Kafkasör Yaylası Genya ve Cerattepe mevkiinde gümüş ve bakır ile birlikte siyanürle altın aranacak maden sahaları için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2013 yılında izin vermesinin ardından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bakır madeni için ‘ÇED olumlu’ raporu verdi.
Bölgede maden faaliyetlerinin önünü açan bu karar sonrası Artvinliler hukuk mücadelesi başlattı. Yeşil Artvin Derneği öncülüğünde bir araya gelen 283 kişi, ÇED olumlu raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Rize İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme geçen yıl Ocak ayında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verdiği ‘ÇED olumlu’ raporunu iptal etti.
Doğan Haber Ajansı'ndan Adem Güngör'ün haberine göre; karardan sonra şirketin başvurusu üzerine dosyayı inceleyen Danıştay 14’üncü Dairesi, yerel mahkeme kararını onadı. Böylece Cerattepe için verilen ilk ‘ÇED Olumlu’ raporu iptal edilmiş oldu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Cerattepe için verdiği ilk ÇED raporunun yerel mahkeme tarafından iptal edildiği dönemde maden şirketi ikinci 'ÇED olumlu' raporunu aldı. Harekete geçen Yeşil Artvin Derneği, geçen yıl Haziran ayında 751 kişi ile raporun iptali için Türkiye’nin en büyük çevre davasını açtı. Bölgede yapılan bilirkişi keşfi sonrası ikinci ÇED raporu davası 19 Eylül'de görülecek.
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Artvin Baro Başkanı Ali Uğur Çağal ile sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de katıldığı toplantıda kararı değerlendiren avukat Bedrettin Kalın, Rize İdare Mahkemesi’nin ÇED iptal kararında, Artvin’de madencilik yapılmasının sakıncaları ile maden ve şehir yaşamının bir arada olamayacağına vurgu yapıldığını hatırlattı.
Danıştay’ın da bu kararı onaması ile haklılıklarının bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Kalın, devam eden ikinci ÇED davası ile ilgili olarak şunları söyledi:
'Yerel mahkemede bu davayı kazandıktan sonra firma 2015 yılının Haziran ayında yeni bir 'ÇED Olumlu' raporu aldı. Biz de raporunu iptali için 751 kişiyle, Türkiye’nin en büyük çevre davasını açtık. O davanın duruşma tarihi 19 Eylül olarak belirlendi. O davada elbette ki bu mahkeme kararı önemli bir dayanak olacak. Netice itibariyle aynı bölge için ÇED raporu ile ilgili verilmiş olan bir iptal kararıdır. Dolayısıyla sonra alınan ÇED, önceki ÇED’e bağlı olarak alınmış bir karardır. Mahkemenin, Danıştay’ın kesinleşmiş 'ÇED iptal' kararını dikkate alacağını umut ediyoruz.'
hazır herkesi tasfiye ediyolarken bunlara da el atarlar