Davutoğlu'na Soru: 'Neden Her Olaydan Sonra Sosyal Medyayı Kapatıyorsunuz?'

Başbakan Davutoğlu, Şanlıurfa'da Habertürk'te yayınlanan 'Şimdi ve Burada' adlı programda gençlerin sorularını yanıtladı. Bir öğrencinin, 'Gençler olarak sosyal medya kullanıyoruz. Ama her olaydan sonra sosyal medya kapatılıyor. Herkes bir çözüm bulup giriyor. Neden kapatıyorsunuz?' sorusunu da yanıtlayan Davutoğlu, kötü görüntülerin hızla yayıldığını ifade ederek, 'Ben bir akademisyen olarak hiçbir kanaatin engellenerek durdurulacağı kanaatinde değilim. Ama bazı durumlarda siz de benim yerimde olsanız bazı kararları almak durumunda kalabilirsiniz. Mesela Ankara Kızılay saldırısı oldu. Öylesine kötü görüntüler oldu ki. Bir insani boyutu var. Bir diğeri de teröristlerin emellerine ulaşamaması' dedi ve ekledi: 'O görüntülerin sosyal medyada süratle yayılması, teröristlerin amaçlarına ulaşması için araç haline dönüşüyor. Bunu engellemek gerekiyor.' 

'Ben de Messi'yi bana benzetirler diye düşünmüştüm'

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.
İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

O anların hatırlatılması ve 'sizi Messi'ye benzetenler oldu' denmesi üzerine Davutoğlu, 'Öyle mi? Ben de Messi'yi bana benzetirler diye düşünmüştüm' yanıtını verdi.

'O kötü görüntülerin sosyal medyada süratle yayılması, teröristlerin amaçlarına ulaşması için araç haline dönüşüyor'

Davutoğlu, bir öğrencinin, 'Gençler olarak sosyal medya kullanıyoruz. Ama her olaydan sonra sosyal medya kapatılıyor. Herkes bir çözüm bulup giriyor. Neden kapatıyorsunuz?' sorusunu şu şekilde yanıtladı:

'Bu kadar iletişim teknolojisinin geliştiği bir dönemde hiçbir şeyin gizlenmesi, de engellenmesi de mümkün değil. Ben bir akademisyen olarak hiçbir kanaatin engellenerek durdurulacağı kanaatinde değilim. Ama bazı durumlarda siz de benim yerimde olsanız bazı kararları almak durumunda kalabilirsiniz. Mesela Ankara Kızılay saldırısı oldu. Öylesine kötü görüntüler oldu ki. Allah muhafaza bir an böyle bir olayda bir yakınınızın olay yerinde bedeni etkilenmiş halde olduğunu düşünün. Bir anda bütün bu görüntülerin sosyal medyada yayıldığını düşünün. Dünyanın her yerinde terör olayı olduğunda bazı kontrollü yasaklar gelir. Paris saldırısı oldu mesela, hiç görüntü gördünüz mü? Çünkü hemen durdurdular. Biz de bazen böyle durumlarda bu tedbirleri alıyoruz. Bir insani boyutu var. Bir diğeri de teröristlerin emellerine ulaşamaması. Teröristler zaten korku oluşturmak için bu olayları yapıyorlar. O görüntülerin sosyal medyada süratle yayılması, teröristlerin amaçlarına ulaşması için araç haline dönüşüyor. Bunu engellemek gerekiyor.

Bazen de açıkçası mesela 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi Yasin Börü'nün öldürüldüğü, gençlerin katledildiği olaylarda sosyal medya kullanılarak eylem planlandığı anlar oluyor. Böyle durumlarda insanların can güvenliğini korumak ve teröristlerin etki alanını daraltmak için böyle tedbirler alınıyor. Ama bu kalıcı olmuyor Prensipte bu kadar teknolojik imkânların geliştiği bir dönemde kalıcı yasaklarla bir yere varılmayacağını hepimiz biliyoruz.

Bazı terör olaylarının organizasyonu şifreli olarak sosyal medya üzerinden yürütülüyor. İstihbarat birimlerimiz bunun üzerinde çalışıyor. Sosyal medya için olumlu kullananlara sınırsız kullandırılmalı. Olumsuz kullananlar için de önüne geçilmeli.'

'WhatsApp grubu kurun, beni de ekleyin ama ismimi Messi diye değil, Ahmet Hoca diye yazın'

Başbakan Davutoğlu daha sonra salondaki gençlerden WhatsApp'ta grup kurmalarını istedi. 

Davutoğlu, kendisini de gruba eklemek isteyenlere, 'Tamam' dedi ancak isminin 'Messi' değil 'Ahmet Hoca' diye kaydedilmesini istedi.

'Kimlik bilgileri CHP'den sızdı'

'Türkiye'deki 49 milyon seçmenin kimlik bilgileri internette yayınlandı bir sitede. Bu konuyla ilgili soruşturma devam etti, açıklamalar yapıldı, ne aşamaya gelindi?' sorusu üzerine Davutoğlu, Bakanlar Kurulu'nda konunun ele alındığını söyledi.

Davutoğlu, konu ilk gündeme geldiğinde iki hafta önceki Bakanlar Kurulu'nda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'a çok kapsamlı bir araştırma yapılması talimatı verdiğini bildirdi ve şunları söyledi:

'2009 yılında yerel seçimler öncesinde, yasal olarak bütün partilerin genel merkezlerinin YSK'dan seçmen bilgisi isteme hakkı var. YSK bunu bütün partilere gönderiyor. 2011 yılında bir vilayetimizde bir partimizin ana muhalefet partisinin bu vilayetteki temsilcilerinin bu bilgilere ulaştığı ortaya çıkıyor. YSK'dan CHP'ye veriliyor. Onlar da teşkilata veriyor, yapmaları gerekmeyecek şekilde. Oradan da bir milletvekili hakkında hala bu partiden eski bir milletvekili ile ilgili yasal süreç devam ediyor. Şimdi haber olarak gündeme tekrar gelen husus bu. Yazıyla da YSK'ya bildiriliyor. Yazışmalar var elimizde. Seçmenler üzerinde çalışma yaparken bu veriler başka şekilde dışarı da çıkıyor. İki şey önemli. Devletin herhangi bir mekanizmasından çıkmış değil. Sanal ortama düşen bilgilerin elde edilmesi aslında. MERNİS'in nasıl kurulduğuyla ilgili kaygı duyulacak bir şey yok.

CHP İzmir teşkilatına gönderilmesi ve bunun üzerinden yayılması var. Verilen bilgileri yanlış bir şekilde kullanmışlar. 1991 doğumlulardan öncekilerin bilgileri var. 2009'la irtibatı da oradan. 

Devletin ve devlet kurumlarının hiçbir ihmal veya eksikliği yok. Onlar bilgileri YSK'ya vermek zorunda. YSK da kendisinden talep eden partilere vermek zorunda. bugün için de geçerli bu. Ayrıca siber saldırılar konusunda Ulaştırma Bakanlığı'mız kapsamında bir çalışma yürütülüyor. Nasıl bir tedbir alınacağı konusunda özellikle TC Kimlik numarası üzerinden herhangi bir usulsüzlük yaplımaması için tedbirler konusunda çalışıyoruz.'

Davutoğlu'nun kimlik bilgilerinin sızdırılmasıyla ilgili açıklamasına CHP'den yanıt

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger

Davutoğlu'nun açıklamalarına yanıt veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, siyasi partilerin seçim denetiminden uzaklaştırılmak için bu tür iftiraların atıldığını belirterek, 27 Temmuz 2010 tarihinde emniyeti yaptığı operasyon sonucunda 12 kişinin kişisel bilgilerin satılmasından hüküm giydiğini hatırlattı ve şöyle konuştu: 

'Başbakan manipülasyon yaratıyor, iftira atıyor. 2004- 2009 yılları seçmen bilgilerini bırakın, vatandaşlık verilerinin hepsi, mailler ve mesajlar yöntemiyle pazarlanıyordu zaten. Seçmen takibiyle ilgili CHP'nin e- seçmen sistemi var ve seçmen buraya kimlik numarasıyla girerek nerede oy kullanacağına bakar, bu kadar. Biz bu sistemi 2013 yılında açtık. Bizde öyle bir veri yok zaten. O zaman birisi yalan söylüyor. 2009 yılında bize verdikleri verileri 30 partiye de verdiler. 27 Temmuz 2010 tarihinde emniyet oprasyon yaptı onlarca kişi gözaltına alındı. Bu tutuklanmaların sonucunda 12 kişi hüküm giydi. Hakim kararlarına baksınlar, orada yazıyor. Suç, 'kişisel verilerin satılması.' Bunlar tamamen manipülasyon. Eski vekil kimse açıklasın. Biz bu takip sistemini 2013 yılında açtık. 

Başbakan 2008- 2009 yılından söz ediyor. Seçim denetimlerini ortadan kaldırmak için iftira atıyorlar, konu budur. Ben de 'AKP'nin İzmir teşkilatı yaptı' diyerek iftira atabilirim. Altında dayanağı yok. Eski vekilden kastı sanırım Emrehan Halıcı. Ancak Emrehan Bey, 2009 yılında böyle bir sistemi açmadı, 2013 yılında bizim sistemimiz açıldı. 2010 yılına bu konuda kurumlara güvenlik sertifikası veren bir firma vardı. O sertifika bu bilgiler konusunda o kurumların güvenilirliliğini ortaya koyuyordu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne yanlışlıkla verdi. KKTC iade etti, ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi bir yıl süreyle bu bilgileri kullandı. İnsanların kişisel bilgilerine ulaşıyordu. Başbakan onu da dile getirsin.'

Ajanslar ve Onedio

Popüler İçerikler

Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
YORUMLAR
12.04.2016

Şunu paralel yaptı, bunu CHP yaptı... Sizin hiç bir suçunuz yok zaten, sanki sütten çıkmış ak kaşıksınız.

12.04.2016

Maşallah bu parti de tavşan şeyi gibi kokmaz bulaşmaz..Bir olumsuzluk mu var hooop paralel, bişey mi oldu hooop chp ters giden birşeyler mi var hooop dış mihraklar..bunlar kadar kolay iktidar dönemi mi var acaba yasama yürütme yargı medya mit benim elimde olacak sonrada olumsuz her otu başkasına yıkacam ohhh gel keyfim gel valla süper iktidar takdir ediyorum...

12.04.2016

Şimdi senin evinde güvenlik kamerası var alarm sistemi var pencerende korkuluk kapın çelik kapı polis de bir telefon uzağında ama evine hırsız girince suçlu hırsız değil sen mi oluyorsun :) Osururken altınıza sıçsanız yine devleti suçlayacaksınız.

12.04.2016

ALINTIDIR: Kuzey Kore’de İnternet olmadığını ve bilgisayar ağının durumunu Kuzey Kore’de Yaşam adlı yazımda anlattım. Gelelim İnternet’in neden yasak olduğuna. Bir gün cesaretimi toplayıp masum bir ifade takınarak görevliye sordum: – Lee, Kuzey Kore’de İnternet neden yok? – Halkımız diğer ülkelerde olan kötü şeyleri görüp dış dünyaya karşı olumsuz bir görüş edinmesin diye. Mantıklı. Ben ikna oldum.

12.04.2016

Haberi anlayamayacak kadar gerizekaliyim diyorsun yani.

TÜM YORUMLARI OKU (28)