Deniz Zeyrek, yaşadığı sorunu aynı gün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na iletti.
Kılıçdaroğlu, üzüntüsünü dile getirmekle birlikte, yapılan bu çirkin davranışla ilgili hiçbir adım atmadı.
Ömer Topsakal, Medya Koridoru isimli siteye isimsiz yaptığı açıklamada, yazarımız Deniz Zeyrek'in kendisini eliyle dışarı çağırdığını, bu yüzden peşinden gittiğini iddia etti.
Yazarımız böyle bir şey yapmadığına dikkat çekerken, Murat Yetkin, Ali Haydar Fırat ve Murat İde'yi de tanık gösterdi.
Ali Haydar Fırat, “Ben Deniz Zeyrek'in yanındaydım. Büyütmemesini söyledim. Birlikte sohbet ederek kapıya yürümeye başladık. Ne bir işaret ne söz oldu. Ancak o koruma kıyafetli şahıs ve Topsakal koşarak arkadan saldırmaya çalıştı” dedi.
Danışman Topsakal, “Beni dışarı çağırdı” yalanıyla yetinmediği gibi yazarımızın “ayrıcalık” istediğini ileri sürdü.
“Ayrıcalık” ifadesiyle yazarımızın bir menfaat elde etmeye çalıştığını ima etmesi tek kelimeyle aşağılık ve çirkin bir iddiadır. Kitapçığı liderlere imzalatıp haberde görsel malzeme olarak kullanmak bir ayrıcalık talebi değildir.
Bu arada, yazarımızın konuyu yazısına taşımasından sonra Ankara'da CHP'yi takip eden çok sayıda muhabir ve yazardan, CHP'lilerden, Topsakal'ın göreve geldikten sonra havaya girdiğini, kendisiyle iyi geçinmeye çalışanlar dışında bütün gazetecilere, siyasetçilere kötü davrandığını anlattılar.
Yazarımız Deniz Zeyrek, “Böyle bir olayın muhatabı olduğum için üzgünüm. Oturduğu koltuğu kaldıramayan, kompleksli genç bir arkadaş. Atatürk'ün partisi koskoca CHP'ye, böyle deneyimsiz, liyakatsiz bir danışman yakışmıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, kendisine danışman olarak yakıştırıyorsa benim için sorun yok. Herkes hak ettiği danışmanlarla çalışır” yorumunu yaptı.
Bu arada koruma, yazarımızdan özür diledi ve “Ömer Topsakal'ın arkadan size doğru koştuğunu görünce ben de geldim ve refleks olarak sizi tutup araya girdim” dedi.