Ekmek bulamayanların pasta yediği otellerin deluxe hizmetlerinden sadece bir kaçını sıraladık.
Önemli not; Bu yazı Paris Hilton hassasiyetine sahiptir.
Lobide neredeyse günün her saati çalan piyanistin yanından umarsızca geçip gitmediyseniz…
Bir Spa otelinde konaklayıp gün boyu maskedir, taştır, yosundur, masajdır, bir Tayland'lı tarafından yoğurulmadıysanız...
Garsonların bir tek yemeğinizi yedirmediği A’la Carte restoranlarda akşam yemeği yemediyseniz…
Bir havuz/göl evinde konaklayıp kapınızı açtıktan sadece bir kaç adım sonra kişisel havuzunuza girme şansınız olamadıysa…
Limitsiz alkolü bulunca komaya girene kadar içip eve nasıl dönerim endişesine kapılmadan eğlenmeye devam etmediyseniz…
Balayı çifti olup yatağınıza kahvaltı, odanıza şampanya gelmediyse… O mantarın patlama sesi…
Havuza inerken darmadağın edip bıraktığınız odayı geri döndüğünüzde yenilenmiş bir halde bulamadıysanız, Havuzdan çıktığınızda 40 derece sıcakta size soğutulmuş havlu uzatan bir otel çalışanı görmediyseniz...
Plajda bir locanız olmadıysa gün boyu sizin için çalışan bir personele sahip olmanın ne demek olduğunu…
Şüphesiz yakınlardan geçen bir botun motorunun yaptığı, sahile vuran bu dalga köpürtmesini de ANLAYAMAZSINIZ!!!