Felsefe tarihinin büyük isimlerinin akıllara zarar davranışlarını sizler için derledik!
Felsefe tarihinin büyük isimlerinin akıllara zarar davranışlarını sizler için derledik!
Emile isimli kült kitabında kendi ideal birey yetiştirme sistemini tanıtan ve mükemmel insan yetiştirmeye dair pedagoji derslerinde kullanılan yöntemler sunan Rousseau beş çocuğunun beşini de yetimhaneye vermiştir. Yokluktan ziyade o zamanki 'moda'ya uyan filozofun mezhep değiştirdiği de biliniyor.
Keynes'i dövdüğü iddia edilen ve Karl Popper'ı kızgın maşa ile tehdit eden filozof bir kız öğrencisini de dövmüştür. En bilinen eseri Tractatus'u Birinci Dünya Savaşı'nda cephede yazdı, İkinci Dünya Savaşı'na gönüllü olarak katıldı, dünyanın en büyük miraslarından birini reddederek İngiltere'ye taşındı, basit bir işçi olmak için başvurduğu Sovyetler Birliği'ne kabul edilmedi ve kanser tedavisini geri çevirerek 62 yaşında hayatını kaybetti.
Evinde tabanca bulunduran ve insanlardan değil de yaşamdan nefret ettiğini üstüne basa basa söyleyen filozofun annesiyle de sorunları vardı. Savurganlığı nedeniyle parasını yediğini düşünen annesinden nefret ederdi ve bu sebeple kadınlardan çekinirdi.
Yahudi soykırımının yanlış olduğunu düşünmeyen filozof, eşinin kendisini aldattığını öğrendikten sonra Yahudi bir kadınla birlikte oldu.
Günlük rutinlerine uyan ve her gün aynı saatte yürüyüşe çıkıp disipliniyle nam salan filozofun obsesif olduğu biliniyordu. Öyle ki bir milim bile eğik olsa tabloları düzeltirmiş.
Sinop'ta doğan, darphane işleten babasının paralarının değerini azalttığı için sürülen ve Atina'ya yerleşen Diyojen insanların doğal hayatta yaptıkları bazı davranışlardan neden utandığına kafayı takmıştır. Ahlak anlayışının mesnetsiz olduğunu vurgulamak için kamuya açık alanda mastürbasyon yapan Diyojen, ayrıca tuvalet ihtiyacını da ortalık yerde gidermiştir.
Evcil hayvan olarak domuz besleyen ve mumyalanmış cesetleri çiçeklerden daha estetik bulan filozof kendisini mumyalatmıştır.
Şüpheci, içe dönük ve titiz olan filozofun hayatının son dönemlerinde mikrop kapmamak amacıyla kar maskesiyle gezdiği biliniyordu. Paranoyanın kendisini ele geçirdiğini söylesek yanlış olmaz.
Bebekken babasını kaybeden ve yeniden evlenene kadar annesiyle çok yakın ilişkide olan filozof ölüm döşeğinde Simone de Beauvoir'a verdiği röportajda annesine karşı ensest duygular beslediğini söylemiştir. Kendisi gibi biseksüel olan Simone de Beauvoir ile açık bir ilişki yaşamıştır.
Bir düşmanı tarafından evi basılan ve yakılan filozof kaçmaya çalışırken fasulye tarlasına denk gelmiş ve yasağı ihlal etmediği için yakalanmıştır.
Temel bir doğru bulmanın ve mantıkla ilerlemenin tüm bilimlerin yolunu açacağını düşünen filozof Almanya Neuburg'dayken soğuktan korunmak adına eski usul bir fırın odasına sığınmıştır. Kutsal ruhun kendisine yeni bir felsefe konusunda ilham gönderdiğine dair üç imge görmüştür ve matematiksel metodu felsefeye uyarlama fikrini bulmuştur.
Müritlerinin yalnızca yılda bir kez şarap içmelerine izin veren filozof onlara cinsellikten uzak kalmalarını öğütlemiştir.
Haklı bir şekilde sürekli sorular soran ve o dönem geçerli sayılan bütün kuralları sorgulayan Sokrates'in gençleri de yoldan çıkardığı söyleniyordu. Sonuçta bu tip suçlamalar nedeniyle yargılandı ve ölüm cezası verildi. Düşünce özgürlüğü o zaman da yokmuş demek ki...
#11 descartes'in olumude sogukdan olmustu, firin odalarinda dolasmasi bosa degilmis. descartes hayatinin son zamanlarinda garip fikirlere kapiyor. yasam ayni rutinde hic bozmadan surdurulurse, ayni saatde kalkilip, ayni saatde hep ayni isi yapilirsa sonsuza kadar yasanabilecegini iddia ediyor. bu iddiasi isvec kralicesinin kulagina gidince onu sarayina davet ediyor. descartes davete icabet ediyor ve saraydaki yetersiz isitma sistemi yuzunden sonsuz yasamin sirrini veremeden sogukdan hasta olup oluyor.
Deha ile Delilik Arasındaki İnce Çizgi: Zekalarıyla Tarihin Seyrini Etkileyen 13 Ünlü Filozofun Akıllara Zarar Davranışları
mış mış da mış mış,miş mş de miş miş