DASK'ın yayımladığı son reklam filmi, ‘korkutucu’ olduğu gerekçesiyle sosyal medyada tartışma yaratırken, kurumun YouTube hesabından silindi. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, reklam filmini, “İnsanları sürekli olarak deprem ile korkutmanın, deprem olmadan öldürmek anlamına geldiğini düşünüyorum” sözleriyle eleştirdi.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından hazırlanıp televizyon kanallarında kamu spotu olarak yayımlanan reklam filmi, ‘korkutucu’ olması nedeniyle eleştirilerin hedefi oldu.
Jülide Ateş, Pelin Çift ve Engin Altan Düzyatan gibi isimler yer aldığı reklam filmi, “Sayın seyirciler bültenimize flaş bir gelişmeyle devam ediyoruz” anonsuyla başlıyor ve “Son dakika gelişmesi” olarak duyuruluyor. İzleyenler bunun ilk anda bir reklam filmi olduğunu anlamıyor. Kamu spotunda Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerinde farklı büyüklüklerde deprem olmasına dair tahminler aktarılırken, depremin finansal açıdan da hazır olunması gereken bir gerçek olduğu belirtilerek, “DASK yaptırma” çağrısında bulunuluyor.
Televizyon kanallarında yayımlanmasıyla sosyal medyada da tartışmaları beraberinde getiren reklam filmi, DASK'ın YouTube hesabından da silindi.
Reklam filmiyle ilgili olarak, Odatv'ye açıklamalarda bulunan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, 'Ben reklamı görünce şaşırmıştım. Önce reklam olduğunu düşünmedim. Acaba dedim, depremle ilgili bir haber mi veriliyor diye düşündüm. Ben en sonunda, bittiği zaman bunun bir DASK reklamı olduğunu anladım. İnsanları sürekli olarak deprem ile korkutmanın, deprem olmadan öldürmek anlamına geldiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Jeofizik Mühendisi/Deprem Bilimci Dr. Savaş Karabulut ise reklam filmini izlerken korkup, panik yaptığını söyleyip “Geç olmadan, DASK için ödediğimiz paraların ne kadar olduğunu ve hala var olup olmadığını veya nerede kullanıldığını, depreme hazırlık için deprem öncesinde kullanılıp, kullanılamayacağını soralım” şeklinde konuştu.
DASK’ın geçmişteki iletişim kampanyaları da eleştiri konusu olmuştu. 2010 yılında, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), DASK’ın başlattığı son iletişim kampanyasını topa tutmuştu.
DASK tarafından “Türkiye’de olabilecek en riskli depremde nüfusun büyük çoğunluğu hayatta kalacak. Ya Evleri?” başlıklı kampanyanın, deprem sorununu ele alışı ve insan hayatına yaklaşımı ile kendilerinde derin bir kaygı ve üzüntü yarattığını belirten İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp, iletişim kampanyasının odağında “Depremlerde can kaybının önemsiz bir oranda kaldığı, en büyük zararın ise konut kaybı olduğu” vurgusuna yer verilmesini kınamıştı.
Bunca yıldır yatırdığım dasklar ne oldu acaba? İzmir'de gördük...
Sigorta evet önemli de, öldükten sonra hayata geri döndürmeyi sağlıyor mu? Hayır. Deprem karşısında alınacak son önlem sigorta olmalı bence, önce canımızı garantiye alacak önlemler alalım (kentsel dönüşümler gibi), canımızı kurtardıktan sonra malımızın derdine düşüp sigorta yaptıralım.
İnsanlara deprem sigortası yaptırmaya zorunlu bıraktırmak yerine peşkeş çekilen kontrolleri yapılmayan mütehaitlerin yapım aşamasını ve yaptıkları binaları denetleseler depreme dayanıksız olanları dayanıklı hale getirseler sanki daha mı etkili bir yol olur