Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuciç ile ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, Tişrin Barajı'nın YPG'nin de aralarında olduğu güçlerin eline geçtiği' iddiaları soruldu. Başbakan buna ve 'Bu unsurların Fırat'ın batısına yani Türkiye'nin 'kırmızı çizgi' dediği bölgeye geçmesiyle ilgili değerlendirmeniz nedir?' sorusuna şöyle yanıt verdi:
'Tişrin civarında yaşanan gelişmeler, önceden de şimdi de yakından takip ettiğimiz gelişmelerdir. Türkiye'ye hasmane tutum içinde olan hiçbir unsurun, Fırat'ın batısına geçmesine olumlu bakmayacağımızı da PYD bağlamında da bunu dile getirdik, koalisyon ortaklarında da bunu vurguladık. Şu anda bütün o kuşak üzerinde, Halep'in kuzeyinde, Tişrin'den de Cerablus'a kadar olan alanda dinamik bir durum mevcuttur. Şu ana kadar bize intikal eden bilgiler de geçen unsurların kesinlikle PYD unsurları olmadığı yönünde. Daha çok Arap ve o bölgede koalisyonla birlikte hareket eden gruplar. Bir kez daha ifade ediyorum, bu konudaki kararlılığımız da bütün taraflara açık bir şekilde dile getirilmiştir.'
YPG’nin başını çektiği Demokratik Suriye Birlikleri, Türkiye sınırının 80 km güneyinde, Fırat’ın batısındaki IŞİD üssünü ele geçirmek için saldırı başlatmıştı. ABD'nin havadan desteklediği birlik, Tişrin Barajı'nı ele geçirdiklerini açıklamıştı.
Tişrin Barajı, IŞİD’in bölgedeki önemli üslerinden biri. Halep kırsalında IŞİD kontrolündeki bölgeden Rakka’ya geçiş yollarının da üzerinde yer alıyor. Rakka, IŞİD’in Suriye’deki merkezi konumunda.
Bu noktayı aşmak, YPG için IŞİD’in bölgedeki güçlü merkezlerinden Mumbuç ve kuzeyde Türkiye sınırında yer alan Cerablus kentlerine yaklaşmak anlamına geliyor. Ayrıca baraj önemli su ve elektrik kaynaklarını da sağlıyor.
Fırat’ın doğusunda Kobani’ye kadar olan bölgeyi elinde bulunduran YPG, güneydeki Sırrin kasabasını da Temmuz ayında yine ABD hava operasyonlarının desteğiyle IŞİD’in elinden almıştı. Sırrin, PYD’nin ilân ettiği Kobani kantonunun güney sınırında yer alıyor.