Koşarak uzaklaşın!
Koşarak uzaklaşın!
Canlandırmaktan kastımız ilişkiyi kaosa çevirmek veya odada amuda kalkmak değil. Fakat, yeni şeyler denemek size iyi gelecektir. Eğer ilişkide erkek tarafı rahatını bozmamak için sürekli aynı restoranlara gidip aynı yerlerde gezmek istiyorsa karşısındaki partneri çok geçmeden sıkılacaktır.
Bir kadın, genelde partnerinden ayrılmayı düşünmeye başladığında ilişkiyi kurtarmak için konuşmalar yapmaya çalışır. Fakat, partneri ilişkiyi yıpratan konular hakkında konuşmayı reddediyorsa ve üstüne üstlük gerçekçi olmayan beklentilere girdiğinizi düşünüp size bel bağlamaması gerektiğini söylüyorsa. O kadının yanınızda durmasını beklemeyin.
Eğer partneriniz, hafta sonu sizi yalnız bırakarak arkadaşlarıyla zaman geçiriyorsa ve geç saatlere kadar sizinle iletişim kurmayıp aramalarınıza geri dönüş yapmıyorsa ortada zevk alacak bir ilişki olduğunu söylemek zor olur. Bu tabii ki her anını sizinle geçirsin kendi zamanı olmasın anlamına gelmiyor ama sizinle yaptığı planı iptal edip sürekli kankalarıyla buluşuyorsa hayatındaki öneminizi yavaş yavaş düşünmeniz lazım.
Eğer partneriniz sizden gizli bir şeyler yapıyormuş gibi davranıyorsa kesinlikle aldatılıyorsunuzdur. Öyle olmasa bile yanınızdayken mesajlarına cevap vermekten veya telefonla konuşurken ayrıntı vermekten kaçınıyorsa ister istemez aklınıza gelecek şey bu olur. Dürüstlüğün veya açık sözlülüğün olmadığı bir ilişkide yeni sulara yelken açmak çok da mantıksız bir karar değil gibi. Ne dersiniz?
Burada tabii ki somut varlıktan bahsetmiyoruz. Konuşmaya ihtiyacınız olduğunda karşınıza oturup sizinle veya söylediklerinizle ilgilenmiyormuş gibi davranıyorsa o zaman sorun var demektir. Bir kadın, karşınızdakini dinliyorMUŞ gibi davrandığınızda bunu hisseder ve anlar. Kim böyle bir ilişki ister ki?
Büyüyememiş bir erkek; plan yapmaktan kaçınır, sağlıklı iletişime geçemez ve vızırdadığınız konusunda söylenir. İlişkilerinde bunları yaşayan her kadın, er ya da geç sorumlulukları tek başına üstlenmekten sıkılacaktır. İlişkilerine de yansıyan bu durumda karşı tarafa karşı mazaret uydurmaya başlayıp, kaçacaktır.
Kadınlar, ilişkide iki tarafı da etkileyecek kararların verilme aşamasında kendi fikirlerinin dinlenmesini ister. Eğer bir erkek, sevgilisinin karar ve isteklerine aldırmadan sadece kendisine odaklanıyorsa karşı taraf, onun mutluluğunu istemediğini ve saygı duymadığını düşünerek bunu bir kırmızı alarm olarak algılar.
Her insanın ulaşmak istediği büyük hayal ve hedeflerinin olması tabii ki güzel bir şey fakat bir ilişkide işinizle çok meşgul olsanız bile partnerinize zaman ayırmanız gerekir. Böylelikle önceliğin sevgilinizde olduğunu göstermiş olursunuz. Eğer bir erkek, sevgilisiyle zaman geçiremeyecek kadar meşgulse kadın da sevgilisinin iyiliği için onu terk etmek isteyecektir.
Kıyasladığı kişi; eski sevgilisi, iş arkadaşı ya da annesi bile olabilir. Böyle bir şeyin yaşandığı herhangi bir durumda, ilişkinize zarar verdiğinizi bilmeniz gerekir. Kız arkadaşınızı birisiyle kıyaslamak, onu kötü hissettirecektir, kendine olan güvenini olumsuz etkileyecektir ve ilişki büyük ihtimalle ayrılıkla sonuçlanacaktır.
Minnettarlık duygusu, sağlıklı bir ilişki için oldukça önemlidir. Yani sevgilinizin yaptığı en küçük şey için bile teşekkür etmeniz gerekir. Eğer sevgiliniz, onun için ne kadar önemli olduğunuzu göstermek yerine sizi cepte görüp ilişki için bir şey yapmazsa daha da geç olmadan birlikteliğinizi gözden geçirin.
Sizce ilişkinin artık bitti sinyalini veren örneği nedir? Yorumlarda buluşalım...
Takılmalık ilişki nedir ne değildir, bilinçli yaşayın.
Bunlarin hepsinden onemlisi sizi sozlu ya da fiziksel olarak taciz ediyorsa AYRILIN. Gormezden gelmeyin, evlenince duzelir demeyin. Kadin ya da erkek farketmez hayatinizi cehenneme ceviren toksik iliskilere devam etmeyin.
İçerik erkekler üzerinden yazılmış yahu bunları ilişkide sadece erkek mi yapıyor?????