HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'vatandaşlıktan çıkarma' tartışmalarına ilişkin, 'Asıl insanlıktan çıkmış olanlar, bizi vatandaşlıktan çıkarmakla tehdit ediyorlar. Biz kendilerini insanlığa davet ediyoruz' dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'vatandaşlıktan çıkarma' tartışmalarına ilişkin, 'Asıl insanlıktan çıkmış olanlar, bizi vatandaşlıktan çıkarmakla tehdit ediyorlar. Biz kendilerini insanlığa davet ediyoruz' dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İstanbul’da çeşitli İslami örgüt ve çevrelerin temsilcileri ile bir araya geldi.
Doğan Haber Ajansı'nın haberine göre Taksim Elite World Otel’de basına kapalı gerçekleşen toplantı öncesi kameralar karşısına geçen HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, “Ülkenin, toplumun içine düşürüldüğü bu vahim durumdan hep birlikte nasıl çıkarabileceğimizi tartışmak istiyoruz. Varsa geleceğe dair, hem partimize hem siyasete ilişkin eleştirilerini yüz yüze dinlemek için bu toplantıları organize ediyoruz” dedi.
Demirtaş, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
‘HDP’nin Batı’da oy kaybettiğine dair yapılan anket sonucunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’ şeklindeki soruya Demirtaş; “Bizim de yaptırdığımız araştırmalar var. HDP hiçbir yerde oy kaybetmiş değil, güven kaybetmiş değil. Türkiye kan kaybediyor. Mesele partilerin oy artırıp kazanmasından çok Türkiye’nin kan kaybediyor olmasıdır. Can kaybediyor olmasıdır. Biz işin bu kısmını daha çok önemsiyoruz. Ama öyle yansıtıldığı gibi halk nezdinde ne oy, ne itibar, ne de güven kaybetmiş değil” dedi.
HDP’nin Türkiye’de barışı savunan tek parti olarak kaldığını savunan Demirtaş, “Halk da bunun farkında… Barışın kıymetini bilen, tüm bu olup bitenlerin bir sulhla sonuçlanması için HDP’nin ortaya koyduğu gayreti gören herkes, bu partinin Türkiye için kıymetli bir siyasi varlık olduğunu görüyor” diye konuştu.
'Vatandaşlıktan çıkarmanın koşulları öyle kolay değil'
‘Vatandaşlıktan çıkarma konusu gündemde. Sizin bakanlık nezdinde görüşmeniz oldu mu?’ şeklindeki soruya ise Demirtaş, “Bakanlıkla görüşülecek bir şey yok. Bu husus darbe dönemlerinde hayata geçirilmiş cunta uygulamalarıdır. Benzer uygulama Hitler faşizminde gerçekleşmiş bir uygulamadır. Vatandaşlıktan çıkarmanın koşulları öyle kolay değil. Bu vatan herkesin ortak vatanıdır. Böyle görecek herkes ve buna inanacak. Tek bir etnik kimliğin, tek bir ırkın vatanı değil. Irkçılık yaparak, ‘Benden olmayan herkes vatan hainidir. Bu ülkenin vatandaşlığını taşıyamaz’ derse; kendi eliyle toplumu paramparça etmiş olur. Asıl insanlıktan çıkmış olanlar, bizi vatandaşlıktan çıkarmakla tehdit ediyorlar. Biz kendilerini insanlığa davet ediyoruz” diye yanıt verdi.
'Önerilerini geliştirirlerse bundan memnun oluruz'
‘Nusaybin, Yüksekova ve Şırnak’ta devam eden çatışmalar var. Bu toplantılarda bölgeye bir heyet gönderme gündeminizde var mı?’ sorusu üzerine ise Demirtaş, “Bu toplantıya gelen insanlar belli grupları, sivil toplum örgütlerini temsil eden insanlardır. Bizim böylesi şahsiyet veya kurumlara direktif verme durumumuz olamaz. Kendileri bütün olup bitenleri yerinde inceler, önerilerini geliştirirlerse bundan memnun oluruz” diye konuştu.
‘Mültecilerin Alevilerin yoğun olduğu bölgelere yerleştirilmesi konusu var. Partinizin bununla ilgili değerlendirmesi var mı?’ diye sorulması üzerine Selahattin Demirtaş, “Türkiye’de 3 milyona yakın sığınmacı var. Bu insanların durumunu ‘geri gitsinler’ anlayışıyla ele alamayız. Fakat Türkiye’de de bir hukuka kavuşturulmaları lazım. Mülteci hukukundan yararlanamıyorlar. İltica edemiyorlar. Madem Türkiye’de yaşayacaklarsa demografik müdahalelere, etnik çatışmalara, mezhep gerilimlerine de fırsat vermeyecek düzenlemeler yapmak gerekir. O insanları tehdit olarak görmemek lazım ama Maraş gibi Alevi katliamının daha travmasının atlatılamadığı bir yerde, oradaki nüfusun birkaç katı Suriyeli mülteciyi oraya götürürseniz, zaten bir güven oluşturmamışsınız hükümet olarak, oradaki insanları tedirgin edersiniz” diye konuştu.
Karaman’daki çocuk tecavüzleriyle ilgili tartışmalara ilişkin soruya da Demirtaş, “Çocuk istismarı, herkes biliyor ki Karaman’la sınırlı değil. Türkiye’nin her şehrinde çocuk istismarı vakaları, kadına yönelik şiddet vakaları yoğunca yaşanıyor ve bunların üstü örtülüyor. Ensar denilen vakıf, AKP’nin ideolojik alt yapısını, dindar gençlik yetiştirme projesini hayata geçiren vakıflardan biri. Sırf ona zarar gelmesin diye, tartışılmasın diye bu tecavüz olaylarının, istismar olaylarının üstünün örtüldüğü anlaşılıyor” ifadelerini kullandı.
'Bu mesele liderler arasında siyasi polemik olacak kadar basit bir mesele değildir'
Mevzunun vakıf mevzusu olmadığını belirten Demirtaş, “Çocukları koruyacak mıyız korumayacak mıyız? Ülkenin bu işlerden sorumlu bakanı pervasızca, sorumsuzca açıklamalar yapmaya devam ediyor. ‘Bunları nasıl önleriz?’i tartışmak yerine, aşağılayıcı, hakaret içeren sözlerle konuyu başka bir mecraya taşımasından biz rahatsızız. Bu mesele liderler arasında siyasi polemik olacak kadar basit bir mesele değildir” şeklinde konuştu
Toplantıyla ilgili soru üzerine ise Selahattin Demirtaş, “Aslında bir müddettir arkadaşlarımız toplumun farklı kesimleriyle toplantılar organize ediyorlar. Biz doğrudan halkın dinamik kesimlerinin nabzını almak istiyoruz. Bütün bu olup bitenlerden her halde siyasiler olarak izleyici olma pozisyonunda olamazdık. Sivil toplum örgütleri, emek örgütleri, kadın örgütleri ve Alevi örgütleriyle bir araya geldik. Bugün de İslami kesimlerle bir araya geleceğiz. Onların görüş ve önerilerini, ülkenin, toplumun içine düşürüldüğü bu vahim durumdan hep birlikte nasıl çıkarabileceğimizi tartışmak istiyoruz. Varsa geleceğe dair hem partimize hem siyasete ilişkin eleştirilerini yüz yüze dinlemek için bu toplantıları organize ediyoruz” diye konuştu.
Ankara’da ‘aklını yitirmiş, vicdanını yitirmiş, hukuk dışına çıkmış bir siyasi anlayışın’ olduğunu ifade eden Demirtaş, “Daha fazla kaç bina yıkabiliriz? Kaç kişi öldürebiliriz? Bir yanda böyle bir şey varken, barış isteyenler sessiz, suskun kalırsa tabii ki ülkede her gün akan kan artacaktır. Tedirginliğimiz, kaygımız budur. Bu gündemle bir araya geliyoruz” diye konuştu.
DHA
Kimseyi zorla sevmediği ülkenin vatandaşı yapmak hakkımız değil.
vatandaşlıktan cikarilma kararina cok da olumlu bakmıyorum ama eger tc ve tc vatandaşlığı bu insanlarin umurlarinda degilse, devleti belli noktalarda tanimiyorlarsa hatta ihtiyacini gidermek icin wc yerine tc ye gidiyorum deyip kendilerince espiri yapiyosarlarsa bu karar üzerinden siyaset yapmamaları gerekir kendilerini inkar etmis olurlar yoksa bunun yerine biz raziyiz hatta temennimiz buydu demeleri kendi açılarından doğru olandir
Gelmis gene tipini s... Lan sen insanmisin les kargasi