Tüm seçimlerimizi, tüm ilişkilerimizin ana çerçevelerini, tüm vicdani muhasebelerimizi, kısaca değerlerimiz yaşamımızın ve adeta kaderimizin belirleyicileridir.
Yaşadığımız coğrafi konum, aldığımız eğitim, ailemiz, çocuklarımız, dostlarımız, muhtelif sosyal ortamlardaki arkadaşlıklarımız, işimiz, her şey ama her şey değerlerimizin oluşmasına alt yapı hazırlar. Aynı değerleri paylaştığımız insanlarla otomatik olarak yakınlaşıyor, aidiyet hissi ve anlaşılmanın verdiği rahatlatıcı duygu ile birbirimize bağlanıyoruz.
Peki değerlerimizi ne zaman gözden geçirip revize etme, başka bir değer kurgusu ile yerini değiştirme ihtiyacı duyuyoruz?
İşler yolunda gitmemeye başladığında, hayal kırıklığına uğradığımızda, sürekli bizi aşağı çeken aynı davranış partnerleriyle karşılaştığımızda… Örnekler sonsuz.
Zihninizi, doğduğunuz andan itibaren genel olarak toplumsal yapılarla gelen öğretilmiş çaresizliklerden kurtarmak ister miydiniz? Yoksa bu konuda da esnek değil, fanatik veya ısrarcı mısınız? Ya da alışmış olduğunuz konfor alanınızdan çıkmaktan mı ürküyorsunuz?
Yaşamda sadece dümdüz duran, esnemeyi bilmeyen, ilerlemeye ve dönüşüme açık olmayan yapılar yok olmaya mahkumdur. Çünkü evrende statik hiçbir şey olmayıp, insan bedeni gibi duygu, düşünce ve hayaller de değişkendir.
İşte Dünya Değerler Günü, önce kendimizle ve daha sonra etrafımızdakilerle ilişkilerimizi gözden geçirmek ve bizi öz farkındalığımıza bir yolculuğa çıkarmak üzere alan açmamız gerektiğini hatırlatıyor.
Yaşamınızın ne şekilde ilerlemesini istiyorsanız, her konudaki değer yargılarınızı gözden geçirerek, objektif olarak etüt etmenizi öneririm. Sabit fikirleri yıkarak, yeni fikir ve uygulamaları deneyim hazinemize katmak, at gözlüklerinden kurtulup, daha üst noktalardan bakış açılarına sahip olmak kendini tanımaya giden yoldaki en önemli kapılardandır.
Mesela yakıp yıkmak çok kolay olup; yapıcı olmak ise sağduyu, akılcı seçimler ve anlam peşinde olanların genel davranış eğilimidir. Hepimizin yaşamda stres hormonlarımızı kontrol edemeyip yakıp yıktığı anlar elbet olmuştur veya prensiplerden ödün vermeme, ne istediğini tam olarak bilmeme haliyle kendimizce hak edilmiş bir yakıp yıkma deneyimi de yaratmış olabiliriz. İnsanız. Deneyimler neticesinde değerlerimizi oluşturuyoruz. Değerlerimiz ise yukarıda anlattığım gibi hayatımızı şekillendiriyor.
Dünya Değerler Günü; Fiziksel & Zihinsel Wellbeing, Sosyal Wellbeing, Kariyer Wellbeing ve Çevresel Wellbeing halini yükseltmek için hepimize hatırlatma yapıyor.