Denizaltı restoranlarından okyanus akvaryumlarına; batık şehirlerden gizemli heykellere kadar su altında görebileceğiniz harika mekanları derledik.
Denizaltı restoranlarından okyanus akvaryumlarına; batık şehirlerden gizemli heykellere kadar su altında görebileceğiniz harika mekanları derledik.
1950'lerde bir hidroelektrik santralinin inşası sırasında su altında kalan şehir Shi Cheng asırlık kalıntıları ve mimarisi ile ziyaretçileri hayran bırakıyor.
Cenote Angelita'da okyanusun altında yer alan bu alan nehir olarak adlandırılıyor. Bu adlandırma, tuzlu suyu tatlı sudan ayıran ve nehir benzeri bir etki yaratan bir hidrojen sülfat tabakasından kaynaklanıyor.
Yaklaşık 1,500 yıl önce Antik Mısır şehirleri olan İskenderiye, Herakleion ve Canopus büyük bir deprem sonucu okyanusun dibine çöktü. Araştırmacılar ise bu şehirlerin artık okyanustaki canlılar tarafından kullanıldığını söylüyor.
1954'ten beri denizin 15 metre altında bulunan bu heykel, çarpıcı görüntüsü ile bir anıt niteliğine sahip.
200 yıl önce gölün dibine batan Amerikan savaş gemisi 1970'lerde keşfedildi. Burada bulunan tüm savaş aletlerinin hala kullanılabilir nitelikte olduğu söyleniyor.
Atlantis'in sanatsal bir yorumu olarak inşa edilmiş bu alan, aslında bir su altı mezarlığı. Oldukça görkemli ve su altında muhteşem bir manzara.
Geçmişte ABD'nin gerçekleştirdiği en büyük atom bombası testinin yapıldığı yer olan Bravo Harabeleri'nde hala çok sayıda enkaz var. Fakat, atom bombası testlerinin yapılması sebebiyle gerekli ekipmanlar olmadan dalış yasak.
Denizin 16 metre altındaki bu restoran, dünya üzerindeki tek cam su altı restoranı. Özellikle Çağdaş Avrupa mutfağına ait yiyecekler müşteriler tarafından oldukça ilgi görüyor.
1957'de Missouri'de küçük bir kasaba su altında kaldı. Şimdi ise dalgıçlar bu kasabanın evlerini, dükkanlarını, kilisesini bu su altı ormanında ziyaret ediyor.
1944'te İkinci Dünya Savaşı sırasında batırılan ulaşım araçları, dünyanın en büyük gemi mezarlığını oluşturuyor. İçerisinde 60'tan fazla Japon savaş gemisi ve 200 kadar da uçak bulunuyor.
390 metrelik bir su altı tüneline sahip olan bu akvaryum, dalış yapmadan okyanusun içindeki canlıları kendi doğal ortamlarında görmenizi sağlıyor.
Karst Dağları'ndan eriyen karın oluşturduğu bu park, yılın belirli dönemlerinde bir göl haline geliyor. Sular altındaki manzarasıyla ziyaretçilere eşsiz bir deneyim yaşatıyor.
2001 yılında Gün Batımı Gölü'nün dibinde gizemli bir melek heykeli bulundu. Bu heykelin buraya kim tarafından ya da ne amaçla konulduğu biliniyor. Yerli halk için heykel, bu gölde boğulan bir çocuğun ruhunu temsil ediyor.
Tatili biraz daha farklı yaşamak isteyenlere 'deniz altı' manzaralı eşsiz bir mekan. Bilmiyorum manzaradan odaklanabilecek misiniz ama otelin kütüphanesi, spor salonu, barı ve şapeli var.
16. yüzyılda inşa edilen bu kilise 1960'larda sular tamamen altında kaldı. 2015 yılında ise suyun çekilmesiyle beraber yapının bir kısmı ortaya çıktı.
Peki, siz bu mekanlardan hangilerine gitmek isterdiniz? Yorumlarınızı bekliyoruz.
Not: Bu içeriği hazırlarken ranker'dan yararlanılmıştır.