Büyük bir depremin meydana gelmesi durumunda, denizle çevrili bir ada olan Kıbrıs'ın deprem ve beraberinde gelebilecek tsunami, heyelan, sıvılaşma ve kaya düşmesi gibi etkilerle başa çıkabilmesi için kurtarma, yardım ve tahliye süreçlerinin dikkatlice planlaması gerekecektir. İnşaat sektörü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) en büyük endüstri konumunda olup, tasarım ve yapım hataları büyük bir depremde ciddi yıkımlara neden olabilir. Ayrıca, KKTC’deki mevcut ve gelecekteki konutların önemli bir bölümü, diğer ülkelerden gelen öğrenciler tarafından kullanılmaktadır. Bu bireylere zarar verebilecek herhangi bir olay, KKTC ile diğer ülkeler arasında diplomatik sorunlara yol açarak istenmeyen finansal ve politik sonuçlar doğurabilir.
Belirtilen bilgiler doğrultusunda, ülkemizin bir an önce kapsamlı ve çok disiplinli bir Deprem Risk Azaltma programını hayata geçirmesi büyük önem taşımaktadır. Bu programda izlenmesi gereken adımlar şunlardır:
Ülkenin sismolojik bulgularına dayalı olarak sismik tehlike haritasının yenilenmesi,
Depremle ilişkili tüm tehlike parametrelerini kapsayan mikrozonasyon haritalarının geliştirilmesi, (bunlar arasında yer hareketi şiddeti, baskın periyot, yüzey kırılması, heyelan, sıvılaşma, kaya düşmesi, büyük yerleşim alanları ve tsunami potansiyelleri yer almaktadır.)
Yeni bilimsel ve teknik bulgulara göre tasarım ve inşaat standartlarının güçlendirilmesi ve güncellenmesi,
Yeni binalarda, sismik performans ve sürdürülebilirlik açısından daha uygun yapı malzemelerinin kullanılması,
Deprem dayanıklılığı yüksek binalar inşa etmek amacıyla gelişmiş ve yenilikçi yapısal sistemlerin uygulanması,
En yaygın bina türlerini belirlemek için mevcut bina stoğunun sınıflandırılması,
Her bina türü için uygun mühendislik talepleri belirleyerek kırılganlık eğrilerinin veya yüzeylerinin oluşturulması,
Her bina türünün kayıp tahminlerinin yapılması,
En acil olanlardan başlanarak, zayıf binaların güçlendirilmesi,
Olası bir depremde, olası mağdurlar, yaralılar ve evsizlerin sayısının tahmin edilmesi ve temel ihtiyaçlarının belirlenmesi,
Kurtarma ve yardım ekiplerinin hazırlık seviyelerinin artırılması,
Evsizler için uygun barınma alanlarının belirlenmesi,
Deprem ve diğer ani doğal afetlere karşı topluluk düzeyinde güvenlik kültürünün oluşturulması ve
Tüm şehirler, kasabalar ve köylerde yerel afetler için Mahalle Yardımlaşma Merkezlerinin kurulması.
Sonuç olarak, diğer ülkelerden tüm ilgili uzmanların, paydaşların ve ülkemiz karar alıcı ve yetkililerinin iş birliğiyle geç olmadan yukarıda belirtilen önlemlerin hayata geçirilmesi için gerekli çalışmaların başlatılması büyük önem arz etmektedir.