Ben ve birçok medyacı ise 'Devletin savcısı, hakimi ya da koskoca Fenerbahçe'ye niye operasyon yapsın, mantıksız' dedik.
2011'de toplum, devlet ve siyasiler tarafından okul açan, hayır işleri yapan bir Cemaat algısı vardı. Bizlerde de böyle bir algı vardı.
O dönem '12numara.org'un kurucusu Mehmet Alakuş'la Beyaz TV'de röportaj yaptık. Alakuş bana ısrarla bunun bir Cemaat operasyonu olduğunu, onları çok iyi tanıdığını belirtti. Aslında o gün ben biraz 'Acaba' mı dedim. Hatta Alakuş bana Ergenekon ve Balyoz'un arkasında bu kamu görevlilerinin olduğundan bahsetti.
Bu geceki düşüncem şudur. 3 Temmuz'da Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe hedefe konulmuş, zorlama kararlarla örgüte sokulmuş ve operasyon yapılmıştır. Bu operasyonun sebebi Fenerbahçe'yi ele geçirmek, Aziz Yıldırım'ı tasfiye etmek, hükümeti Fenerbahçe ile karşı karşıya getirmek gibi farklı sebepler olabilir.
Çok açık ki (bugün anlıyoruz) hedef Fenerbahçe ve/veya Aziz Yıldırım'dı. Operasyona bazı menajerler yem olarak sokulmuştu (Bunu o günlerde de söylemiştim). Ben o gün devletçe atanmış, güvenilen adalet ve kolluk görevlilerinin böylesine bir kumpasa girişeceklerine asla ihtimal vermedim.
Gelelim Ertem Şener, Rasim Ozan Kütahyalı ve benim o günkü konuşmalarıma... O gün için devletçe makbul birçok siyasetçinin icazet aldığı bir cemaat için bizim de olumlu düşünüp konuşmalar yapmamız doğaldır. Bugün her kim ki PDY ya da FETÖ örgütünü savunur, o kişi darbeci ve vatan hainidir.
Ben ve arkadaşlarım bilerek yanlış yapmadık. O dönem devletin, istihbaratın fark edemediği bir yapıyı biz nasıl fark edecektik. __Son 30 yılın Genelkurmayları bu illegal yapıyı fark edememişler de 3-5 tane spor yorumcusu mu fark edecekti?
https://twitter.com/ahmetcakar1/status/758064017705410560