'O YÜZDE 41'İ BİR DAHA DA BULAMAYACAKLAR'
İzliyorsunuz, ne diyor? 'Bizler evlatlarımızı feda etmeye hazırız' diyor. Evlat dedikleri de sizsiniz, biziz. Asker anneleri, polis anneleri, gerilla anneleri çıkıp, 'Bizim sizin iktidarınız uğruna feda edilecek evladımız yok. Biz evladımızı siz saraylarda oturasınız, halka zulüm edesiniz, çalıp çırpasınız diye feda etmeyiz. Evlatlarımızı bunun için yetiştirmedik' demelisiniz. Şuan da Türkiye'deki en büyük çılgınlık AKP tarafından dayatılan çılgınlıktır. Başka da bize savaş dayatan yok. Toplum barış istiyor, PKK barış yapmaya hazır olduğunu ilan ediyor, Dolmabahçe'de müzakereye hazır olduğunu ilan ediyor; hayır ille de biz savaş yapacağız diyorlar. Burada akılla hareket etmemiz lazım. Barışı vicdanla inşa etmemiz lazım. Aklı ve vicdanı birleştirirsek, Türkiye'de yeni bir geleceği inşa edebiliriz. Barış Bloku Türkiye'de sadece savaşı durduracak blok değildir. Aslında AKP'den ve onun dayattığı faşizan politikalardan nihai olarak kurtuluşun ön adımıdır. Erken seçim mi diyorlar, korkmuyoruz. Halka, sandığa gitmekten korkan namert olsun. Barış Bloku aynı zamanda AKP'ye ders verecek en büyük siyasi blok olmalıdır. Halklarımızı AKP'ye mecbur, mahkum etmemeliyiz. Yeni bir demokratik halk iktidarı alternatifi yaratmalıyız. AKP'den kurtulup, AKP'nin bu ülkenin başına bela ettiği bu zihniyetten kurtulup artık özgürlüğe doğru giden yolu açmamız lazım. Erken seçim istiyorlarsa, buradan sizlerin huzurunda ifade etmek istiyorum. Erken seçim yaptıklarına onları pişman edeceğiz, pişman. O yüzde 41'i bir daha da bulamayacaklar. Evlatlarımızın kanı üzerinden, gençlerin kanı üzerinden her gün oy hesabı yapan, her gün anketlerle araştırmalarla 'Yeterince oy almadık. Biraz daha operasyonları tırmandıralım' diyenler bir daha 41'i rüyalarında bile göremeyecekler. Bizler erken seçimde AKP'den kurtulacağız, kendi sorunumuzu kendimiz çözeceğiz. Demokratik bir halk iktidarı bir alternatif yaratmamız lazım.
'BU ATEŞKESİ BOZAN SİZSİNİZ'
Değerli kardeşlerim, barış öyle istemekle olmuyor. Bal bal demekle de ağız tatlanmıyor. Barışın mutlaka pratiği olmalı. Halkımız her yerde örgütlenmeli. Örgütlü güçler dayanışma içinde olmalı, el ele olmalı. Bu sağcı politikaların, savaştan beslenen kapitalizmin en kirli en aşağılık politikalarını bize dayatan, insanlığımıza ait neyimiz varsa elimizden alan bu politikaya artık son dememiz lazım. Barış işte o zaman barış olur. Sadece silahların susması değildir barış. Elbette ki karşılıklı ateşkes derhal olmalı. Uzatmadan bu hafta değil, gelecek hafta değil, şu saatte istiyoruz şu saatte. Hükümet buna sessiz kalamaz artık. Sayın Davuoğlu, geçici Başbakan size sesleniyoruz. Bize oradan sürekli talimat vermekten vazgeç. Bu savaşı başlatan sizsiniz. Bu ateşkesi bozan sizsiniz. Bize oradan her gün talimat yağdırıp, yön vermeye çalışma. Sana düşen şey nedir biliyor musun? Terörle arana mesafe koy. IŞİD terörüyle arana mesafe koy önce. Önce şiddetle silahla arana mesafe koy ey AKP. Önce bunları yap. Çünkü HDP elindeki demokrasi imkanlarıyla, halkın gücüyle, sivil siyasetle seni iktidardan alaşağı etti. Tek bir yerde silah kullanmadık, silahı teşvik etmedir. Asla, hiçbir silahlı eylemin arkasında durmadık. Sivil siyaset yaptık sizi iktidardan düşürdük. Siz ne yaptınız silaha sarıldınız. O nedenle silahla arasına mesafe koyması gereken AKP'dir. Terörle arasına mesafe koyması gereken sizsiniz. Asıl siz bu halka hesap vermelisiniz. IŞİD'e gönderdiğiniz silahlar, IŞİD'e TIR'lar ile gönderdiğiniz bombalar, IŞİD'e sağladığınız lojistik, IŞİD'e eleman sağlamada gösterdiğiniz kolaylık. Bunların hepsi suçtur. Biz mi yaptık bunları? Siz gerçekleştirdiniz. Silahtan medet uman sizsiniz. HDP ile demokratik alanda baş edemeyince silaha sarılan sizsiniz. Sizler bu ölümlerden medet umuyorsunuz.
DHA