Gidip de dönenler bilir bu dramı. Bir yıl boyunca çok farklı, tabir-i caiz ise 'rüya' gibi bir hayat geçirirsin, ama dönüşün çok sert olur.
Gidip de dönenler bilir bu dramı. Bir yıl boyunca çok farklı, tabir-i caiz ise 'rüya' gibi bir hayat geçirirsin, ama dönüşün çok sert olur.
'Kim kimle çıkıyor ya? Nasıl? Ne? Ne zaman?'
'Kişisel alana biraz saygı yaaa...'
'Abi bu ne ya, at kokuyor içerisi!'
'Seni ben doğurdum!!! Kıymet bilmeeezz!!!'
'Abi Avrupa'da hiç böyle değil!!'
'Bu şarkı benim değişim senesi şarkım kankaaaa!'
'Duyuyo musun? Aloo???'
'Ya ben Amerika'dayken hiç böyle...'
'Yeter bee, aaa tamam anladık iyi ki bi yurtdışına gittin!'
'Yok ya, biraz yanlara aldım aslında sadece...'
o değilde insan kafa rahatlığı buluyor başka memlekette gece dışarı mini eteğinle çıksan da baş örtünle dolaşsan da kimsenin umrunda değil..bizim aradığımız şey birazcık rahatlık galiba ama sonrasında insan bünye Türk olunca error veriyor o kadar rahatlığa
Benim annem de yazın Hollanda, Belçika filan gezmişti durup durup 'Ben Hollanda'dayken....' 'Hollanda'da insanlar....' 'Hollanda'da böyle şeyler olmazmış...' Sanki Hollanda ana vatanı ya hep ondan konuşuyor...
ama bi türlü yaşadığı şehir, okuduğu okul gibi bilgiler değişmez. utanıyor hasbam yaşadığı yerden sanki, babası fransız göçmeni ya.