Film hakkında detaylı bilgiler veren ikili 'dayı: Bir Adamın Hikayesi' nin melodram, mafya ya da kabadayı filmi içeriği olmadığından bahsetti. Ufuk Bayraktar kendi karakterini açıklarken:
'60'lar, 70'ler, 80'lerde kabadayılık diye bir kavram vardı. Onlar adalet ve merhamet terazisiyle yaşayan insanlardı. Şimdi başka bir şeye dönüşmüş olabilir. Ama abim bu filmi yazarken babamızdan esinlendi. Bu hikayede adalet ve merhamet terazisiyle yetişmiş bir çocuğun, şehre geldiğindeki bir dostluk ve çok derinlerde yaşadığı bir aşkın içinde kendisini bulmasıyla yaşadıklarını anlatıyor. Tabii bunları anlatırken geldiği noktadaki olaylar onu bambaşka bir dünya götürüyor…' dedi. Gizem Karaca ise karakterini çok sevdiğinden bahsederken şu ifadeleri kullandı:
'Bu sırada ben plak çıkarmaya çalışan, şirin şirin ortada dolaşan, abisinin kanatları altında olan, hayalleri peşinde koşan cıvıl cıvıl bir kızı canlandırıyorum. Kendim gibi enerjisi yüksek birini oynuyorum. Bu yüzden çok keyifliydi. Çok dallanabilecek ve çok rahat oynayabileceğim bir karakterdi. Hayalleri peşinden koşarken hiç beklemediği ve belki de hiç hayalinde olmadığı tarzda bir aşk yaşamaya başlıyor. Ve aslında hayallerini gerçekleştiren bir adam karşısına çıkmış oluyor.'