Anayasa’nın tek zorluğu elimizdeki siyasi güç ile tek başına Anayasa yapamayacak olmamız. 316 yetmiyor. Önümüzde iki yol var. Ya ‘CHP komisyonu dağıttı’ deyip bunu zamana yaymak ki benim siyasi ahlakım buna izin vermez. Ya söz vermeyeceksiniz ya gereğini yapacaksınız. Önümüzdeki hafta anayasa hukukçusu akademisyenlerden oluşan bir heyetle, sonra geçmişte Anayasa Komisyonu’nda çalışan arkadaşlarımızla bir toplantı yapacağım. Hafta sonu pratik ve teorik heyeti bir araya getireceğim. Siyasi perspektifi verdikten sonra hedefimiz 1-1.5 ayda ama bu yasama dönemi içinde anayasayı iskeletiyle ortaya çıkarmak. Gündemde tutup adım atmamak bize yakışmaz.
(Referandum olasılığı nedir, ne kadar süre içinde bir referandum beklemeliyiz?)
Bir şey söylemem hukuki açıdan doğru olmaz. ‘316 milletvekili ile şu zaman yapılacak’ desem, kalan 14 vekil nereden tamamlanacak diye bir tartışma açılır. Bunu etik bulmam, transfer çalışmasını da ahlaki bulmam. 2012’deki tasarımızı hafta sonu madde madde okudum. Benim de zihnimde sorular var. İçselleştirmediğim hiçbir fikri savunmadım. Aramızda tartışmamız gereken sorular var; ‘Anayasa’nın başlangıcı olsun mu’dan başlayan. Anayasa zinhar konjonktürel olmayacak. Siyasi realite üzerinden anayasa yapmaya başlarsak, ‘14 oyu şuradan alabilirim, dolayısıyla orayı tatmin edeyim’ dediğinizde fikriniz sapmaya başlar. Pazarlıkçı ya da revizyonist bir anayasayı doğru görmüyorum. Yazım, kültür, dil itibariyle, felsefesiyle farklı bir anayasa hedefliyoruz. O felsefeyi bulana kadar çalışacağız. Böyle bir anayasanın da kolaylıkla 330 ve üzeri bir destek bulacağına inanıyorum. Açık, net bir sisteme ihtiyaç var. Bu da bizim için Başkanlık sistemi. Ama bu başkanlık sisteminin de güçler ayrılığı sistemi ve karşılıklı denge-denetlemenin o kadar iyi tanımlanmış olması gerekir ki kimsenin zihninde şüphe kalmamalı.
'Partisiz başkanlık olmaz'
(Partili başkanlık sistemi mi olacak? Türk tipi başkanlık sisteminin özellikleri neler olacak?)
Başkanlık zaten partili başkanlıktır, partisiz başkanlık olmaz. Bunların hepsi çalışmalar bitince netleşecek. Arkadaşlardan 10’a yakın kritik konuyu bu hafta içinde çalışmalarını istedim.
(Demokratik başkanlık mı olacak?)
Demokratik olmayan hiçbir sistem, başkanlık ya da parlamenter sistem önerisini kabul etmem. Yetki kimdeyse sorumluluk onda olmalıdır. Ve sonunda hesabı kim verecekse yetki onda olmalı. Ama bizim çarpık parlamenter sistemde böyle bir şey yok. 12 Eylül anayasası hep bir generalin cumhurbaşkanı olacağı varsayımıyla yapıyı kurduğu için Özal’dan başlayarak milletin adamı olan kişilerin cumhurbaşkanı olmasını engellemeye çalıştılar. En büyük devrim de buna izin veren anayasayı yazmak olacaktır.
Reza ne derse desin bunlara bişey olmaz. Çıkıp "amerika'da yakalanan reza paralel bir rezadır. Asıl reza afrika'da aslan avındadır" bile deseler inananacak seçmenleri var
valla görcez bakalım küçük enişte..
Eğer Reza kefaletle vs.serbest kalırsa, ABD ve İsrail istediğini almış demektir bu süre zarfında ve buda ülkenin bölünmesi adına çok ciddi bir tavizin verildiği anlamına gelir.Dolayısı ile hedefinize yardımcı olan bir konu için endişe duymamanız olağan.