İlk yazıda söylemiştim. Ne kadar değiştiğinizi düşünüyorsunuz, sizin dönüm noktalarınız nedir, bunları düşündünüz mü hiç? Baştan kestirme yolla söyleyeyim: Denge evrenin en önemli prensiplerindendir ve insanlar değişerek dengelenir.
İlk yazıda söylemiştim. Ne kadar değiştiğinizi düşünüyorsunuz, sizin dönüm noktalarınız nedir, bunları düşündünüz mü hiç? Baştan kestirme yolla söyleyeyim: Denge evrenin en önemli prensiplerindendir ve insanlar değişerek dengelenir.
1. Sağlığınıza öncelik verin, o olmadan, geri kalan hiçbir şey yolunda gitmez! Genel fiziksel, duygusal ve zihinsel sağlığınız ana endişeniz olmalıdır. Kaygı veya depresyonla mücadele ediyorsanız ve terapinin size fayda sağlayacağını düşünüyorsanız, işten erken ayrılmanız gerekiyorsa eğer bunu yapın. Sağlığınıza zaman ayırın, geçiştirmeyin. Kronik bir hastalıkla mücadele ediyorsanız, zor günlerde biraz dinlenmekten korkmayın. Kendinizi fazla çalıştırmak, daha iyi olmanızı önler ve muhtemelen gelecekte hastalıklar yüzünden daha fazla gün kaybetmenize neden olur.
2. Bilim yine “Sağlığınızı öncelikli hale getirmek, sizi daha iyi bir çalışan ve kişi yapacaktır” diyor. “Daha az iş günü kaçıracaksınız ve işte olduğunuzda daha mutlu ve daha üretken olacaksınız.” Sağlığınıza öncelik vermek radikal veya aşırı faaliyetlerden oluşmak zorunda değildir. Günlük meditasyon veya egzersiz kadar basit olabilir.
3. Ara vermekten, dinlenmekten korkmayın! Zaman zaman dış dünya ile bağları kesmek haftalık stresten kurtulmamızı sağlar ve bize başka düşünce ve fikirlerin ortaya çıkması için alan tanır. Ara vermek; sabahları işe giderken, iş e-postalarınızı kontrol etmek yerine yolda meditasyon uygulamak gibi basit bir şey anlamına gelebilir. Bilim insanlarının önerileri var. Mesela ben hatırlıyorum. Üniversite hocalarımdan biri şöyle derdi: Kendimi potansiyel bir tükenmişliğe götürürken, patronumun kendine bir mola verdiğini ve aslında zihnini açıyor olduğunu anlayamamıştım.” Gevşemek için zaman ayırmak, başarı için kritik oldukça kritik, çok kısa süreli molalarla, çok daha zinde ve verimli şekilde işe dönmeniz mümkün.
4. Tatil yapın! Bazen, minik molalar yeterli gelmeyebilir. Bu gibi durumlarda tatile çıkmak, bir süre çalışmaya tamamen ar vermek en doğru olandır. Tatiliniz ufak bir hafta sonu kaçamağı veya iki haftalık Bali gezisi olabilir. Yeter ki işe gerçekten de ara verin ve hem fiziksel hem zihinsel olarak şarj olmak için kendinize için zaman tanıyın. ABD Seyahat Derneği tarafından yapılan 2018 Amerikan Devlet Tatili çalışmasına göre, çalışanların %52’sinin yılsonunda kullanılmayan tatil günleri bulunuyor. Çalışanlar genellikle mola vermenin iş akışını bozacağından endişe ediyor ve geri döndüklerinde bir iş yığını ile karşılanacaklarından korkuyor. Ancak aslında ara vermek, döndüğünüzde işleri çok daha verimi şekilde, çok daha keyifli ve enerjik şekilde yapmanızı sağlayacaktır. Gerçek şu ki, işten hak ettiği zamanı almamanın asaleti yok; bir gün izin almanın faydaları olumsuzlardan çok daha ağır basar. Doğru planlama ile iş arkadaşlarınıza yük getirmekten veya geri döndüğünüzde büyük bir iş yüküyle uğraşmaktan endişe etmeden kendinize zaman ayırabilirsiniz.
5. Kendinize ve sevdiklerinize zaman ayırın. İşiniz önemli olsa da, tüm hayatınız olmamalı. Siz, her şeyden önce bir bireysiniz, iş dışında da bir hayatınız var ve sizi mutlu eden etkinliklere veya hobilere öncelik vermelisiniz. Çok açık ki, kişisel zamanınızı kesin olarak planlamıyorsanız, iş dışında başka şeyler yapmak için asla zamanınız olmayacak. Programınız ne kadar telaşlı olursa olsun, sonuçta zamanınızı ve yaşamınızı kontrol edebilirsiniz. Her şey sizin elinizde!
6. Sevdiklerinizle zaman planlarken, romantik tarihler ve aile tarihleri için bir takvim oluşturun. Birlikte yaşadığınız biriyle birebir zaman planlamak garip gelebilir, ancak iş yaşamı çatışması olmadan sevdiklerinizle kaliteli zaman geçirmenizi sağlayacaktır. İşin sizi meşgul etmesi, kişisel ilişkileri ihmal etmeniz gerektiği anlamına gelmez.
7. Sınırları ve çalışma saatlerini belirleyin. Tükenmişliği önlemek için kendiniz ve iş arkadaşlarınız için sınırlar belirleyin. Ofisten ayrılırken, yaklaşan projeleri düşünmekten veya şirket e-postalarını yanıtlamaktan kaçının. Çalışma için ayrı bir bilgisayar veya telefona sahip olmayı düşünün, böylece zaman aşımı sırasında bilgisayarı kapatabilirsiniz. Bu mümkün değilse, işiniz ve kişisel platformlarınız için ayrı tarayıcılar, e-postalar veya filtreler kullanın. İster evden ister uzaktan çalışın, ne zaman çalışacağınızı ve ne zaman çalışmayı durduracağınızı belirlemek önemlidir; aksi takdirde, gece geç saatlerde, tatiller sırasında veya hafta sonları kendinizi, işle ilgili e-postaları yanıtlarken bulabilirsiniz.
8. Ve saygı duyun. Kendinize. Sınırlarınıza. İşin ve özel hayatın, yaşamlarınızdaki yerini belirleyin ve birbirine geçmesine izin vermeyin, iki taraf da çok önemli ve sizi, siz yapan şeyler. İki tarafın da varlığına, yerine, önemine, sınırlarına saygı duyun. Bu şekilde çalışma arkadaşlarınız, patronunuz ve aileniz de bunlara saygı duyacaktır, dengenin kurulmasına ve korunmasına destek olacaklardır. 7/24 ulaşılabilir olmaktan vazgeçin, kendinize ve yeni hobiler edinmeye zaman ayırın, kişisel aktivitelerini de aynı iş aktiviteleri gibi planlayın. Sağlık ve kişisel ilişkilerinizi daima ön plana koyun. İş her zaman orada olacak, ancak kendinize ve değer verdiğiniz kişilere harcadığınız zamanı geri alamazsınız.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio