Deniz Baykal'ın CHP Genel Başkanı Olmayı Başardığı 1995 Kurultay'ında Uyguladığı Taktiğe Çok Şaşıracaksınız

Cumhuriyet Halk Partisi'nde 1995-2010 arası genel başkanlık yapan Deniz Baykal, bu görevinden 1999 seçimleri sonrası kısa bir süreliğine ayrılsa da, daha sonra yeniden seçilerek 2010 yılındaki meşhur kaset olayına kadar görevini sürdürdü.

Baykal'ın CHP liderliğine seçilme hikayesi ise siyaset derslerine konu olacak bir taktik savaşını gözler önüne seriyor.

CHP'de kurultay tarihi yaklaşırken, 1995 yılına dönerek neler yaşandığını bu içeriğimizde yeniden hatırlayacağız.

Siyasi tarihimizin önemli figürlerinden Deniz Baykal, 1970'li yıllardan itibaren CHP'de liderlik iddiasında bulunan bir siyasetçiydi. Bülent Ecevit kabinesinde bakanlık da yapan Baykal, 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası yeniden şekillenen siyasetin en çok konuşulan isimlerinden birisi olmayı başardı.

Darbe sonrası tüm siyasi partiler ile birlikte CHP de kapatılmıştı. 

Sonradan kurulan ve CHP tabanına hitap eden Halkçı Parti, 1985 yılında SODEP ile birleşerek Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) adını aldı. 

Türkiye Cumhuriyeti'nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün oğlu Erdal İnönü'nün liderliğini yürüttüğü bu parti, 1980'lerin sonunda 1990'ların başında ne büyük merkez sol parti olarak dikkat çekiyordu.

Eski CHP'li Deniz Baykal da CHP'lilerin yeni yuvası olan SHP'de siyaset yapmaya başlayarak bu partiden Milletvekili seçildi. Ancak Baykal, milletvekili olmakla yetinmeyecekti.

SHP'de önce grup başkanvekili ardından genel sekreterlik görevlerini yürüten Baykal, kısa zaman sonra bu partinin genel başkanı olabilmek için kollarını sıvadı.

Erdal İnönü'nün karşısında rakip olarak çıkan Deniz Bey, aday olduğu üç kurultayda da İnönü'ye yenilmekten kurtulamadı. 

Artık başka çareler düşünmenin zamanı gelmişti.

Aldığı kurultay mağlubiyetlerine rağmen SHP içinde siyaset yapmayı sürdüren Baykal'ın talihi, Erdal İnönü'nün siyaseti bırakma kararıyla birlikte açıldı. Temmuz 1992'de kapatılan siyasi partilerin açılmasına izin veren yasanın sağladığı imkânla CHP'ye geçti ve 9 Eylül 1992 tarihinde toplanan CHP Kurultayında Genel Başkanlığa seçildi.

cdnuploads.aa.com.tr

Artık solda üç parti vardı. İnönü sonrası göreve gelen Murat Karayalçın'ın SHP'si, Baykal'ın CHP'si ve Ecevit'in DSP'si. Toplumsal tabanlarını bölmemek adına birleşme çalışmalarına başlayan SHP ve CHP, tek bir parti haline gelme düşüncesindeydi. 

Sürdürülen görüşmeler sonucunda Deniz Baykal ve Murat Karayalçın birleşme protokolüne imza attılar. İki partinin uzlaşmasıyla CHP'nin Genel Başkanı Hikmet Çetin oldu.

Ancak bu süreçte Baykal, çok akıllı bir taktik izleyerek ibreyi kendi lehine döndürecekti.

Artık SHP yoktu. CHP vardı. SHP lideri Murat Karayalçın ise kadrolarıyla birlikte CHP'ye geçmişti. Ancak bu partide daha erken konuşlanan Baykal, delege üstünlüğünü kendi yanına çekmeyi başardı.

Murat Karayalçın, SHP'nin son dönemde devlet yönetiminde görev aldığı için CHP'den daha ağır basacağını, Baykal'ın yerine kendisinin lider olarak seçileceğini tahmin etmişti. 

Üstelik Deniz Baykal, daha önce SHP liderliği için aday olmuş ama kazanamamıştı. 

Ancak Baykal süreci çok iyi yönetti. Hikmet Çetin'in emanetçi olarak bulunduğu kısa zamanda Parti'de kendi konumunu güçlü hale getirdi. 

Bu ortamda CHP, 9 Eylül 1995 tarihinde yeni liderini seçmek için kurultaya gitti.

Murat Karayalçın taraftarları, oyuna getirildiklerini, büyük olan SHP'nin küçük olan CHP'nin içinde eritildiğini anladığında her şey çok geç olmuştu. Kurultay öncesi yumruklar konuştu, iki liderin taraftarları birbirlerine girdi.

Kurultay'da yaptığı konuşmada artık SHP'nin olmadığını herkesin CHP'li olduğunu belirten Baykal, aylardır büyük bir titizlikle ördüğü delege kadrolarının desteğiyle Karayalçın karşısında net bir üstünlük sağladı.

Deniz Baykal, 600'ün üstünde oy alarak CHP'nin yeni lideri seçildi. 

Karayalçın ise yalnızca 300 oyda kaldı. 

Baykal sonunda başarmıştı.

Deniz Baykal karşısında büyük bir hezimet yaşayan Murat Karayalçın, CHP'de siyaset yapmayı sürdürdü. 2001 yılında CHP'den istifa edip SHP'yi tekrar canlandırmak istese de başarılı olamadı.

2009 Yerel Seçimleri'nde CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu. Ancak bu seçimi de Melih Gökçek'e kaybetti. Kalan siyasi yaşamını CHP'de il başkanlığı ve CHP'nin İş Bankası temsilcisi olarak geçiren Karayalçın, bugün 79 yaşında. 

Baykal'a kaybettiği 1995 Kurultayı hakkında verdiği demeçlerde ise 'birleşme gerekliydi, Erdal İnönü de birleşme olmasını istiyordu' diyerek bu sürecin tarihi bir sorumluluk olduğunu savundu.

Deniz Baykal ise büyük bir çaba ve uğraş sonucu SHP-CHP birleşiminin yeni lideri olmayı başardı. 1995 yılında oturduğu o koltuktan ise 2010 yılında Kaset Olayı sonucunda kalktı.

2002 Seçimleri sonrası ana muhalefet lideri olmayı başaran Baykal, arzu ettiği başbakanlık koltuğuna ise hiçbir zaman oturamadı. 

Adalet ve Kalkınma Partisi karşısında uzun yıllar muhalefet eden Baykal, 2010 yılında görevini Kemal Kılıçdaroğlu'na bırakmak zorunda kaldı.

CHP'den sonraki dönemlerde de Milletvekili olarak Parlamento'ya giren Deniz Baykal, yaşadığı sağlık sorunlarının ardından 11 Şubat 2023 yılında hayata gözlerini yumdu.

İlgini çekebilir...

Erdoğan Tokalaşmamıştı: Bahçeli, Deniz Baykal'ın Defin İşleminden Sonra Kılıçdaroğlu ile Tokalaştı

İlgini çekebilir...

CHP'nin Kaderini Değiştiren Süreç: Kaset Olayı ve Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan Olma Süreci

İlgini çekebilir...

Fatih Altaylı: Baykal, Kılıçdaroğlu'ndan Kızını Milletvekili Adayı Yapmasını İstemiş

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
YORUMLAR
21.10.2023

Çok kötü bir siyasetçiydi ve çok kötü bir insandı. Loserlık, utanmazlık ve koltuk sevdalısı olmak bakımından Kılıçdar'a çok benzerdi. Erdal İnönü'ye karşı tam 8 kurultay kaybetmesine rağmen siyaseti yani koltuğu bırakmadı. Günümüzdeki CHP'yi 1992'de kurdu ve 1999 yılında parti %8 oy alarak tarihte ilk kez barajı geçemedi. Türk siyasetine en ufak bir katkısı olmamıştır. Ayrıca Erdoğan'ın her zaman önünü açmış ve ona destek vermiştir. Bundan 20 sene evvel istifa etmesi için gereken her şey yapılmıştır ama öyle bir koltuk sevdalısıydı ki anca 2010 kaset kumpasıyla koltuktan indi. 2005 yılında, hükümetin en büyük yanlışlarından biri olan Türk Telekom'un satılması olayında da 3 maymunu oynamıştır ve hükümeti desteklemiştir. 21 senedir yaşadıklarımızın ve yaşayamadıklarımızın en büyük sorumlusu kendisidir. Cehennemde odun sıkıntısı çekmez umarım.

21.10.2023

KK nında karakter olarak bundan geri kalır yanı yok.

21.10.2023

"Turkiye Cumhuriyetinin ikinci cumhurbaskani erdal İnönü " ? La kardeşim yazdığıniz haberi hic mi okumazsiniz

21.10.2023

onedio editör seçerken akp genel merkezinden referans mektubu mu istiyor aq? erdal inönü cbaşkanı oldu bi anda.. :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ