine ettirilebilirdi ama şuan ortada gözüken durumda ise afad enkazdan kurtardı, afad çadır verdi, afad yemek verdi, afad enkazlar arıyor, neredeyse afad moloz topluyor moduna döndük. Bu kadar afad çalışanı vardı da biz mi göremedik. Bir derneği su götürmekle sorumlu yapsanız, bir derneği çadır götürmekle, birini yemek organize etmekle sorumlu etseydiniz de afad insanların canıyla uğrasaydı. Şimdi afad çadır götürse nolcak çadırın içine sokacak insan mı kalmış acaba?