Defalarca Okusanız Doyamayacağınız Dünyanın En Çok Satan 20 Kitabının Hangileri Olduğunu Biliyor musunuz?

Neden bu kadar satıldıklarının cevabı çok açık aslında. Onlarca kez okusanız doyamazsınız!

kaynak

20. Gülün Adı - Umberto Eco

Gülün Adı, tümüyle Orta Çağ zihniyetinin hakim olduğu 13’üncü yüzyılda geçiyor. Mekan olarak da Katolik Hristiyanlığın kalesi konumundaki İtalya’yı merkeze alan roman, genel bağlamda İmparatorluk ile Papalık arasındaki anlaşmazlıkları konu ediniyor. Romanın çekirdek olay örgüsünde ise büyük bir manastırda işlenen cinayet şüphesi yer alıyor.

Eserin ana kahramanı olarak okurları, aynı zamanda anlatıcı konumundaki Dom Adso adlı genç bir Hristiyan karşılıyor. Üstadı Baskerville’li Rahip William ile birlikte bir manastıra gitmekle görevlendirilen Adso, yaşadıklarını tüm detaylarıyla sayfalara aktarıyor. Adso’nun gözlemleri ile yedi günlük bir zaman dilimini kapsayan roman, etkileyici tasvirleri ve dönemi yansıtan dili ile okurlarını tam anlamıyla bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.

19. Siyah İnci – Anna Sewell

Anna Sewell, İngiltere'de Norfolk kentinin, Great Yarmouth kasabasında doğdu. İki yaşındayken Londra'ya taşınan ailesi onu başkalarını düşünmeyi, herkese nezaket ve saygı göstermeyi ilke edinen Quaker geleneğine uygun yetiştirdi. On dört yaşında bir kas hastalığına yakalanarak kısmen yatalak oldu. Geri kalan yaşamında seyahat edebilmek için küçük iki tekerlekli arabasını çeken ata bağımlı oldu. Bir atın otobiyografisi olarak kurguladığı tek kitabı Siyah İnci'yi, hastalığının ölümcül olduğunu öğrendikten sonra, son beş yılında yazdı. Kitabın esin kaynağı, hayvanlara eziyet edilmesine, özellikle de koşum atlarına sabit mengene kayışı takılmasına duyduğu büyük öfkeydi. Amacının, 'insanları atlara şefkat ve sevgi göstermeye, anlayışlı davranmaya teşvik etmek' olduğunu yazmıştı. Sewell'ın ölümünden birkaç ay önce yayımlandığında büyük ilgi gören Siyah İnci, tüm zamanların en çok okunan klasiklerinden biridir.

18. Yüzbaşının Kızı – Aleksandr Puşkin

Pyotr Grinyov, 17 yaşına geldiğinde, emekli bir asker olan babasının ısrarıyla askerliğini yapmak için Orenburg’a gönderilir. Burada Yüzbaşı Mironov’un kızı Maşa’ya âşık olur. Maşa ile Pyotr arasındaki aşk başladıktan kısa süre sonra Pugaçov ayaklanması patlak verir. Rusya’nın uzun modernleşme serüveninde Çar Petro tarafından tasfiye edilene kadar kritik roller oynayan Kazakların da desteğiyle “ayaklanma” büyür. Maşa ile Pyotr arasındaki ilişkinin arka planına kişisel anlatıları şekillendiren Pugaçov Ayaklanması oturur. Yüzbaşının Kızı, geleneğin erken döneminde Puşkin’in tarihsel romana kattığı simetri, denge ve ikna edicilik ilkelerinin hayatiyetini gösteren, çarpıcı bir anlatı.

17. Alacakaranlık – Stephenie Meyer

Hikayenin başında Bella’yı, annesiyle birlikte yaşadığı Arizona’nın Phoenix şehrinden ayrılırken tanıyoruz. Washington’ın Forks kasabasındaki babasının yanına taşınan Bella, burada okula başlamasının ardından kasabanın sosyal yaşamına da dahil oluyor. 

Yeni edindiği arkadaşlarıyla kantinde otururken orada bulunan bir grup, Bella’nın dikkatini çekiyor. Özellikle de soluk teni ve kahve-kızıl saçlarıyla grubun en genç üyesi olan Edward Cullen…Çok geçmeden Edward ile Bella, derslerden birinde sınıf arkadaşı, hatta sıra arkadaşı olmak durumunda kalıyorlar. İkilinin arasındaki garip ilişkiyi başlatan bu acı-tatlı tesadüften sonra ise Bella için hiçbir şey, eskisi gibi olmayacak!

16. Heidi – Johanna Spyri

Heidi, çocuk klasikleri arasında ilk akla gelen ve en çok tanına eserlerin başında gelir. Annesi ve babası ölmüş bir kız çocuğunun yaşadığı yoğun duygusal bir hayatı anlatır. Heidi, teyzesinin yanında kalan, henüz okula gitmeyen bir kızdır. Teyzesi onu Alplerde yaşayan huysuz büyük babasının yanına bırakır. Artık Heidi'nin ve büyük babasının hayatında yeni bir dönem başlar. Heidi'nin büyükbabası ve çevresindekilerle oluşturduğu özel ilişkilerle gelişen ve dağ hayatını anlatan bu eser, sevgi ve arkadaşlığın oluşturduğu farklı bir hayatı anlatır.

15. Yüzyıllık Yalnızlık – Gabrial Garcia Marquez

Yüzyıllık Yalnızlık; Buendia ailesinin, yapılan bir büyü sonucu akraba evliliği nedeniyle 100 yıl süren bir lanetle yaşamalarını konu ediniyor. Bu evlilik yüzünden domuz kuyruklu olan ailenin, lanetin sona ermesi için tüm üyelerinin ölmesi gerekiyor. Kitapta laneti başlatan olaylar, iki akraba olarak anlatılan Ursula ve Jose’nin evlenmesiyle gerçekleşiyor. İkilinin doğan çocukları, başta normal bir görünüme sahip olarak dünyaya geliyor. Ancak zamanla türeyen ve soylarını çeşitli yerlerde yaşatan aile üyeleri, tekrar akraba evliliği yaptıklarında lanet gün yüzüne çıkıyor. Bir gün ailenin son üyesi olan Aureliano, kendi kaderlerinin Melquides adlı olağanüstü güçlere sahip bir çingene tarafından yazıldığı el yazmalarını okuyor. Kitabın anlatımı da esasında bu yazmadan oluşuyor. Aureliano, yazmanın son kısmını okurken ailenin sonunun ve haliyle kendi ölümünün nasıl gerçekleşeceğini öğreniyor. Bu esnada ise köye, lanetli soyun tükenişini haber veren bir fırtına yaklaşıyor.

14. Lolita – Vladmir Nabokov

'Lolita, hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi. Günahım, ruhum, Lo-Li-Ta; Dilin ucu damaktan dişlere doğru üç basamaklık bir yol alır, Üçüncüsünde gelir dişlere dayanır. Lo-Li-Ta'

13. Simyacı – Paulo Coelho

Gezgin olma isteğiyle çobanlık yapmaya başlayan Santiago, uzun bir müddet yalnızca koyunlarının onu götürdüğü yöne gidiyor. Böylelikle farklı yerler keşfeden Santiago, bir gün koyunlarıyla birlikte sığındığı eski bir kilisenin bahçesinde uyurken rüya görüyor. Mısır’a gittiğini ve orada bir hazine bulduğunu gördüğü bu rüyaya başta aldırış etmese de sonrasında yaşadığı ilginç olaylar, Santiago’yu bu gizemli yolculuğa ikna ediyor.

Afrika’ya adım atar atmaz seyahati için biriktirdiği tüm parayı kaybeden Santiago, çalışmak durumunda kalıyor. Bir yandan para kazanmak için çabalarken diğer yandan kendisini zorlu yolculuk şartlarına hazırlayan tecrübeler ediniyor. Tekrar yola koyulan ve çölleri aşan Santiago, bu çetin seyahatte hem savaşı hem de aşkı deneyimliyor. Yolun sonuna vardığında ise aradığı hazineye beklenmedik bir şekilde ulaşıyor.

12. Çavdar Tarlasında Çocuklar – Jerome David Salinger

Romanda, Holden’in okuldan atılması ile başlayan hikaye onun evden uzaklaşması sonucu başına gelenler ile devam ediyor. Daha önce de iki okuldan kovulan kahramanımız bu olay sonucunda ailesi ile yüzleşmemek için evden kaçıyor. Bavullarını alarak tarih öğretmeninin yanına gelen Holden, hocasının tutumundan rahatsız oluyor ve burada fazla uzun süre kalmıyor. Ergenlik çağının getirdiği isyankar tutum ile yetişkinlerin düzenine adeta kafa tutan kahramanımızın bir sonraki durağı öğrenci yurdu oluyor. Fakat buradan da arkadaşları ile tartıştığı için ayrılmak durumunda kalıyor. Evden uzakta geçirdiği bu birkaç günü, otel odalarında ve sokakta geçirirken yaptığı gözlemler ve başına gelenler bize eğlenceli bir dil ile aktarılıyor. Ona tek yardım etmeye çalışan kız kardeşi ile buluşmaları, yolunda gitmeyen aşk hayatı ve çevresindeki ikiyüzlülüklerden bunalan tavrı bizi bir anda Holden’ın isyanına ortak ediyor.

11. Anna Karenina - Lev Tolstoy

Anna girdiği her ortamda dikkatleri üzerine çeken güzel bir kadındır, üstelik zenginlik içinde geçen hayatında arzu ettiği her şeye sahiptir. Üst düzey bir devlet görevlisi olan nazik eşi Aleksey Aleksandroviç ve oğluyla yaşadığı hayat günbegün ona sıkıcı gelmeye başlar ve kendini derin mutsuzluğun koynunda bulur. Bir gün abisinin ve eşinin aralarını düzeltmek üzere Moskova’ya gittiğinde orada zengin bir subay olan Kont Vronski ile tanışır. __Anna, Rusya’da kapitalizmin ve burjuvazinin altın çağını sürmeye başladığı bir dönemde, yasak aşkını kimseden çekinmeden ve saklanma gereği duymadan yaşamaya başlar. Onun dışlanması ise ahlak kurallarına bağlı kalmaması yüzünden değil, burjuvazinin ikiyüzlülüğüne bağlı kalmaması sebebiyle olur.

10. Da Vinci Şifresi – Dan Brown

Harvard Üniversitesi Simge-Bilim Profesörü Robert Langdon, Paris'te iş gezisindeyken, gece yarısı, Louvre'un yaşlı müdürünün ölü bulunduğu haberini alır. Langdon ve yetenekli Fransız kriptoloji uzmanı Sophie Neveu, cesedin etrafındaki izleri takip ederek bu garip esrar perdesini araladıkça, ipuçlarının onları Da Vinci'nin tablosuna götürdüğünü keşfederler. Büyük usta bu sırrı herkesin görebileceği bir yere, ünlü eseri Mona Lisa tablosunun içine gizlemiştir.

Langdon bu garip bağlantıyı açığa çıkarınca tehlike artar. Cinayete kurban giden müze müdürü de, Sir Isaac Newton, Botticelli, Victor Hugo, Da Vinci ve aralarında diğer ünlülerin de bulunduğu gizli bir kuruluş olan Sion Manastırı Derneği'nin bir üyesidir.

Langdon, aydınlatmaya çalıştıkları bu tehlikeli sırrın yüz yıllardır tarihin derinliklerinde gizlendiğinden şüphelenir. Böylece Paris ve Londra sokaklarında amansız bir kovalamaca başlar. Langdon ve Neveu, kendilerini, atacakları her adımı önceden bilen esrarengiz olduğu kadar da çok zeki olan bir adamla karşı karşıya bulurlar. Eğer bu karmaşık bilmeceyi çözemezlerse Priory'nin büyük yankılar uyandıracak bu çok eski gerçeği ebediyen kaybolacaktır.

9. Narnia Günlükleri: Aslan, Cadı ve Dolap – Clive Staples Lewis

Dört Çocuk, kaldıkları evdeki dolabın içinden Narnia ülkesine geçiş olduğunu fark eder. Narnia, Beyaz Cadı'nın esareti altındadır. Tüm umutların tükendiği bir anda Aslan gelir. Ancak büyük bir fedakarlıkta bulunması gerekmektedir.

8. Ayişe – Henry Rider Haggard

Ayişe, Cambridge'li bekar Ludwig Horace Holly ile manevi oğlu Leo Vincey'in çağlar öncesine uzanan bir efsanenin peşinde, Afrika'nın karanlık yüreğine doğru çıktıkları tehlikeli yolculuğun öyküsüdür. Yolculuğun sonunda , ölümün kucağında, tüyler ürperten Kor yer altı mezarlarında yaşayan, yabanıl Amahagger halkının gizemli ak kraliçesi Ayişe ile karşılaşırlar. Ayişe'nin ak örtüsünün ardında, Leo Vincey ile dostunu ölümcül güzelliğin ve aşkın onulmaz gizi beklemektedir.

7. On Kişiydiler – Agatha Christie

Yıl 1939. Avrupa savaşın eşiğindedir. Her biri ürkütücü sırlar taşıyan on kişi, Devon kıyısında bulunan Asker Adası’ndaki ıssız bir malikâneye davet edilirler. Ancak malikâneye giden grubu bir sürpriz beklemektedir, zira ev sahibi Bay ve Bayan Owen ortalarda yoktur. Geçmişlerindeki karanlık sırlardan başka hiçbir şeyleri olmayan bu insanlar adada mahsur kalmışlardır. Konuklar bir süre sonra gizledikleri sırları birbirlerine anlatmaya ve teker teker ölmeye başlarlar...

6. Kızıl Köşkün Rüyası – Cao Xueqin

Kızıl Köşkün Rüyası Qing Hanedanı’nın yükselişini ve çöküşünü anlatan yarı otobiyografik bir kitap. Kitap Çince kurgu edebiyatının da önemli yapıtaşlarından biri olarak gösteriliyor ve o dönemki Çin aristokrasisine de ışık tutuyor.

5. Harry Potter ve Felsefe Taşı – J. K. Rowling

“Harry, elleri titreyerek zarfı çevirince mor balmumundan bir mühür gördü; bir arma  koca bir ‘H’ harfinin çevresinde bir aslan, bir kartal, bir porsuk, bir de yılan. ”Harry Potter sıradan bir çocuk olduğunu sanırken, bir baykuşun getirdiği mektupla yaşamı değişir: Başvurmadığı halde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’na kabul edilmiştir. Burada birbirinden ilginç dersler alır, iki arkadaşıyla birlikte maceradan maceraya koşar. Yaşayarak öğrendikleri sayesinde küçük yaşta becerikli bir büyücü olup çıkar.

4. Küçük Prens – Antoine de Saint-Exupéry

“Senin gezegenindeki insanlar,” dedi Küçük Prens, “bir bahçede beş bin gül yetiştiriyorlar. Yine de aradıklarını bulamıyorlar.”

 “Bulamıyorlar,” diye karşılık verdim.

“Oysa aradıkları tek bir gülde ya da azıcık suda bulunabilir.”

 “Elbette,” dedim.

 Küçük Prens ekledi:

 “Ama gözler kördür. Kalbiyle aramalı insan.”

3. Hobbit – J. R. R. Tolkien

Romanın ana kahramanı, Bilbo Baggins adıyla okur karşısına çıkar. Baggins, oldukça mutlu ve huzurlu yaşayan bir hobittir. Ta ki bir gün, ak sakallı ve uzun saçlı büyücü Gandalf ve cüceler kapısını çalana dek... Dağ yamacında yaşayan cüceler, kendilerinin tüm hazinesini alan ve savaşçı cücelerin de ölümüne neden olan Smaug isimli kötü kalpli bir ejderhayı yenmek istemektedirler. Bunun için ise tehlikeli bir dağa ulaşmaları gerekmektedir. Büyücü Gandalf ve cüceler, Bilbo Baggins’in de bu yolda kendilerine eşlik etmesini ister. Baggins hiç istemese de kendisini bu maceranın içerisinde bulur.

2. Yüzüklerin Efendisi – J. R. R. Tolkien

Dünya ikiye bölünmüştür, denir Tolkien'ın yapıtı söz konusu olduğunda: Yüzüklerin Efendisi'ni okumuş olanlar ve okuyacak olanlar. 1997 ile birlikte, çok sayıda Türkiyeli okur da 'okumuş olanlar' safına geçme fırsatı buldu. Kitabın Türkçe basımı Yüzüklerin Efendisi'ne duyulan ilginin evrenselliğini kanıtladı.

1. İki Şehrin Hikayesi – Charles Dickens

Öldü sanılan biri yıllar sonra kim olduğunu hatırlıyor. Devrimin eşiğinde sokaklar çalkalanıyor. Londra ile Paris arasında sırlar gidip geliyor. Giyotinin keskin bıçağına güneş vuruyor. Bir şehrin hikâyesini bankacılar ile soylular, diğerininkini mahkûmlar ve baldırı çıplaklar yazıyor.

Pınar Deniz'in Kırmızı Oda'da Başarıyla Canlandırdığı Nazlı Karakterinin Gerçek Hikayesini Biliyor musunuz?
Alev Alev'in Paris'te Yaşanan ve Kadın Hareketine Dönüşen Gerçek Bir Olaydan Uyarlandığını Biliyor muydunuz?
Neden Bu Kadar Seviyoruz Diyorduk: Aslında Hepimizin Biraz Masumlar Apartmanı Gülben Olduğunun 11 Kanıtı

Popüler İçerikler

Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
19.02.2021

Sanırım Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı bir ben sevemedim. Bunun dışında güzel bir liste.

19.02.2021

Evet ben de pek sevemedim, yani bana bir şey ifade etmedi, yalnız değilmişim 🥰😅

19.02.2021

Rez alayım

19.02.2021

Halil Cibran - Ermiş o da iyi kitaptı.

19.02.2021

Ben de çok beğendim onuu

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ