Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. 1992 yılında BM tarafından ilan edilen günün amacı engelli bireylerin yaşadığı ayrımcılıklara dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak. Günümüzde ise engelli vatandaşların olağan yaşamda karşılaştıkları zorluklara çözüm bulmak yerine onları daha da sıkıntılı durumlarla karşı karşıya bırakıyoruz. İstanbul’da yeni inşa edilen binaların girişlerine yapılması zorunlu tutulan ancak yönetmeliğe uymayan ve göstermelik yapılan engelli rampaları, kazalara davetiye çıkarıyor.
Dün engelli olduğunu bildiği bebeğini dünyaya getiren anneye ve bebeğine saygısızca yorum yapanlar, bugün engelli dostu olmuşlar. Sizin için engelli demek tekerlekli sandalyede acınası, keşke doğrulmasaydı denen varlık. Neden doğurdun o engelliyi diyecek kadar vahşi sözler söyleyenler şimdi acıma duygularıyla yorum yapıyorlar. Unuttuğu muzumu zannettiniz, ruhsal engelliler.
Birde nedense o rampalar hep kaygan malzeme ile kaplanır. Olur da biri çıkacak gibi olursa kaysın. Olmadı birisi bir vatandaşa yardım etmek isterse edemesin. Çoğu rampadan sağlıklı vatandaş inip çıkamıyor.
Bu iş sadece devletle çözülmez arkadaş toplumunda en az devletten beklediği kadar duyarlı olması lazım. Metro, AVM gibi yerlerde asansörlerin önünde engelli ve bebek arabaları haricinde herkes var. Adam tekerlekli sandalye ile geliyor kimse sallamıyor. Bebek arabasıyla geliyor kimse sallamıyor. Sonrada medeniyetten bahsediyorlar. Ulan oraya koskoca yazı yazmışlar yetmemiş icon koymuşlar asıl kimler için yapıldığı ile ilgili kullanmayın şunları artık. Sizin keyfinizden asansör beklerken 1 saat kaybediyor bu insanlar. Bu kaldırımlarda engelliler için bölüm yapılmış oraya araba park edip gidiyorsunuz. Hiç mi beyniniz çalışmıyor hiç mi düşünmüyorsunuz bu insanları illa başınıza gelince mi anlayacaksınız bu insanların halini.