Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) '2030 İçin 8 Hayati Öngörüsü' başlıklı makaleyi analiz eden Isaiah McCall, başlığa son yıllarda sıklıkla duyulan 'Büyük Sıfırlama'yı da ekliyor. 'Asla iyi bir krizin boşa gitmesine izin vermeyin' yorumu ile başlayan analizde, ister istemez 'WEF, beş büyük ailenin yerini mi alıyor?' diye soruyorsunuz. Her yıl yapılan Davos toplantılarında konuşulanları daha çok merak eder oluyorsunuz.
8 öngörü ile dünyayı nelerin beklendiğine dair analize gelin birlikte bakalım.
Kaynak: Medium - Isaiah McCall
Neoliberaller Mustafa Kemal'den şikayet ederken, Hitler'e çattılar, canlarını zor kurtardılar. WEP'deki salaklar, İkinci Dünya Savaşında ara verilen, sonradan her yıl yapılan toplantıları sürdürüyor. Bu ara neoliberalizme neoliberalizm dememek, iletişim stratejisi. Bu kadar dayatma ve küresel çapta yayılan öfke, ne zaman patlayacak bilinmez. Yeni bir dünya savaşı çıkınca WEPcilerin ölmesi sorun değil; hepimiz öleceğiz.
İkinci dünya savaşından önce (1938 Lipman Kolokyumu) kurulmuş neoliberal vizyon, askeri güce dayanmayan bir emperyalizm hedefine dayanıyordu; ki buna mevcut haliyle "küreselleşme" diyoruz. Gücü kullanacak olan sermaye sınıfıdır. Devletlerin varlık sebebi, sermayeyi kendi halklarına karşı korumak olacak, ekonomi ve kaynaklar üzerindeki tüm egemenlik uluslararası hukuka ve küresel sermayeye devredilecek. Devletlerin egemenliği sadece kültürel alanla, hamasetle sınırlı. Ancak, iş yabancı (ya da yerli ortaklı) sermayenin haklarını korumaya gelince, laf yetmez egemenlik gerekli. Nasıl olacak bu iş? Olmadı zaten, Hitler, Lipman Kolokyumunun yapıldığı binayı SS Karakolu yapıverdi.