Başbakan Ahmet Davutoğlu, Danıştay Başkanı’nı ziyaret ettikten sonra açıklamalarda bulundu.
İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından ve sorulara verdiği cevaplardan satır başları:
Türkiye’nin ne kadar kritik bir süreçten geçtiği hepimizce malum. Çevre ülkelerin çoğunda kamu düzeni sarsılmış, terör örgütünün baskıları altında son derece kaotik bir dönem yaşanıyor. Güvenlik boşlukları sınırlarımızı etkiliyor.
Çevredeki ülkelerin çoğunda seçim yapmayı bırakın, günlük hayatı bile sürdürmek mümkün değil. Ama Türkiye sadece bölgenin değil dünyanın en güçlü demokrasilerinden biri olduğunu ortaya koydu.
'PKK’nın ve IŞİD’in terör eylemleri arasında neredeyse paralellik var'
Türkiye yeni bir döneme hazırlanırken, milletimizin beklentileri doğrultusunda adımlar atarak, Türkiye’nin daha güçlü şekilde geleceğe hazırlanmasını sağlarken, üçlü bir kıskaç terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Bir taraftan daha biz 2013 ekim ayında kendisini Terör örgütü olarak ilan ettiğimiz ve her aşamada da Suriye’deki yıkıcı ve tahrip edici özelliği dışında İslam dünyasında oluşturduğu kötü algı dolayısıyla açıktan tehdit olarak gördüğümüz DEAŞ’ın saldırıları… Suruç’ta intihar saldırısı ve dün itibariyle de sınırımıza saldırı. DEAŞ tehdidi açıkça gündemde.
Bununla ilgili planlamalar yaparken, PKK’nın bir çok ilde araç yakmaları dışında Adıyaman’da bir askerimizi şehit etmesi, Ceylanpınar’da iki polisimizi şehit etmesi ve bunu küstahça alçakça üstlenmesi ve arkasından da Diyarbakır’da bir polisimizi şehit etmesi. Burada PKK’nın ve IŞİD’in terör eylemleri arasında neredeyse paralellik var.
Yüzlerine maske takmaya devam eden DHKP-C ve bağlantılı örgütlerin sahneye çıktığını görüyoruz. Türkiye’de demokrasi kökleşmiş, temsil kabiliyeti olağanüstü yüzde 95’e çıkmış bir meclis tablosu varken teröre tevessül edilmesi hem tesadüf değil hem de tehdittir. Bu çerçevede Suruç saldırısı olduğu gün hatırlarsanız açıklamada şunu söylemiştim, bu saldırının hedefi Türkiye’dir. Şu anki değerlendirmemiz de aynı değerlendirmedir. DEAŞ’ın saldırılarında, PKK’nın saldırılarında, DHKPC’nin saldırıları da Türkiye’yi hedef almıştır.
'Bu bir süreçtir'
Bunun karşısında bizim atıl durmamız beklenemez. Dün güvenlik toplantısıyla, ilgili güvenlik birimlerimizi bir araya getirdik ve alınacak tedbirleri bir araya getirdik. Bugün başlatılan operasyonlar noktasal operasyonlar değil bu bir süreçtir.
Bizim için de bugünden itibaren teröre, süreç geniş kapsamlı bir süreçtir. Sadece bir günle, bir bölgeyle münhasır değildir. Alınacak tedbirleri tek tek gözden geçirdik. İl bazında, örgüt bazında değerlendirmeler yaptık. Başta TSK, MİT müsteşarlarımız olmak üzere güvenlikle ilgili birimlerimiz, en detay şekilde talimatlandırıldı.
Alacağımız tedbirler konusunda yaptığımız çalışmalardan sonra, toplantının bitişine müteakip, cumhurbaşkanımızı da arayarak atacağımız adımları arz ettim. Cumhurbaşkanımız İstanbul’da olduğu için ikili görüşme imkanımız olmamıştı. Yarın görüşmemizi İstanbul’da gerçekleştireceğiz.
'Kim tehdit oluşturursa talimat çok açık ve nettir'
Bu sabah itibariyle silahlı kuvvetlerimiz, Suriye sınırında Türkiye’yi tehdit etme potansiyeli taşıyan DEAŞ hedeflerini, yüzde yüz isabetle tam bir başarıyla ortadan kaldırmıştır. Sabahleyin genelkurmay başkanımızdan bilgiler aldım, biraz sonra da başbakanlık kriz masası ki, Suruç’taki gelişme üzerine oluşturmuştuk. Kriz masasına giderek oradan da detaylı bilgiler alacağım. Şu an itibariyle kim sınırımıza tehdit oluşturursa, talimat çok açık ve nettir. TSK’yı yetkilendirdik. Kim tehdit oluşturacak mahiyetle yaklaşırsa, ikinci emre gerek olmaksızın gerekli tedbir alınacak.
'En ufak hareketlilik karşısında en şiddetli tepki gösterilecektir'
Bir astsubayımızı şehit verdik, şehit olan askerlerimize polisimize rahmet diliyorum. Ama o askerlerimizin ve polislerimizin de katilleri mutlak suretle cezalandırılacaktır. DEAŞ’a dönük operasyon hedefine ulaşmıştır ve durmayacaktır. Her an Suriye’nin üzerinde ve sınıra yakın bölgeleri gözetliyoruz. En ufak hareketlilik karşısında en şiddetli tepki gösterilecektir.
'Herhangi bir savaşın parçası değiliz'
Burada açık suretle ifade edeyim. Herhangi bir savaşın parçası değiliz. Suriye’de kriz dört yılına yaklaştı ama Türkiye herhangi bir savaşın parçası haline gelmedi. Bunların bu tedbirlerin, dün aldığımız tedbirin ABD ile yürütülen müzakerelerle hiçbir alakası yoktur. Alakası yoktur derken, bilgilendirildi ama bu Türkiye’nin ulusal güvenliği bağlamında aldığı karardır.
'İncirlik ayrı bir süreçtir'
İncirlik'in açılmasıyla ilgili müzakereler, ayrı bir süreçtir. Bu Türkiye’nin kendi güvenliği için aldığı bir karar.
'Şam yönetimine bilgi verilmesi söz konusu değil'
Şam yönetimine bilgi verildi gibi haberler görüyorum. Hayır, söz konusu değil. Türkiye kendi kararlarını Ankara’da alır. Ama müttefik ülkeleri bilgilendirdik. Aynı sahada müttefik ülkelerin askeri hareketleri var. Dün bu kararların alınmasına müteakip dışişleri bakanlığımız bilgi verdi. Ama ikisinin ayrı süreç olduğunu vurgulamak isterim. Dün saldırı olmamış olsaydı da ABD ile biz eğit donat güvenli bölge DEAŞ çerçevesinde müzakerelerimiz olurdu, atılacak adımlar atılırdı.